Sabah kahvaltı bile etmeden gitti Aydan.
"Şimdi ne yapıcaksın?" dedi annem
"Bilmiyorum."
"Kızım evde daha küçücük bir kız var." dedi
"Farkındayım. Melek bu evde kalıcak. Başka kimsesi yok. Zaten burası bizden çok onun evi, babasının evi"
"Peki babası? Babası bile bilmiyor daha kızının olduğunu." dedi
"Ömer askerde çünkü."
"1 ay nasıl saklıycaksın? Emin, Yıldız, Derya, Murat, İlayda gelmiyecek mi hiç bu eve?" dedi
"Gelicek."
"Melek'i korumak istemeni anlıyorum ama herkesten saklıyarak olamaz. Böyle tek başına olmaz. Yakın gördüğün birilerini al yanına." dedi
"Sen varsın. Annem değil misin? İlk defa annem olarak senden yardım istiyorum. Lütfen"
"Ay güzel kızom tabiki ederşm ben sana yardım ederim." diyip sarıldı bana
"Aydan?" Melek'in sesiydi bu. Kapını önündeydi. Saçıları dağılmış uykudan yeni kalktığı her halinden belliydi.
"Oy benim meleğim uyanmış" diyip yanına gittim
"Aydan yok" dedi
"Evet o gitti. Ben varım. Ne istiyorsum?"
"Su"
Suluğunu getirdim. Yanımıza oturdu. O kadar tatlı bir kızdı ki...
"Aslı gelicek bugün. Melek Deniz'i görmeye." dedim
"Tamam kızım gelsin." dedi annem
"Senin dışarıda işlerin varsa yap bugün. Ben Aslı ile dururum evde."
"evde küçük ıvır zıvırlarım kaldı. Onları toparlıuacktım ama aciliyeti yok. İstersen dururum evde" dedi
"Olsun sen git. Son günlerle işin kalmasın"
"Neyin son günleri?" dedi
"Nikahın" dedim
"Aman kızım ne acelesi var. Nikahtan sonra bile toparladık biz." dedi
"Yok olmaz öyle şey. Yıllar sonra kavuşmuşsunuz biraz kafanızı dinleyin. Balayına falan gidin."
"Daha neler! Bu uaştan sonra. Tövbe tövbe" diyip kalktı yanımdan.
"Güzelim gel sana kahvaltı hazırlıyım." dedim Melek'e.
Elimi tuttu. Beraber mutfağa gittik. Ben kahvaltısını hazırlarken o da yerde kaplarla oynuyordu.
"Ne yiycek Melek?" dedi annem
"Aydan anlattı bana neler yediğini. Bugün omlet yapıcam."
Bi baktım annemde yere Melek'in yanına oturmuş. Beraber oynuyorlardı.
"Bi ara alışverişe çıkalım. Mama sandalyesi falan alalım"
Annem kafası ile onayladı. Ben masayı kurduktan sonra Melek'i kucağıma alıp yedirdim. Onun yemeği bittikten sonra kendiminkini yemeye başladım.
"Aba parka gidelim." bana bakıyordu o tatlı ela gözleri ile. Konuştuğunu biraz anlıyabiliyordum. Kelimeleri bazen tam söyliyemiyordu.
"Yemekten sonra götürürüm. Ya sen bal mısın? Ne bu tatlılık"
"Bal, arı vız vız" diyip şarkıyı söylemeye başladı.
Yemekten sonra arka bahçedeki parka götürdüm. Diğer çocuklarla beraber oynandı. Çok güzel gülüyordu. Bu güzellikten Ömer'imin mahrum kalması canımı sıkıyordu. Aslı direk parka geldi.
"Teyze salıncak istiyorum." dedi Aslı'ya Melek.
"Gel bakalım" diyip onu salladı.
Melek'in uyku saati yaklaşınca eve geçtik. Annem evden çoktan çıkmıştı.
"Bence bizim çocuklara Melek Deniz'i söyliyelim." dedi Aslı.
"Ya herkese söyleriz ya da kimseye söylemeyiz. Şimdilik sadece annem ve Sergen amcam biliyor."
"Annene ve babana söyleyince ne tepki verdiler?" dedi
"Babam bilmiyor. Sergen amcam biliyor. Şaşırdılar. Onlarda Melek'in yeri baba evi olduğuna hemfikir ama annem biraz endişeli. Herkesten ve Ömer'den saklamak onu rahatsız ediyor. Benide öyle."
"Zor dime saklamak?" dedi
"Çok zor"
"İnci'nin hamile olduğunu öğrendiğimden beri saklıyorum. Gerçekten zor." dedi
"Sinanla barışınız mı?"
