KOÇ

By misramadizedeolur

1.2M 76.6K 11.9K

'En Güzel Beşiktaş'ın Çocukları Sever : 1' "Özgür Çalhan liked your tweet mi?" dedim dehşet içinde. "Ne demek... More

0 x Koç
1 x Tweet
2 x Karşılaşma
3 x Maç
4 x Süper İkili
5 x Fan
6 x Düşüş
7 x Trip
8 x Rezil
9 x Antrenman
10 x Gülümseme
11 x 153,2 Km'den Gelenler
ŞAMPİYON
12 x Yeni
ŞAMPİYON #2
13 x Söz
14 x First Date
15 x Haber
16 x Rize
17 x Kırıklıklar Ve Bozulmalar
bir şeyler'
18 x Aydınlık
19 x Mavi
20 x Misafir
bir şeyler #2
21 x Sen Beğendin
22 x Annemin Damadı
23 x Afallama
24 x Bursa
25 x Merhaba
bir şeyler #3
26 x Misafir ' 2
27 x Masal
28 x Huzur
29 x Kardeş
30 x 'Bebeğim, yanıyorsun'
31 x Sevmek Güzel
32 x Aşktan
33 x Düğün
34 x Çok Sevdik Be Abi
35 x Sürpriz
36 x Yılbaşı
37 x Koç
38 x Beşiktaş Icrypex
Falanlar- Kesitler Ve Filanlar
39 x Aşk
bir şeyler ' Bu Asla Veda Değil
Yılbaşı Özel
1. Yıl Özel
Paris Özel
2. Yıl Özel
Kutlama- Açıklama ve Nicesi

FİNAL

16.6K 1.2K 155
By misramadizedeolur

Lütfen bana küfür etmeyin. Biliyorsunuz daha yeni harika bir maç aldık her şeye rağmen. O yüzden aşırı mutluyum ve tak diye buradayım.

Sizi finalimiz ile baş başa bırakıyorum. İyi okumalar.

Umarım final bölümünde de böyle açıklama falan filan yazılıyordur😬

Koç - Final

Aşk hakkında yazılmış onlarca şey vardı. Kimisi herkesin mutlaka aşık olması gerektiğini söylerdi, kimisi de aşkın sadece acı verdiğini söylerdi. Bence de herkes aşkı tatmalıydı. Aşk öyle bir şeydi ki. Bir yandan beyinle ya da düşünceyle hiçbir ilgisi yoktu. Diğer yandan da aşk; bütün duyguların beyni gibiydi.

Aşkı tek bir kişide tatmıştım ama çok kişide şahit olmuştum. Ve sanırım şunu diyebilirdim ki; yaşadığım aşkların en güzeliydi.

Özgür Çalhan... Bana aşkı öğreten adam.

Birbirimize karşı hissettiğimiz hoşlanmama duygusu nasıl böyle bir aşka dönüşmüştü, hangi ara dönüşmüştü bilmiyorum. Ama bu durum karşımıza yine hoşlanmadığım klişelerden bir tanesini çıkarıyordu; büyük aşklar nefretle başlar.

Gözlerim de düşüncelerim gibi sahada koşan o adamın üstündeydi. Yaşadığı heyecanı, mutluluğunu, stresini ve korkusunu kalbimin en derinlerde hissedebiliyordum. 

Bakışları kısa bir an bana değdiğinde kocaman bir gülümseme sundum ona. 'Sakin ol ve odaklan. Ben her zaman yanındayım.' Aramızdaki mesafeye rağmen derin bir nefes verdiğine tanık oldum. Bedenindeki gevşeme elle tutulur cinste fark edilirken, takım arkadaşına attığı isabetli pas ile yüzümdeki gülüş daha geniş bir hal aldı. 

