O kadar yazıyorum bari oy verin lütfen. okuyorsunuz ama asla oy atmıyorsunuz ya da verdiğiniz oyu geri çekiyorsunuz. Nasıl olsa bölüm atıyorum diye mi oluyor anlamıyorum ama gerçekten oy vermezseniz bölümler çok daha geç gelecek. Emeğime biraz saygınız olsun lütfen ♡
- hazır mısın ?
+ evet.
Aslında hazır mıydım bunu bilemiyordum çünkü çok heyecanlıydım. Taehyung ile birlikte çift performansımızı ilk kez Paris'te sergileyecektik.
Hoseok- size burdan destek olacağız. İyi iş çıkartacaksınız.
Jimin- provanızda gördüm , bence gerçekten mükemmel olacak.
Dediğim gibi gerçekten zor bir koreografi değildi ama uzun zamandır dans etmiyordum ve yeterli hissetmiyordum. Elimden geleni yapacaktım elbette ama yine de hata yapmak istemiyordum.
Namjoon - gidin ve bu akşam şerefinize birşeyler içelim.
Yoongi - daha fazla gecikmeden gidin hadi.
Kıyafetimi düzeltip Taehyung'un elini tuttum. Benim aksime o rahattı. Değilse bile belli etmiyordu.
- son 3 , 2 ve 1 !
■■■■■■■■
Çığlıklar , bizim için yapılan tezahüratlar , Army Bombların muhteşem dansı...
Harika hissediyordum. Her şey yolunda gidiyordu. Taehyung ile gerçekleştirdiğimiz sahne performansı beklediğimden daha iyi olmuştu. Hata yapmamıştım.
Yarın yola çıkacaktık ve bu gün serbesttik. Taehyung da birlikte dolaşmayı teklif etmişti. Eğer o etmeseydi ben edecektim. Normal insanlar gibi gezecektik. Onunla başbaşa vakit geçirmek istiyordum.
- Çilek ?
+ gel.
Odanın kapısından bana bakıyordu. Hem çok yakışıklı hem de çok tatlı olmayı nasıl başarıyordu sahi ? İnsanın dili tutuluyordu ona bakarken.
- çok güzel görünüyorsun.
Aniden gelen iltifatla biraz şaşırmıştım. Ne de olsa içimden ben ona iltifat yağdırıyordum.
+ teşekkür ederim.
- neyseki maskeler var.
+ ne ?
- yoksa böyle dışarı çıkman biraz tehlikeli olurdu.
Dediklerini anlamayarak aynada kendimi süzmeye başladım. Neyim vardı ki böyle ?
+ neden ?
- elbisen...
+ ne alaka ?
Tek seferde söylese olmaz mıydı yahu ! Beynim patlamak üzereydi !
+ yüzüm çok mu çirkin ? Onu demeye mi utanıyorsun ?
- ne ? Tabiki de hayır ! Sadece çok fazla güzel olmuşsun. Benden başka kimse bunu görsün istemiyorum.
İltifatımsı şeyini yok sayarak ona yaklaştım.
+ baştan söylesene şunu ! Ben de çok çirkinim sandım.
- çirkin değilsin.
+ emin misin ?
- acilen özgüvenini yükseltmen gerek bebeğim.
Senin bebeğim diyen ağzını...
+ hadi gidelim artık. Hazırım ben.
- gün boyu gezeceğiz. Öpücükle başlayalım.
Gözlerini kapatıp dudaklarını öne doğru uzattığında gülerek dudaklarına kısa bir öpücük bıraktım.
+ şapşal.
- ne ?
+ çok tatlısın. Bazen içimden seni ısırmak geliyor.
Dayanamamış söylemiştim. Napıyım gerçekti bu ! Bu kadar tatlı olunur mu zalimin çocuğu !
+ üstelik çok yakışıklısın... Nasıl yapıyorsun bunu ?
Keyifle gülerken ben cidden içimden geçeni soruyordum. Bu gün biraz ağzıma geleni söyleyen bir ben olarak uyanmıştım.
- bilmem bunu sana da sormak lazım. Bu kadar sevimli olup aynı zamanda nasıl baştan çıkarıcı olabiliyorsun ? Hem çok güzelsin hem çok tatlı...
Elimi tutup kapıya yürümeye başladı. Doğal olarak takip ediyordum yoksa sürüklenirdim saçmalamayın !
- bizim acilen evlenmemiz lazım.
■■■■■■■■
+ bu olsun.
Elimle seçtiğim kravatı görevliye işaret ettim. Taehyung'a hediye alıyordum. Bu büyük alışveriş merkezine girdiğinizde , ikimiz de aynı anda birbirimize hediye almak istediğimizi söylemiştik.
Gerçi artık hediye sayılıyor muydu ? Haberimiz vardı sonuçta. Sayılırdı bence ne de olsa ne olduğunu bilmiyorduk.
