Dil Yarası

By aryaataman

153 17 4

Bu kitapta sigarayla harmanlanmış vanilya kokulu mafya yok. Yetimhanede büyüyen,annesi babası vefat eden ya d... More

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
Karakterler
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm

6. Bölüm

8 1 0
By aryaataman

        Gözümü,yüzüme vuran güneş ışığıyla açtım. Ben ne ara uyuyakalmıştım? Ellerime ve ayaklarıma baktığımda çözülmüştü. Evde kimse gözükmüyordu. Ayağa kalkıp kapıya yaklaştığımda dışarıdan sesler geliyordu. Kapıyı açıp dışarı çıktım. Kapının 2-3 adım ilerisinde sigara içiyorlardı.

Meriç:Günaydın
Ela:Günaydın
Fırat:Dışarı çıkmak için benden izin aldın mı?
Ela:Senden izin mi alacağım?
Fırat:Evet benden izin alacaksın.Bana sormadan hiçbir şey yapmayacaksın.
Ela:Sizin derdiniz ne Allah aşkına? Beni kaçırdın da ne oldu? Başın göğe erdi mi? Aldın mı intikamını? Ödeştiniz mi?
Fırat:Henüz değil.

   Hiç gözüme bakmadan konuşması sinirlerimi bozmuştu. Sadece sigarasına bakıyordu. O sigaranın dumanıyla boğulasın inşallah.

Ela:Nefret ediyorum hepinizden.
Fırat:Eyvallah.

    Gözlerimi devirip arkamı döndüm ve içeri girdim. Pislikler. Onlardan kurtulmam lazımdı. Daha fazla onları görmeye tahammül edemezdim. Üst kata hızlı adımlarla çıktım. Burada küçük bir banyo vardı. İçinde küçük bir duşakabin,klozet ve lavabo dışında hiç bir şey yoktu. Küçücük bir penceresi vardı o kadar. Ben de oradan kaçamazdım zaten. Sığmazdım geçen sene biraz kilo almıştım da. Oradan çıkıp diğer odaya girdim. Odadan çok depoya benziyordu. Eski eşyalar, odunlar falan vardı. Bir an aklıma odunlardan birini alıp kafalarına geçirmek ve sonra da kaçmak geldi ama sonra ölürler falan bir de onunla uğraşmayayım diye vazgeçtim.

       Aşağıya indim ve tekrar yanlarına gittim.
Ela:Ben acıktım.
Fırat:Tamam sabret biraz aldırırım bir şeyler.
Ela:İyi.
Fırat:İyi.
Ela:Ben sıkıldım.
Fırat:Küçük hanımı eğlendirmek için nasıl gösteriler yapalım? İstiyorsan ipin üstünde yürümeye çalışayım ya da elimle topları havaya atıp tutmaya çalışayım. Ya da yok yok ben en iyisi gidip ormandan sana bir ayı bulayım gelip oynatayım sana burada he ne dersin?
Ela:Çok komiksin gerçekten gerizekalı.
Fırat:Ne ne? Ne dedin sen duyamadım bir daha söyle.
Ela:Gerizekalı dedim.
Fırat:Bana bak benim sinirimi bozma kızım.
Ela:Bozarsam ne olur? Ne yaparsın?
Fırat:Aç bırakırım seni. Ölürsün açlıktan burada.
Ela:Aman bırak be. Çok korktum.
Fırat:İyi aç kal o zaman. Hem belki zayıflarsın biraz.

Diyip sırıttı.
Ela:Aa benim zayıflamaya ihtiyacım yok bi kere. Gayet zayıfım ben.
Fırat:Tabii tabii belli. Kaç kilosun sen? 80-85?
Ela:Oha! 56 kiloyum ben ne 85'i?
Fırat:Şişko.
Ela:Sensin şişko. Ayı.

   Dik dik bakmaya başlayınca içeri geçtim. Tabii ki korktuğumdan değil bu arada ben korkmam yani. Ne korkacağım canım. Nesinden korkacağım onun? Sadece bir kaza çıkmasın diye yoksa tabii ki korkmadım.

