海誓山盟 - 𝓦𝓪𝓷𝓰𝔁𝓲𝓪𝓷

By hokcito

34.3K 2.8K 2.2K

Lan Wangji, dersten çıkmış düşüncelere dalmış bir şekilde Jingshi'ye ilerliyordu. O kadar dalmıştı ki arkasın... More

2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm Final
"Ekstra" 1. Bölüm Xicheng

1. Bölüm

4.8K 256 100
By hokcito

Mağarada geçen o günlerde, Wei Wuxian ve Lan Wangji kötü niyetli bir efsun yüzünden kendilerini kaybetmiş ve ilk birlikteliklerini yaşamışlardı.

Mağaradan baygın olarak çıkarılmış olan Wei Ying, gözlerini açtığında ablasını görmüş ve hemen Lan Zhan hakkında soru sormuştu. Onun sektine yardıma gittiğini öğrenmiş, aklına yaralı olduğu gelmişti. Gusu'nun tekrar inşa edilmesi ve savunulması gerekiyordu. 

Kendine geldiğinde, hemen Gusu'ya yardım etmek için yola çıkmıştı. Gusu'nun hali düzelirken, Yunmeng'e saldırı düzenlenmiş, o sırada Gusu'da olan Wei yanında gelmekte ısrar eden Lan'ın yeşim ikizleri ile Yunmeng'e gitmişti. 

Gittiğinde var gücüyle savaşmış, savaşın doruk noktasında ise tam sırtından kılıç darbesi almıştı. Zaten bir süredir neden olduğunu bilmediği bir şekilde zayıflayan bedeni ise dayanamamış ve olduğu yere yığılmıştı. Kollarından tutulup kılıçlarına binmiş olan iki Wen onu sarkıtarak ilerlemeye başlamıştı. 

Wen chao da onlarla gidiyordu. Lan Zhan ve diğerleri, sektin farklı yerlerinde savaşıyordu, olanları görmemişlerdi. Ortalık sakinleştiği zaman ise etrafa bakınmış, annesinin ve babasının ölüleri başında ağlayan Jiang Cheng ve onun sırtına elini koyup destek olmaya çalışan abisini gördü. Her yere bakındı ama Wei Ying'i bulamıyordu.

🏹🏹🏹

Wei Ying yarı baygın bir halde bir adamın gülüşlerini duyuyordu, midesini bulandıran gülüşlerini.
''Wei wuxian, Wei wuxian bu kadar acınası hale düşeceğini kim bilebilirdi? Ah doğru ben biliyordum'' diye söyleyip kahkaha atmıştı. Wei Ying ona cevap vermek istedi ama iyi bile dayanıyordu, yarası büyüktü ve durmadan kanadığını hissediyordu.

Wen Chao, İstediği yere geldikleri zaman adamlarına durmasını söylemiş, en iğrenç gülüşlerinden birini daha yapmıştı. ''Bana karşı gelmemen gerektiğini bilmeliydin, bir köpek sahibini dinlemelidir. Yoksa cezalandırılır.. Bırakın!'' Son sözünü bağırarak söylemişti. Adamlar ondan gelen talimat ile tuttukları kolları bırakmışlardı. Wen chao düşen adama bakıp gülmüş ve uzaklaşmaya başlamıştı.

Wei Ying, hayatının bu kadar kısa süreceğini düşünmemişti. O yaşamak istiyordu, yapmak istediği çok şey vardı. Bir anda yarı açık gözlerinin önüne siyah bulutlar geldi hatta bütün bedeni siyah bulutlar ile kaplanmıştı.

 Yarasının kanamasını artık hissetmiyordu ve düşme hissi kaybolmuştu. Karnının içinde derin bir acı hissetti ve kıvranmaya başladı, sanki karnını deliyorlardı. Acı hissi geçince derin derin nefes almaya başlamış ve doğrulmuştu. Etrafı siyah dumanlar ile kaplıydı, bir an için öldüğüne inandı o yüzden sırtımın acısını artık hissetmiyorum sanırım diye düşündü. Sesler duyduğunda ise irkildi, siyah dumanın içinde etrafına bakındı ama sesin nereden geldiği belli değildi. İlk önce yaşlı bir kadın sesi duydu.