Üzerimdeki çubuklu forma, arkasında sevdiğim adamın adı, bir yanımda ailem ve sevdiğim adamın ailesi... Onların yanında Ahmet başkan ve yönetimden kişiler, diğer yanımda ise diğer futbolcuların aileleri. Arkamızda ise Beşiktaş'ı asla yalnız bırakmayan büyük Beşiktaş taraftarı... Doksan dakikanın dolmasını bekliyorduk. Annem ellerini açıp ikinci golün gelmesini beklerken, Özgür'ün annesi Leyla teyzenin de ondan farkı yoktu. Yıllar sonra birbirlerini bulmuş ruh ikizi gibi dolaşmışlardı tüm gün boyunca. Ya da tanıştıkları andan itibaren diyeyim. Dünürlük olaylarına erken başlamışlardı sanırım.

Gürsel Aksel Stadyumunu büyük bir heyecan sarmıştı. Genel olarak Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün taraftarının oluşturduğu statta nefesler tutulmuştu. Dakikalar altmış yediye vurduğunda Larin sol kanattan atağa geçerken, kalp atışlarımın hızlandığını hissettim. Larin Özgür ile paslaştıktan sonra ceza sahasına girdi ve şutunu çekti. Çektiği şut Beşiktaş'ın eski oyuncusu Atınç'a çarpıp Larin'e geri döndü. Göztepe oyuncusu Larin'e çarptığında, babamla Yılmaz amcanın küfür ettiğini işittim. Fırat Aydınus penaltı noktasını gösterdiğinde statta sesler yükseldi. 

Ghezzal topun başına geçti. Avuç içlerimi birbirine yapıştırıp parmak uçlarımı çenemin altına dayadım. Nefesimi çoktan tutmuş, ağlamaya hazır bir haldeydim. Sevinçten ya da hüzünden... Hakem atış için düdüğü çaldığında Ghezzal derin bir nefes aldı ve atışını yaptı. Top ağlara girerken, stattan sesler yükseldi. Sevinç nidaları dudaklarımızdan dökülürken bakışlarım Özgür'ü buldu. Takımla sarılmışlardı. Hepsinin yüzünde kocaman bir zafer gülümsemesi vardı. Tüm sezon boyunca çok yorulmuşlardı, ama başarmışlardı. İstedikleri şampiyonluk, onlarındı.

Hakem yeniden düdüğü çaldığında oyun devam etti. Gökhan Töre'nin denediği atıştan sonra oyunda bir hareketlilik olmazken, Fırat Aydınus bitiş düdüğünü çaldı. Sergen hoca, ekibi ve yedekte oturanlar sahaya koşarken, statta sesler eksik olmuyordu, yükselen sevinç nidalarının arasında en çok biri dikkat çekiyordu. Şampiyon Beşiktaş. Babam sımsıkı sardı beni.

Özgür üzerine şampiyonluk tişörtünü geçirdikten sonra bizim olduğumuz tarafa döndü ve kollarını kocaman açtı. Annem ve Leyla teyze aynı anda mırıltılı bir şekilde nazar duası okurken, kocaman gülümsedim. Çocuğu ile gurur duyan anne duygusallığı vardı üzerimde.

"Sen şöyle geç kızım." dedi Yılmaz amca beni iterken. Babamın yanına geçti ve kollarını birbirlerinin omzuna attılar. Söylenen marşlara eşlik etmeye başladıklarında yüzümdeki gülüş daha geniş bir hal aldı. Bakışlarım Özgür'ü buldu yeniden. Rıdvan ile sarılmış, zıplıyorlardı. Bana doğru döndü yeniden. Rıdvan ile bir şeyler mırıldandılar. Güzel bir kahkaha attığında, kafamı sol omzuma eğip baktım ona. Birden Rıdvan onu ittiğinde bana doğru koşmaya başladı. Ben şaşkınlıkla ona bakarken, aramızdaki engelleri aştı ve demirlere tutundu. Bana doğru eğilirken, bende ona doğru eğildim. Taraftarın ıslığı ve bağırışları çoğalırken, kolunu atıp sımsıkı sarıldı bana. İki kolumu da sımsıkı ona sardığımda, kocaman bir öpücük kondurdum sol yanağına. 