   Bam diye kapının açılmasıyla yerimde zıpladım.Fırat bana doğru geliyordu. Ben geriye gidiyordum.
Fırat:Sen az önce bana ne dedin?
Ela:Hiçbir şey. Hiçbir şey demedim.
Fırat:Yok yok sen az önce bana ayı dedin.
Ela:Demedim. Ben onu kendime dedim. Dedim ki Ela dedim sen iyice ayı gibi oldun yiye yiye dedim sana demedim ben onu kendime dedim.
Fırat:Ben de öyle düşünmüştüm.

Tek kaşını kaldırıp pis pis sırıtıyordu. Geçip koltuğa oturdu. Ben de geçip karşısına oturdum. Korkmuyordum ondan sadece birazcık dizlerim titriyordu o kadar.

1 saat sonra...

1 saattir dik dik birbirimize bakıyorduk. Ara ara "Ne bakıyon?" der gibi kafamızı sallamamız dışında bir şey yapmamıştık. Kapının açılmasıyla ikimiz de kapıya baktık. Elinde poşetlerle Meriç gelmişti. Poşetleri sehpanın üstüne bırakıp oturdu.Meriç poşetin içindekileri çıkarttığı anda gördüklerimle gözlerimin mutluluktan kocaman olduğuna eminim. Kokoreç almıştı. Ben bayılırdım kokoreçe.
Fırat:Hiç bakma öyle sen yemeyeceksin cezalısın.
Ela:Yemeyecektim zaten.

Kafamı pencereye doğru çevirdim. Öff çok güzel kokuyordu ya. Hayır Ela başka şeyler düşün unut kokoreçi. Ama düşünemiyorum ki çok güzel baktı bana. Ye beni ye beni diyordu.

Fırat:Neyse hadi acıdım gel.
Ela:Sen kimsin ki bana acıyorsun? Yemeyeceğim.
Fırat:Ela uzatma işte gel ye hadi. Sonra öleceksin başıma kalacaksın.Uğraştırma beni.
Ela:Yemeyeceğim istemiyorum.
Fırat:Son kez söylüyorum. Gel ve yemeğini ye.Hemen.
Ela:Son kez söylüyorum ye-me-ye-ce-ğim.
Fırat:Sen mi gelip yersin yoksa ben mi yedireyim?
Ela:İyi peki. Geliyim bari. Çok ısrar ettiğin için geliyorum yani yoksa asla yemezdim. Hem ben diyetteydim zaten. Kokoreçi de pek sevmem.
Fırat:Hıhı evet aynen.

Onu takmayıp kokoreçimi yemeye başladım. Tamam birazcık ayı gibi yiyor olabilirdim. Yani diğer kızların 8-10 lokmada bitiremediğini 2-3 lokmada bitirebilecek potansiyele sahip bir kızdım ama ne yapayım çok seviyordum.

Fırat:Veöhh maşallah. Tosunuma bak bee.

Yemeğimi yerken dönüp ona baktım.
Fırat:Yani iyi ki diyetteydin. İyi ki kokoreçi sevmezdin.
Ela:Sinirimi bozmasana ya. Acıkmıştım herhalde yoksa yemezdim.
Fırat:Yok koçum ye tabii bir şey demiyorum afiyet olsun.

Fırat solumda kıkırdıyordu. Meriç sağımda kahkaha atarak gülmeye başlamıştı. Yemeğimi bırakıp ayağa kalktım. Koltuktan bir yastık alıp kafalarına vurmaya başladım. İkisi de hala gülüyordu.
Ela:Ya gülmesenize ya. Uf nefret ediyorum sizden. Gıcıksınız gıcık.

En son artık yorulup yastığı bıraktım. Sonra geçip karşı koltuğa oturdum.
Meriç: Ahahah karnım ağrıdı gülmekten.
Ela:Komik bir şey göremiyorum ben.
Fırat:Ne oldu kızdın mı?

Cevap vermeyip kafamı cama çevirdim.
Fırat:Küstün mü sen? Küsme hadi gel yemeğini bitir sonra küsersin.