''Zavallı çocuğum, bebeğiyle birlikte ölecekti! Hong olmasaydı..''

Diğeri daha genç bir erkek sesiydi.
''Xin nine, bu adam neden buraya geldi? Ne olduğunu gördün mü?

Xin nine acıklı bir sesle konuştu, ''Gördüm, kırmızı giysili adamlar attılar onu, bir de komik bir şey yapmış gibi gülüyordu.. Korkunç, çok korkunç''

Wei wuxian anlamıyordu, bunlar kimdi? O ölmemiş miydi? Kendini daha iyi hissediyordu gözleri tamamen açılmış bir şekilde baktı ve konuşma ihtiyacı hissetti. ''Afedersiniz, burası neresi? Ve siz kimsiniz?'' sorusuyla birlikte sesler daha da yükseldi ve siyah bulutlar dağıldı. Şimdi önünde 5 tane hayalet vardı ve oturduğu yeri görebiliyordu. Ölmemişti, bu hayaletler tarafından kurtarılmıştı. Kalbi minnetle doldu ve onlara baktı. ''Siz beni kurtardınız! Değil mi? Hepinize minnettarım..'' Hayaletlerle konuşuyor olması onu rahatsız etmemişti.

Xin nine ona acıyan gözlerle bakmış yanına yaklaşıp başını okşamıştı. ''Zavallı çocuğum, ne suç işledin de seni buraya minicik bebeğin ile attılar.. İnsanlar çok acımasız, korkunçlar!'' diye söylendi.

Wei Ying, bebek kısmına takılmıştı ne bebeğinden bahsediyorlardı? Buraya bir de bebek mi atılmıştı. Hızlıca etrafına bakındı ama minik bir beden görmedi içi rahatlamıştı, yine de sordu.
''Ne bebeği? Buraya bebek de mi attılar?''

Xin nine duraksadı, bebeğini de bilmediğini görünce daha çok üzülmüştü. Elini yavaşça karnına koyup konuştu.
''Burada olan bebeğinden bahsediyorum, ah canım.. Bebeğin çok güçlü neredeyse.. Neredeyse ölecekmiş ama düştüğün zaman hayata tutundu. O çok güçlü olacak.'' diye çocuğun karnını okşadı hafifçe, sonra geri çekilip hayaletlerden birisine yiyecek bir şeyler ayarlamasını söyledi. Ne kadar hayalet olsalarda uzun yıllardır burada yaşıyorlardı ve neyin yenip yemeyeceğini bilebilirlerdi.

Wei Ying şaşkınlıkla nineyi dinlemiş ve karnına bakmıştı, bebeği? Onun bir bebeği mi vardı? Nasıl olabilirdi.. O bir erkekti! Aklına Lan Wangji ile mağarada yaşadıkları geldi. O efsun.. Kesinlikle onunla ilgili olmalıydı. Wei Ying hala şaşkındı ama karnına elini koydu ve hafifçe okşadı, oradan bir enerji hissedebiliyordu gerçekten içinde büyüyen minik bir bebek vardı. Hem de Lan Zhan ile ikisinin bir bebeği.. İkisinin birleşimi Wei Ying düşünceleri ile gülümsedi.

Xin nine, bebeği ile tanışan adama baktı ve gülümsedi, onları kurtardıkları için çok mutlu olmuştu. Aklına gelen ile gülümsemesi soldu ve genç adama baktı.
''Senin ve bebeğin içine işleyen karanlığı, kontrol etmeyi öğrenmelisin. Öğrenemezsen çok acı çekebilirsin çocuğum, sizi kurtarmak için sadece bu yolu kullanabilirdik ve zaten senin karanlık ile bir ilişkin var gibi gözüküyor, yapabileceğine eminim. Bebeğin ise küçükken sorun olmayacaktır ama yaşı ilerledikçe zorlaşacak o safkan bir şekilde karanlıkla doğacak, çok dikkatli olmalısın.''