Ben onun için birşeyler seçerken o da oturuyordu. Kendisi hediye alma işlemini çoktan tamamlamıştı.
Dolaşmaya devam ederek birkaç birşey daha aldım. Gerçekten hoşuna gideceğini ve kullanacağını düşündüğüm şeyleri seçiyordum.
Seçtiklerimi gerçekten beğenmiştim. Bu konuda kendime güveniyordum. Kaliteden ve tarzdan asla ödün vermezdim. Hayatım boyunca herşeyin hep şık olmasına özen göstermiştim.
- iyi günler.
+ teşekkür ederim.
Görevlinin uzattığı poşetleri alarak telefonuyla ilgilenen Taehyung'un yanına gittim.
- bana ver. Ben taşırım.
+ hayır , teşekkür ederim. Sen kendi poşetlerini taşı.
Poşetlerimi başkasına taşıtmaktan gerçekten hoşlanmıyordum. Taşımayacak olsaydım almazdım.
- kolun ağrır.
+ birşey olmaz Taehyung.
- ama-
+ biliyor musun , dedemin köyünde bundan çok çok daha ağır şeyler taşıdım ve inan hiçbir şey olmadı.
- taşımanı istemiyorum.
+ Taehyung seninkileri bile rahatlıkla taşırım. Hadi gidelim artık.
- tamam. Öyle olsun.
+ diğerleriyle buluşup dondurma yiyelim mi ?
- olur. Arayalım.
■■■■■■■■
+ çok güzel. Tadına bakmak ister misin ?
Seokjin kaşığıyla dondurmamızdan birazcık alıp tadına baktı. Onlar teker teker yerken biz Taehyung'la iki kişilik sipariş etmiştik.
Seokjin - gerçekten güzel. Hyung Bu arada seni sahne arkasında bir kızla konuşurken gördüm. Arkası dönüktü.
+ oha , gerçekten mi ?
Menajer - oha ne demek ?
Taehyung - şaşırma efekti.
+ birsürü anlamı ve kullanım alanı var. Bunu açıklamaya çalışmak beni aşar. Türkiye'de öğrenirsiniz artık.
Jungkook- hangi kız?
Menajer- annemin bir akrabasıymış. Bizim şirkette çalıştığını öğrenince konuşmak istedim. İyi bir kıza benziyor.
Yoongi- tebrikler hyung.
Jimin- menajer hyung sonunda sevgili yapıyor. Tebrik ederim hyung.
Menajer- hey , ben öyle birşey demedim ! Nerden çıkarttınız.
Namjoon- mutluluklar dilerim hyung.
Hoseok- şimdiden tebrikler hyung.
+ bu iş olur bence.
Taehyung- bence de. Gözlerinden belli.
+ bence sen de ondan etkilenmişsin oppa.
Menajer- yha Hee Ji ! Sen de mi ?
+ düğününde görüşürüz.
Taehyung- dondurmanı ye eritiyorsun.
+ seni seviyorum.
Taehyung- bu gün bir tuhafsın. Pat diye aniden ortaya birşeyler atıyorsun.
+ içimde tuhaf bir his var. Heyecanlandırıyor. Heycanlanınca da böyle oluyorum.
Taehyung- ben de seni seviyorum. Al.
Taehyung'un kendi kaşığıyla uzattığı dondurmayı yeyip bizi tuhaf bakışlarla izleyen üyelere döndüm.
+ bir gün sizin de sevgiliniz olunca göreceğiz. Belki biz de size böyle bakarız.
Yoongi - göreceğiz.
Günün geri kalanını da şen şakrak geçirip otele dönmüştük. Ünlü olarak değil de sıradan insanlar gibi dolaşmak gerçekten iyi gelmişti. Rahatlamış hissediyordum.
Taehyung ve Jungkook beraber kalıyorlardı. Yersiz ve saçma dedikodulara yer vermemek için böyle bir karar vermiştik.
Jimin ve Namjoon , Yoongi ve Hoseok , Seokjin ile de menajer kalıyordu. Ben ise tek kalıyordum. Diğerleriyle vedalaşmıştık. Artık hediyelerimizi verme zamanıydı.
Bulunduğumuz yer kameranın tam arkasıydı. Bu katta sadece biz vardık ve bulunduğumuz kat kimse gelmesin diye güvenlikler tarafından korunuyordu.
+ beğeneceğini umuyorum.
- ben de. Bunlarla seni hayal etmek bile bu kadar güzelken , gerçeğini düşünemiyorum bile.
Elimdeki paketleri ona uzattım. Onun uzattığı paketleri alıp gülümsedim.
- iki dakika bizim odaya gelsene.
+ neden ?
- gel işte.
Elimden tutup kendi odalarına doğru çekiştirmeye başladı. Kapıyı açıp içeriyi kolaçan ettikten sonra beni de içeri çekti.
- Jungkook tuvalete gitsene.
Jungkook- hayır , henüz çişim gelmedi.