Tekrar cevap vermedim. Kapı tekrar açılınca kapıda ellili yaşlarda bir adam yanında da orta yaşlarda iki adam vardı. Birinin elinde de cüppe gibi bir şey vardı.Meriç ve Fırat onları görünce ayağı kalktılar. Ben de kalktım. Neden kalktım bilmiyorum. Sürü psikolojisi herhalde.

Meriç:Baba bu yanınızdaki adam kim?

Aaaa hatırladım. Bu bize gelen o Ağa Amcaydı. İsmini Dicle'den birkaç kez duymuştum. Mehmet Reşat'tı ismi.

Mehmet Bey:Bu adam nikah memuru nikah kıyacak.
Ela:Ne? Ne nikahı?
Mehmet Bey:Resmi nikah gelinim. Resmi nikahsız olmaz. İmam da getirecektim ama resmi nikah olmadan kıymam dedi.
Ela:Ne saçmalıyorsunuz siz ya?
Mehmet Bey:Merak etme kızım imam nikahı da olacak. Önce bir resmi nikahınız kıyılsın onu da hallederiz.
Ela:Ne diyorsunuz Allah aşkına ne imamı ne nikahı?
Mehmet Bey:Sizin nikahınız işte kızım. Seninle Fırat'ın nikahı.

Dönüp Fırat'a baktım. Tepkisizce bakıyordu.

Ela:Asla! Asla evlenmem ben bu adamla.
Mehmet Bey:Aa niye öyle diyorsun güzel kızım? E biz 1 ay önce seninle anlaşmadık mı? Sen evlenmeyi kabul etmedin mi?
Ela:1 ay önceydi o. Abimi öldürmenize izin veremezdim. Mecburen kabul ettim. Ama onlar şimdi evlendi. O yüzden ölürüm de evlenmem!
Mehmet Bey:Peki sen bilirsin.
Deyip belinden silah çıkarttı ve bana doğrulttu.
Mehmet Bey:Bizde zorlama yok. Zorla seni evlendirecek değiliz ya. Evlenmek istemiyorsan evlenme. O zaman biz de seni öldürmek zorunda kalırız.
Ela:Korkmuyorum sizden bu nikah ol-ma-ya-cak!

15 dakika sonra...

Nikah Memuru:Siz Ela Gökalp, hiç kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan Fırat Değirmenci ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?

Dalga mı geçiyordu bu adam? Şu an kayınpederim kafama silah doğrultuyordu.

Ela:Evet ediyorum.
Nikah Memuru:Siz Fırat Değirmenci, hiçkimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan Ela Gökalp ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?
Fırat:Evet ediyorum.
Nikah Memuru: Sizler de şahit misiniz?
Mehmet Bey:He şahitler şahitler uzatma hadi.
Nikah Memuru:Peki ben de İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bana verdiği yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum.

Resmen evlendirilmiştim. Hem de bu eşkiyalardan biriyle. Kaçmaya çalışmıştım ama bu kadar adam varken kaçmam imkansızdı. Başaramamıştım. Sonuç olarak da onların istediği olmuştu.

Ela:Ödeştiniz mi şimdi?
Fırat:Evet şimdi ödeştik.

Continue Reading

You'll Also Like

513K 25.8K 33
Bir gece birlikte olan bir hemşire ve bir askerin aylar sonra aynı karargahta karşılaşma serüveni... Arkanda, bir ölü bırakıp gittin ama katil deği...
445K 20.9K 48
Hiç beklemediği bir anda baba olan Bora Bey ve hiç beklemediği bir anda iş sahibi olan Sevgili Bakıcı Yasemin.. ** Gözlerimi ağlama sesiyle açtım. G...
48K 3.2K 18
Abiler hikâyesi... Dört kardeşin en küçüğü, Hilal, onun hikâyesi bu. İki abisi, bir ablası, anne ve babası ile yaşadığı evden bir parça bu hikâye; H...
16.6K 765 50
Küçükken âşık olduğu çocukla yetişkin olduktan sonra anlaşmalı olarak evlenen Aleyna'nın hikayesi. İlk olarak anlaşmalı bir evlilik olarak görünse d...