-VOTE VE YORUM BIRAKMAYI UNUTMAYIN-
-
Gün bitmişti. Öğleden sonra da tamamlanmak ve akşam karanlığı son güneş batımıyla da düşmek üzereydi.
Bedenleri tamamen bitik hale gelmiş ikili yatakta koyun koyuna uyurken Uygar,Kutay'ın üzerine çıkmış ve bacağını onun beline yüzünü ise boynuna gömmüş mışıl mışıl uyuyordu. Aç,susuz, yapış yapış ve ağrı içinde olduklarından sebep Kutay surat ekşiterek günü selamlamıştı.
Boynuna sıcak nefesi çarpan oğlanın kocaman sarışı ve bacağı üzerindeyken dudaklarını birbirine bastırdı.
"Rüya gibi.."diye fısıldadı Kutay borazan gibi çıkan sesiyle. "Ama rüyadan güzel..Rüya değilmiş.."
Oğlanın terli bedenini sıkıca kucaklarken pişmanlıkla yutkundu Kutay.
Güzel upuzun kirpikler onun ceylan gözlerini saklıyordu göz kapakları örtülüyken. Dün geceni günah izleri ısırıklar,öpücükler ve şişmiş dudaklara bakındı Kutay arzuyla.Yetmiyordu. Olmuyordu. Dahasını istiyordu. Oğlanı istiyordu. Tamamen istiyordu.
Ama Uygar, Tayfun'a aşıktı.
Kutay'ın bok yemesi yüzünden dün gece ihtiyaç haline gelmiş ve bu nedenle Kutay ile birlikte olmuştu.
Kutay acıyla yutkundu.
Gözlerini kapatıp inlerken ,ona dokunuşlarında Uygar ....O piçi hayal etmiş miydi ? Kutay'ın kucağındayken Tayfun olmasını dilemiş miydi ?Aşık olduğu adamla olduğunu hayal ederek mi yedi kez gelmişti ? Yoksa onu müshil ilacıyla mahvetmek isterken azdırıp...Beceren oğlanı mı arzuyla içine almıştı ?
Kutay kalbinin sancıdığını hissediyordu. Şimdi yüzüne bile bakmayacaktı Bambi..Ceylan yavrusu asla yüzüne bakmayacaktı gözleri açıldığı an aralarında soğuk bir savaş başlayacaktı biliyordu.
Uygar açlıktan ve sızıdan uyanırken gözleri ilk olarak kendini izleyen lacivertlere aralanmıştı.
Kutay ona bakıyordu sanki gece defalarca zevke geldiği bedene değilmiş gibi. Uygar hayatında ilk defa görüyor gibi Kutay'a bakıyordu.
"Basit olduğumu düşünecek.."diye mırıldanıyordu içinden Uygar. "Şaka yapmak isterken hem kendi başına hem de benim başıma bela olmamak için yardım etti sadece.."
"Tayfun'a aşık. Tayfun'a ait."diye geçirdi içinden Kutay bomboş bakan lacivertleriyle oğlanı süzerken.
Uygar gözlerini kaçırdı "İlacın etkisinden olacaksa..Neden hala istiyorum ?"
"Tayfun'a ihanet ettiği için utanıyor."diye düşündü Kutay lacivertlerini çekerken.
"Şimdi benim...Başkasına aşık ama başkasıyla yatan ucuz ve aptal biri olduğumu düşünüp benden uzak duracak."diye fısıldıyordu Uygar kendi kendine. "Bana asla güvenmez çünkü başkasından hoşlanırken onunla yattım...Bir şey olsa da bana güvenmezdi zaten.."
"Serseri ve sevemeyeceği kadar.."diye hatırlattı kendine Kutay. "Boşver. İhtimali bile yok. Günlükten yazanları biliyorsun, öyle ya da böyle sadece tatmin ettin. Kendi pisliğini temizledin. Senden nefret edecek.."
"Öpersem daha da basit ve aşağılık düşünür mü hakkımda?"diye yutkundu Uygar. "Çünkü...Onu aşırı öpmek istiyorum ve..."
Uygar öksürüp boğazını temizledi.
"Günaydın Kutay."
"Günaydın."dedi lacivertler sinirle.
"Ehm.."dedi Uygar utançla kırık yatağa bakarken. "Biraz..Dağıttık ha?"
"Müshil ilacı yerine azdırıcı verdiğim için..Özür dilerim."diye mırıldandı Kutay dudaklarını birbirine bastırıp.
"Seni sekse zorladığım için özür dilerim."dedi Uygar omuz silkip. "Düzsün..Sonuçta."
"Zorlamadın. İstedim."dedi Kutay yutkunup kaş çatarken.
"İlaç etkisi ikinci seferimizde geçmişti.."dedi Uygar gözlerini kırpıştırıp.
"O..O zaman...Acıktım ben yemek.."