Wei wuxian dikkatle dinlemiş ve anladığını belirtmek ister gibi başını sallamıştı. Karanlık sanatlar onun her zaman etrafında olmuştu sadece o kullanmamıştı. Şimdi ortaya çıktığına göre kullanmayı öğrenmeliydi ve kimseye zarar vermemek için usta olana kadar uzakta yaşamalıydı. Burası onun için idealdi.

İlerleyen zamanlarda Xin nine sayesinde kendisine yaşayacak bir yer ayarlamış, karanlık sanatlara çalışmış ve her akşam bebeğiyle konuşmuştu. Mezar höyükleriydi yaşadığı yer, kötülüğün merkezi denebilirdi. Önüne bir sürü kötü hayalet çıkmıştı ama o güçlüydü, hepsiyle savaşıp onlardan kurtuluyordu.

 Her gün çalıştığı karanlık sanatlar sayesinde bir süre sonra kötü hayaletler onu görünce kaçar olmuştu. Wei Ying gün geçtikçe ilerliyordu, onunla beraber bebeği de büyüyordu. Kocaman bir karnı olmuştu, son aylarına geldiği zamanlar yerinden kalkamıyordu bu yüzden flütünü çalar cesetlerin ona hizmet etmesini sağlardı.

 Doğum çok acılı geçmişti, oğlunun güçlü enerjisi onu çok yormuş birkaç gün kendine gelememişti. Xin nene, Hong ve Tong sayesinde oğluna bir şey olmamıştı. Hatta onlar güzelce ilgilenmişlerdi. Wei wuxian uyanıp bebeğini kucağına aldığında, gözleri dolmuştu. Diğer babasına o kadar benziyordu ki, bebek gözlerini açıp altın rengi gözlerini gösterdiği zaman ise ağlamaya başlamıştı. 

Yeni doğum yapmıştı, hassastı. Sevdiğini çok özlemişti, burada yalnız başına geçirdiği zamanlar onun için çok zorluydu. Hassaslığın getirdiği etkiyle biriktirdiği bütün acıları ağlayarak dökmüştü. Xin nine o ağlamaya başlayınca bebeği almış ve götürmüştü. Wuxian onlara çok şey borçluydu, onlar olmasaydı güzel bebeği ve o yaşamıyor olacaktı.

 O gün uykuya dalana kadar ağlamıştı. Biriken özlem, acı hatıralar, hatta sevinç hepsini bir anda inci damlaları ile akıtmıştı. Bundan sonra daha zor olabilirdi, ama o bebeği için her şeyi yapacaktı. Onu herkesten koruyacaktı.

🏹🏹🏹

🏹🏹🏹

Herkese selamlar, bu kitabın yazılma amacı sadece kendim istediğim şekilde onlara hayat verebilmektir. Ve bunu benim için çok değerli olan birisiyle beraber gerçekleştirdik. Bizim için anlamı büyük olan kitabımızı umarım siz de seversiniz. Hayatımda ilk defa kitap yazdığım için lütfen çok büyük bir şey beklemeyin sadece aklımda olan şeyleri yazıya döktüm ve sizinle paylaşmak istedim. Desteklerinizi bekliyorum, beğenirseniz küçük de olsa bir yorum bırakın lütfen böylece devamını atmak için isteğimiz olur. Hepinize iyi okumalar, umarım beraber bu kitabın sonunu görebiliriz.

Continue Reading

You'll Also Like

48.6K 2.4K 14
"kurtarıcısına aşık kız... klişe hikaye." "komşu kızına platonik aşık çocuk mu söylüyor bunu?" ya da asi'nin şebnem'in kızı olarak doğup büyüdüğü ve...
61.2K 4.8K 37
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...
100K 6.3K 36
Malfoy ve Black iki ezeli rakip ve birbirlerinden nefret eden iki küçük çocuktur. Black'in 4. Sınıfta Harry'nin yerine arayıcı olmasından sonra Malfo...
42K 2.1K 33
Kızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi al...