"Şampiyon olduk." dedi kulağıma fısıldayarak. "Şampiyon olduk." diyerek tekrarladım onu sevinçle. Kafasını benden uzaklaştırdı ve gözlerimin en içine baktı. Mavi gözleri ışıl ışıl parlıyordu. "Yaşadığım en güzel anda sen varsın yanımda." dedi sanki sadece ikimiz varmış gibi. Arkamızdaki tüm taraftar, ailelerimiz birden yok olmuştu. İkimiz kalmıştık sadece. "Yaşadığın tüm anlarda ben olacağım yanında." 

"Seni seviyorum." dediğinde kocaman gülümsedim. "Sana aşığım."

19 Mayıs 2021

Olacağımı hiç düşünmediğim bir yerde, yaşadığım en mutlu anlardan birini yaşıyordum. Bundan aylar önce babamın tuttuğu takımın şampiyon olup çift kupa kaldırmasına bu kadar sevineceğimi düşünmezdim. Sevineceğim kısım babamın bana araba alacağını düşündüğüm an olurdu muhtemelen... Ama şuan çok farklı bir yerdeydim. 

"Gülümseyin." dedi Rahman abi kamerayı bize doğru çevirirken. Özgür beni kendine biraz daha çekti. Yüzümdeki asla eksik olmayan gülüşüm daha geniş bir hal alırken, kameraya baktım. Rahman abi çektikten sonra, Özgür'ü buldu bakışlarım. Mavi gözleri ışıl ışıldı. Üzerinde forması vardı. Birazdan takım ile fotoğraf çekimi olacaktı. Karşısına geçtim ve saçlarını düzelttim usulca. "Benim güzel sevgilim." diyerek mırıldandı elleri ile belimi sararken. Ellerimi omzuna indirdim. "Sevgilim." dedim bende onu tekrar edercesine. Alnını alnıma dayadı. "Çok öpesim geldi. Ama çok kalabalık..." dedi mızmızlanırcasına. Utandığımı hissederken, kafamı biraz kaldırıp çenesine minik bir öpücük attım. "Çalhan, hadi!" diye bir ses geldi o anda. Özgür kafasını kaldırdı. Sergen hocanın yardımcılarından biriydi. "Geliyorum." diye seslendi Özgür. Bakışları yeniden buldu beni. "Sonsuza kadar kalabilsek keşke böyle." dediğinde kıkırdadım ve ondan uzaklaştım. "Seni bekliyorlar Çalhan." dedim hızlıca. Derin bir nefes aldı ve kafasını eğdi biraz. Gözlerim kısılırken yüzünü bana yaklaştırdı. Dudaklarını dudaklarımın üzerine bastırıp hızlı bir öpücük kondurdu ve kaçarcasına uzaklaştı yanımdan.

Utanç bedenimin her yerine yayılırken, şaşkınca baktım arkasından. Yüzümde bir gülüş oluştu yeniden. Kızmak mümkün de değildi ki. Telefonum cebimde titrerken, pantolonumun cebinden çıkardım ve ekranı açtım. Rahman abi bir fotoğrafta etiketlemişti. Bildirimin üzerine tıklarken fotoğrafın açılmasını bekledim. Özgür ile fotoğrafımızı paylaşmıştı. En başta ilk çektiği fotoğraf vardı. Diğer ikisi ise habersizdi. Birinde Özgür'ün saçlarını düzeltiyordum, diğerinde ise alnını alnıma dayamıştı. Fotoğrafı beğenip yorum attıktan sonra telefonu yeniden cebime kattım.

Nur abla yanıma geldi. Onunda yüzünde hepimizde olduğu gibi güzel bir gülüş vardı. Üzerine forma girmişti. Arkasından Ece abla ve çocuklar geldi. Hepimiz sessizce olduğumuz köşede fotoğraf çekimini izlemeye başladık. Üzerimizdeki haklı gururu yaşamak, yapabileceğimiz en iyi şeydi ve biz şuan onu en iyi şekilde yapıyorduk. 

Fotoğraf çekiminden sonra Özgür, Ersin ve Rıdvan ile yanıma gelmişti. Üzerlerindeki formaları çıkartmışlardı. "Gemilere bineceğiz." dedi Rıdvan heyecanla. "Sezon başından beri hayalimdi." diyerek devam etti Ersin. "Hayaliniz gerçek oldu." dedim onların heyecanına katılarak. "Hayalimiz gerçek oldu." diyerek onayladılar beni aynı anda. Özgür elimi tutunca, sıkıca sardım elini. Tesisin dışına yürümeye başladık. 