Uygar eğilip Kutay'ın dudaklarına dudaklarını gömerken Kutay hazla gözlerini yumdu.
Utanmasa zil takıp oynayacaktı zaten şurada !
"K-Kutay ben.."diye fısıldadı Uygar gözlerini yumup. "Dün..Dün gece..Harikaydı yani.."
"Sendin harika.."diye fısıldadı Kutay çarpan kalbiyle.
Uygar doğrulamıyordu dahi acıdan. Kutay ise mahvolmuş bacak ve erkekliği,bel ağrıları yüzünden kalkamıyordu.
"Acıyor.."diye tısladı Uygar.
"Seni yıkamamı ister misin ?"diye mırıldandı Kutay yutkunup. "En azından daha iyiyim senden.."
"Çok acıktım.."dedi Uygar tebessümle.
"Ben hallederim..Sen uzan."dedi Kutay tebessümle oğlanın yanağına bir buse kondurup.
Kapı ve zil aynı anda çalıyordu.
Uygar'ın telefonunda "TAYFUUUUU <3 ARIYOR..."ibaresi yanıp sönüyordu...Cevapsız yüzlerce çağrıyla. Zira bugün balonla Kapadokya semalarına gezineceklerdi en tepede ! Ama Uygar akşam yemeği saati gelmesine rağmen ölü gibi uyumuş ve cevap bile vermemişti telefonlara.
Uygar telaşla telefonu yanıtlarken Kutay sinirle kaş çattı.
Yüzü beş karıştı.
Kapı tıklatılmasıyla yumruk sıktı.
Zira kesin Tayfun denen it Uygar'a yalvarmaya gelmişti telefonla aramak yetmez gibi!
Kutay sinirle kapıyı savurduğunda iç çamaşırıyla araladı kapıyı terli dağınık saçları ve uykudan şişik yüzüyle.
"K-kutay.."diye fısıldadı küçük ufak tefek maviş gözlü oğlan dudak büzüp.
"Kaan ?"dedi Kutay şaşkınca.
"B-Ben.."dedi ağlamaktan şişen mavileriyle Kaan yutkunurken. "Ben tüm gece seni bekledim....Uyumadım hiç. Sen gelirsin diye bekledim. Odayı da söyledim ama.."
"Ya.."dedi Kutay bir küfür savurup. "İşim vardı özür dilerim unutmuşum! Çok..Kusura bakma ya..Ayıp oldu sana.."
"Ö-Önemli değil."diye hıçkırdı Kaan yutkunup. "Tamam...B-Ben uyuycam...Gelmek istersen...Uyuyabilir miyim ? Belki sabah gelirsin uyursam duyamam diye uyumadım...Bir gündür..."
"Kaan."diye fısıldadı Kutay sinirle. "Özür dilerim gerçekten...?"
"İyi akşamlar."dedi Kaan Uygar ile göz göze gelirken. "Ben sadece oda arkadaşını sevmiyorsun anlaşamıyorsun diye keyfin kaçmasın istiyordum ama...Gelirsen beklerim."
"Kaa."
Kaan uzaklaşırken Kutay pişmanlıkla oğlanın ardından bakındı.
Telefondaki Tayfun'u dinleme nezaketi bile göstermeyen Uygar ise Kutay'ın "dün gece sözleştiği küçük maviş" oğlanın ardından boş bir bakış attı.
Sevmediği ve anlaşamadığı oda arkadaşı.
Dün gece.
Kutay odasını değiştirecek kadar nefret ediyordu ve geceyi beraber geçirmeleri neyi değiştirirdi ki?
Kaan'ın yanına gitmeyi unuttuğu için bu denli pişmansa..Dün gece pek önemsiz gibiydi Kutay için. "İşi." çıkmıştı yalnızca.
"Ben sana yemek getireyim."dedi Kutay gözlerini kaçırıp.
Uygar gözünden süzülen bir damla yaşla birlikte kalçasındaki sızıyla yastığa uzandı.
Kaan'ın Kutay'a bakışını görmüştü,yakalamıştı. Kendisi de Tayfun'a böyle bakıyordu çünkü.Anlamını biliyordu. Kaan ikidir Kutay'ın çevresindeydi.
Uygar kimi sevse, kime kalbini verecek olsa başka biri ile paylaşmak,kıyaslanmak,rekabete girmesi gerekiyordu.
Bu oyunu da kaybedeceğini biliyordu.Çünkü Kutay gerçekten oğlanın sulu mavilerine bakarken kıyamet kopmuş gibi korkuyla bakmıştı ağlayışlarına.
"Sadece.."diye hatırlattı kendine Uygar. "Bir gecelik bir şeydi...En uzun..Bir gecelikti..Kalbini..Kıramaz.."
Hıçkırarak ikisinin teni sinmiş yastığa uzattı başını.