"Hayır."
"Çocuk sürünüyor senin için. Sen sevmiyor musun onu?"
"Çok seviyorum." dedi
"Neden barışmıyorsun?"
"Ben birşey yaşadım ve bunu Sinan'a söyliyemem." dedi
"Nasıl?"
"Sinan'a bile anlatamadığımı sana nasıl anlatıyım?" dedi
"Sır saklıyabilen biriyim. Hem anlamazsan aklıma çok kötü şeyler geliyor."
"Dilruba ya da Buse'ye asla anlatmazdım ama sen yakına arkadşım değilsin. Bence anlatabilirim yoksa patlıycam" dedi
"Dur Melek'i ayağımda sallıyım sen anlatırken o uysun"
Melek'i ayaklarımda sallarken o anlatmaya başaldı.
"2 yıl evvel Sinanın abisi Caner bizim eve geldi. Beni çok sevdiğini ölüp bittiğini falan söyledi. Beni sürekli taciz ediyordu. Sinan'a söylemeye korktum. Abisine birşey falan yapabilrdi. Caner otogarda çalışıyor. Melek için Giresun'a giderken benim olduğum otobüse muavin oalrak geldi ama normalde oeda muavinlik yapamaz. Kaldığım pansiyonda gece olay çıkarınca zorla kapıyı açmak zorunda kaldım. " göz yaşlarını tutamadı. İçeriden peçete alıp geri geldi.
" Bana tecavüz etmeye kalktı be bu anaları videoya çekmiş. Odadan çok bağırma sesim gelince pansiyon sahibi geldi. Yoksa bana saatlerce tecavüz edebilirdi. O Videodan bazı fotoğrafları attı bana. Videodan öyle anları almışki sanki beni o işe zorlanıyor gibi. Eğer Sinan'la barışırsam fotoğrafları ona atıcak. Elimde ispatım yok. Benim tek hatam beni rahatsız etmeye başladığı an saklamıycaktım. "dedi
" Bekle Melek'i yatağa yatırıp geliyorum, lütfen ağalama"dedim ama bende ağlıyordum.
Meleğimi yatapa koyduğum gibi Aslı'nın yanına gidip sıkıca sarıldım.
"Ben yanındayım. Ne olursa olsun yanındayım" dedim
Aslı'ya su getirdim. Bçraz sakşnleşmesini bekledim.
"Aslı, bemce git Sinan'a herşeyi anlat. O fotoğraflar onun eline geçmeden önce. Zaten Sinan onu aldattığına inanırsa ilişkiniz normalde de güven temelli bir ilişki olmamıştır. Yani en ufak depremde yıkılacaktınız."
"Ama sonra beni hep kötü bilicek. Yani inanmazsa öyle olucak. Bende onda kötü bir anı olarak kalmak istemiyorım" dedi
"Eğer sen söylemezsen o pislik Caner suçsuzmul gibi kendini lamse edip hayatına devam edicek heöde senşn hayatını mahvederek! Buna nasıl izin vericeksin! Gururna yedirebilicek misin? O pislik Caner, Sinan için hep iyi olmasına izin mi vericeksin? Sevdiğin birine bu kötülüğü yapamazsın. Öyle iğrenç birini iyi bilmesine izin veremezsin! Senin şu anda ilişkin bitti. Hemde bu olayı sineye çekerek. Bu acıyı tek başına yaşama. Git söyle Sinan'a. Şu anda bir ilişkin var mı? Hayır. Ne kaybedeceksin?! Sinan sana inanmadıktan sonra seni nasıl hatırladığı önemsiz! Değil mi?
"Haklısın ama yapamıyorum" dedi
"Ama yapmalısın! Zaten yapabilirsin. Ya sen suçlu değilsinki! Başım dik durucak senin. Senin sadece derdini anlatıcak kişilere ihtiyacın var."
"Sana yaptığım onca kötülüğe rağmen bana hiç kötü davranmadım. Böyle biri olma. Harcarlar seni" dedi
"Harcıycak olan her haliyle harcar"
Aslı elini yüzünü yıkamaya gitti. Bende içicek doldurup balkona çıkardım.
O sessiz kalmak istedi bende üstüne gitmedim.
"Biraz hava al sen. Ben Melek'in yanına gidiceğim." diyip onu yanlız bıraktım.
Melek"in yanına gittim. Sevmek için elimi başına götürdüm. Balı çok sıcaktı. Panikle ateş ölçeri aldım. Melek'in ateşini ölçtüm. 39.2 çıktı. Hızla balkona koştum.
"Aslı! Melek'in ateşi var!"