- Jungkook tuvalete git. Sadece iki dakika.
Jungkook- hyung iki dakika tutuyorum. Biter bitmez çıkacağım ona göre.
- tamam.
Ne olduğunu anlamlandıramayıp etrafa bakarken dudaklarımı sertçe öpen Taehyung beni kendime getirmişti. Ben de ona karşılık vermeye başladığımda o da üzerine doğru yürüyordu. Eş zamanlı olarak geriye attığım adımlar sırtımı kapıyla buluşturmuştu. Dili dudaklarımda geziyordu. Ayrıldığımızda ikimiz de nefes nefeseydik.
- artık daha rahat uyuyacağım.
Çapkın gülümsemesi yüzünde yayılmıştı. Gülümsedim.
+ iyi geceler o zaman Kim Taehyung.
Jungkook- sana da iyi geceler Hee Ji.
Ne zaman çıktığını anlamadığımız Jungkook'a dehşet saçan gözlerle bakıyorduk.
Jungkook - merak etmeyin. Az önce çıktım ve hiçbirşey görmedim.
Anlık bir rahatlama gelmişti. Üstümü başımı düzeltip kapının kolunu tuttum.
+ neyse iyi geceler.
Jungkook - duymadım demedim ama.
- yha !
+ ben gidiyorum artık.
Utançtan yerin dibine girmiştim daha ne kadar durabilirdim ki orda ! Yalnız... harikaydı.
■■■■■■■■
+ oh ! Canım benim güzel memleketim !
Jimin - beklediğimden daha güzel bir ülkeymiş.
+ onu biliyoruz. ' Seokjin is sick okay ' dediğinde epey kalbimiz kırılmıştı.
Jimin - ne ? Ne zaman dedim ? Neden dedim ?
Seokjin - ben neden hastayım ?
Olanları kısaca onlara hatırlatmıştım. O yayın hepimizin kanayan yarasıydı. Hâlâ da oluk oluk kan akıyordu mübarek !
Jimin - ah , özür dilerim. Sizi kırmak istememiştim.
+ sağol , bunu biz de biliyoruz ama işte...
Hoseok- ben acıktım.
+ sizinle birlikte Türkiye'de yapmak istediğim birsürü şey var ama zamanımız yetmeyecek gibi.
Menajer- belki birdaha geliriz.
+ öyleyse gidelim ve yemek yiyelim. Buraları seveceksiniz.
Taehyung- ben şimdiden sevdim.
Jungkook- ben de. İnsanlarınız çok sıcak kanlılar.
Namjoon - mutlu bir toplum olarak görünüyorlar.
Yoongi - şuraya bakın. Gerçekten çok da kalabalık.
■■■■■■■■
+ bunu mu giyeceğim ? Ya çıkaramazsam ?
- aslında kolay yapabilirsiniz. Yapamazsanız arka dansçılar yardımcı olacaklar.
+ peki madem. Şimdi bunu kafama takmamalıyım.
Konser birazdan başlayacaktı ve ben tabi yine çok heyecanlıydım. Son durağımızdı Türkiye ve Taehyung'la ikimiz en son çıkacaktık. Bu seferki diğerlerinden farklı olacaktı çünkü kıyafetlerimizi sahnede değiştirecektik.
Dışardan gelen Türk Army'lerin sabırsız çığlıkları kanımın akışını hızlandırıyordu. Sonunda benim ülkeme de gelmişlerdi ve gerçekten tur boyunca en heyecan verici olan da buydu. Onlar burdaydı. Yıllardır beklediğimiz şey sonunda oluyordu.
Aklıma doluşan anılarla dolan gözlerimi eski haline getirmeye çalıştım. Son dakika makyajımın bozulması isteyeceğim son şey bile değildi.
+ pekala , hadi yapalım şunu !
⚠️⚠️⚠️ÖNCELİKLE EĞER OY VE YORUM ÇOK GELİRSE YENİ BÖLÜMÜ GECE YA DA YARIN ATARIM ⚠️⚠️⚠️
➡️😓Bölüm pek içime sinmedi ama yine de atıyorum. Daha yazmak istediğim bölümler var o yüzden bu biraz geçiş bölümü gibi bişey oldu.neyse umarım beğenmişsinizdir.
Takım elbiseli ve özellikle kravatlı olanlara zaafım olduğunu söylemiş miydim ☺☺
👉Nasıl buldunuz bölümü , beğendiniz mi ?
👉Ramazan geldi şükür nasıl gidiyo oruç ?
➡️Hayvan gibi çift performansı araştırdım. Sonra buna karar verdim ani bir şekilde bzndnfjc
Joy çok güzel aw.🤤
⚠️⚠️Oy verip yorum yapmayı unutmayın
iyi günler 💜🌻
LAN SÖYLEMEYİ UNUTTUM YENİ SALDIĞIM FİC E BAKIN BI LÜTFEN OY VERIRSENIZ ONA DA COOK SEVINIRIM