"Şampiyon takımın şampiyon gençleri!" diyerek aramıza karıştı Oğuzhan. Kolunu Rıdvan'ın koluna atıp saçını karıştırdı. Kaçtı Rıdvan. "Abi yapma ya. Saçım bozulacak." dediğinde kıkırdadım. Rıdvan saçını düzeltirken, "Karizmanı yesinler." diyerek alayla güldü Ozi. İçindeki mutluluğu herkese bulaştırıyordu günlerdir. Bazen de yaramaz bir çocuk gibi davranıyordu tabi. "Damat." dedi birden. Bakışlarımız Özgür'ü buldu. "Yapışmışsın kıza, hayırdır?" dediğinde kıkırdadım. Özgür daha sıkı tuttu elimi. "Abi sevgilimden uzak mı kalayım?" dedi Özgür gözlerini kısarak. Ozi omuz silkti. "İnsan abisi var der, çekinir." dedi kınarcasına. "Bulaşmasana oğlum çocuklara." diyerek Necip abi ve Nur abi geldi yanımıza. "Eşek kadarlar abi ne çocuğu?" diyerek göz devirdi Ozi. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırırken, tesisin kapısından çıkmıştık. Marşın sesi gemilerden yükselirken Ozi eşlik etmeye başlamıştı bile. 

Gemiye bindiğimizde, Rıdvan etrafı süzdü. Yüzünde heyecanlı bir ifade oluştu. "Açılsınlar, Beşiktaş donanması geliyor." 

*  *  *

"Ömrümün en güzel yıllarında bir deli kara sevdaya tutulmuşum..." diyerek giren şarkı ile bakışlarımız koridordu buldu. Koridordan Özgür çıkarken, gülümsedim ve alkışlamaya başladım. Özgür'ün bakışları beni buldu direkt. "...haberin yok mu zalim? Ben sen diye kalbimi mahvedip durmuşum."

Özgür'de yürürken alkışladı ve taraftarın olduğu tarafa döndü. Onları alkışlarken, ıslıklar doldu kulağıma. Özgür merdivenleri çıkıp Ahmet başkan ile selamlaştı ve madalyasını alıp diğerlerinin yanına geçti. 

Son olarak Sergen hoca çıktıktan sonra topluca fotoğraf çekildiler. Kalabalık dağılırken adımlarım Özgür'ü buldu. Kalabalığı yarıp karşı karşıya geldiğimizde, iki elimi de avuçlarının içine aldı. "Kalbimin içine bitmeyecek bir aşkın ikincisini yerleştirdin." dedi biraz daha bana yaklaşırken. "Ne Beşiktaşlılığım biter," dedi ve biraz daha yaklaştı. "Ne de sana olan aşkım." 

Kalp atışlarım hızlanırken, bir adım attım ona doğru. Ayakkabı uçlarımız birbirine değerken, kafamı kaldırdım ve ışıl ışıl olan mavi gözlerine baktım. "Bana bir takıma nasıl aşık olunur onu öğrettin." dedim ne diyeceğimi bilemeyerek. "Ve birini nasıl sevilir onu. Bundan sonra ne Beşiktaş'a olan aşkım biter." dedim hızlıca. "Ne de sana olan aşkım." diyerek onu taklit ettim. Güzel bir kahkaha attı. Kollarını sımsıkı bana sardı. 

"Bana şans ve bize şampiyonluğu getirdin." diyerek fısıldadı kulağıma. "Ve ben sana bir kez daha aşık oldum."

Continue Reading

You'll Also Like

815 181 20
"Ey mutmain nefis! Sen O'ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön. (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!" Fecr Suresi 27-30. Ay...
1.2M 74.8K 76
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...
108K 9.5K 21
Ailesinin zoruyla tatilini fındık toplamaya gitmek için harcayan Enes'in başına Ordu'nun mafyası musallat olur.
SARKAÇ By Maral Atmaca

General Fiction

3.7M 175K 9
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına...