YENI BAŞLANGIÇLAR

Par emela61

3.9K 382 138

Amerika da okurken aşık olduğu adamın peşinden büyük umutlarla Türkiye'ye gelen bir kadın. Başta herşey mükem... Plus

Giriş
Birinci Bölüm
İkinci Bölüm
3. Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm Yıllar önce
Aşka ilk adım
Aşka ilk adım 2
Aldatma
Aldatma 2
Ayrılık
Aşka sahip çıkmak
Gidiş 1
Gidiş 2
Yeni Başlangıçlar
17 .Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
Hazırlıklar
Dejavu (zamansız duygular)
24. Bölüm
25. Bölüm Vazgeçiş
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32 . Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36 . Bölüm
37 . Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm

43. Bölüm

114 11 7
Par emela61

Eve varınca ön kapıdan içeri giren Liz karşısında Linda'yı görünce gidip ona sıkıca sarıldı ve hiçbir şey söylemeden sağa sola sallanarak merdivenleri çıkmaya başladı . Odaya girince kıyafetlerini çıkarıp iç çamaşırlarıyla yatağa yattı .

Liz'in gelişinden bir saat sonra da Steve geldi . Bekleme salonuna geçip Linda'nın yanına oturdu . Linda onun da sarhoş olduğunu görünce kendi kahvesini ona verdi .

"Lin ben ...ben onu kayıp edemem bu defa olmaz , bu defa bu kadar yakınken olmaz ,kaldıramam ."

Abisine üzülen Linda, onun önünde ki sehpanın üzerine oturup eli ile Steave'in çenesini tutup kaldırdı ve göz yaşlarını sildi.

"Kaybetmeyeceksin ağlama ne olur onun için kolay mı sanıyorsun biraz zaman ver" deyip ona sarıldı ve kalkıp odalarına geçtiler .

Odaya giren Steve yatağın üzerinde iç çamaşırları ile yatan Liz'i görünce yanına gitti ve örtüyü üzerine çekti sonrada kıyafetlerini çıkarıp yanına uzandı . Bir süre onu izledi . Liz ona doğru dönüp sarılınca onu belinden tutup göğsünün üzerine çekip sarıldı .

Sabah gözlerini açtığında onu izleyen üzgün buğulu gözlerle karşılaştı Liz . Steve ona buruk bir gülümseme ile baktı ve yatağın kenarına oturup başını ellerinin arasına aldı . Duşa girmek için ayağa kalkarken Liz onu bileğinden tuttu .

"Dün için üzgünüm kafam karma karışık özür dilerim " dedi üzgün bir sesle .

"Liz ben... Yani çok ağır oldu, seni anlıyorum ama kırıldım ."

"Biliyorum ama hayatımı yoluna koymam gerekiyor, bu şekilde devam edemiyorum "

Steve onun gözlerine baktı . Liz farkında olmasa da söylediği kelimeler onu yine kırmıştı . 'hayatımı ve bu şekilde ' ' demek ki bizim bir hayatımız yok senin için ,senin hayatın var ' diye geçirdi içinden . Belki de herşey bitince çekip gidecekti ...

Steve içinden geçenleri ona söylemedi hatta hiçbir şey söylemedi çünkü tartışmak istemiyordu . Liz'in yanağını okşayıp buruk bir ifade ile gülümsedi ona .

"Duşa girmeliyim " deyip banyoya gitti .

Steve Liz'in ne yapmaya çalıştığını bir türlü anlayamıyordu . Çok yara almış tamam ama kendini açık hedef haline getirip Emre'yi buraya çekmeye çalışmasını sonra onu yok sayıp benim hayatım demesi , Steve'in kafasını karma karışık bir hale getirdi .

Liz Steve'in bir şey söylemeden duşa girmesine bozuldu .' neden beni anlamıyor ki görmüyor mu? bu şekilde olmuyor ' diye kendi kendine söylendi . Stella'nın haklı olduğuna kanaat getirdi . Steve , duygusal davranıyor ve o da kendince haklıydı .

Steve banyoda üstünü giyip hemen aşağı indi . Liz de çabucak duş aldıktan sonra oda indi . Linda kahvaltı için khave ve tost yapmış masayı da hazırlamıştı . Yaşlı adam bir Liz'e bir de Steve'e bakıyordu . Dün olanları Linda' dan öğrenmişti ve onları böyle iki yabancı gibi görmek onu çok üzdü . Liz Steve 'e baksa da Steve sadece elinde ki kahve fincanına bakıyordu. Masada kimseden ses çıkmıyordu .

Bir süre sonra sessizliği bozan Liz'in sesi oldu .

"Linda telefonunu verir misin ?"

Linda'dan telefonu alıp Martha'yı aradı .

"Martha benim . Pamuğum nasıl ? Konuşabilir miyim ?"

"Liz canım o...uyuyor ama merak etme senle olan ilk konuşmasından sonra toparladı gayet iyi ."

"Martha iyi olmasına o kadar sevindim ki "

"İyi iyi. Hatta Steve ile birlikte olduğunu duyunca daha da iyi oldu görmen lazımdı mutluğunu. Onun yaşam kaynağı sensin canım " dedi .

Liz'in gözünden yaşlar akmaya başlayınca Yaşlı adam elini tutup "şişst ağlama " dedi sessizce .

"Onu çok sevdiğimi söyle birde bu işler bitince Steve ile evleneceğimi söyle " bunu söylerken karşısında oturan Steve 'e baktı, o da ona bakıyordu . " Bana evlilik teklifinde bulundu çok mutlu olduğumu söyle ?"

O sırada arkadan gelen bir kadın sesi duydu . Biri 'bayan martha ' dedi .

"Martha ? Kim o siz nerdesiniz .?"

" Biz , ee evdeyiz canım o , temizlikçi kadın . Neyse bir şey istiyor kapatmam gerek " deyip telefonu kapattı ama Liz ağlamaya devam etti.

"Neden ağlıyorsun ?"diye sordu Yaşlı adam ." Büyük annen iyi işte ağlama artık".

"Steve amca ben , bilmiyorum . Sadece bu işin bir an önce bitmesini istiyorum . Yaşadığım ana odaklanamıyorum . Etrafımdaki herkesi üzüyorum, yarın burda olup olamayacağımı bile bilmiyorum ki . Her gün acaba hapse girermiyim diye düşünmekten ,öyle bir şey olursa arkamda bıraktıklarım ne hale gelir diye düşünmekten yoruldum yapamıyorum . Herkesi kırıp döküyorum olmuyor "ayağa kalktı "ben biraz uzanacağım " deyip hamağa gitti .

Yaşlı adam Steve'e baktı ama o da hamağa uzanan Liz'e bakıyordu . Sonra önüne dönüp başını ellerinin arasına aldı.

"Steve !"seslenen yaşlı adamdı .

Steve başını kaldırıp ona baktı .

"Siz hala düzelmediniz mi ? Yine mi tartıştınız ?"diye sordu .

Steve Liz'in sabah söylediklerini anlattı . Onu anlamaya çalıştığını fakat kafasının çok karışık olduğunu söyledi .

"Bak evlat , bu zor bir süreç ikiniz içinde ama en zoru onun için . Bu bilinmezlik onu yoruyor ,sonunu bilmiyor . Birazda onun açısından bakmaya çalış ve ona zaman ver . Bu zaman zarfında sana düşen ,onu gerçekten seviyorsan yanında olmak . Koşulsuz şartsız ve sabırla beklemek ki gerisi zaten kendiliğinden olur . Her ne olursa olsun yanında olduğunu ona hissettir . Onu sev ama kaybetmekten asla korkma . Belki de korktuğunu anladığı için böyle davranıyor ama böyle uzak durmaya devam edersen , istemediğini düşünebilir .
Yada tam tersi senden uzaklaşabilir . Kendi yolunu bilmeyen biri , başkasını o yola sokamaz evlat ."

Steve bir şey diyemeden konuşan Linda'ydı.

"İşte bu be " dedi gülümseyerek . " Yaşlı kurt sen bu gönül işlerinde bayağı iyisin . Aşk terapisti olabilirsin " deyip göz kırptı .

Steve ayağa kalkıp Liz'e doğru gitmeye başladı . Sonra bir anda vazgeçip bahçe kapısına yöneldi ve arkasına bakmadan çıkıp gitti .

Hamak'ta uyuya kalan Liz rüya görüyordu . Kumsalda bir evin verandasında Steve ile oturuyor sonra kalkıp evin içine giriyorlar ve Liz duvarda asılı bir resim görüyor . Bir kadın başını yanındaki adamın omzuna yaslamış ,adamda kolunu kadının omzuna atmış denizi izliyorlar . Steve'e bunu daha önce gördüğünü anlatırken ona seslenen Linda'nın sesi ile uyandı.

"Liz hadi uyan telefon "

"Ah Lin " dedi ve ona sarıldı .

"Steve telefonunu unutmuş Laura arıyor "deyip telefonu ona verdi .

"Laura !"

"Liz merhaba nasılsın ?"

"Fena sayılmaz sen ? Ne yaptın nerdesin ?" diye ardı ardına sordu .

"Dediklerini yaptım ve avukatla görüşüp ifade verdim .John 'la da konuştum ve bildiği herşeyi anlattı ."

"Teşekkür ederim , evde misin ?"

"Evet . O senle konuştuktan sonraki gün evden ayrılmış . Akşam geldi bir kaç eşyasını aldı ve Liz ...onunla konuşmalısın"

"Hayır Laura, konuşulacak bir şey yok ve onunla ilgili hiçbir şey duymak istemiyorum."

"Liz , o sadece bir kurban hepimiz gibi ."

"Her neyse . Senin iyi olmana sevindim canım ."

Laura onun konuyu değistirmeye çalıştığını anladı ve o da ona uyup Steve'i sordu .

Liz ona en bastan başlayarak her şeyi anlattı . Laura arkadaşı adına çok sevindi ama son olanlar onu da üzdü .

"Seni çok seviyor Liz . Seni kaybetmekten korkuyor sanırım . Böyle yaparak onu kendinden uzaklaştırma izin ver ,izin ver yanında olsun "dedi .

Laura ile konuştuktan sonra odasına çıkıp üzerini değişip Linda'nın yanına gitti . Ondan Doug 'ı aramasını istedi ve konuştuktan sonra akşam evde olmayacağını Doug'ın teknesinde kalıp kafasını toparlamak istediğini söyledi . Steve sorarsa da Stella' da kalacağını söylemesini istedi . Linda kabul edince Liz teşekkür etti ve hemen arabasına bindi .

Stella'nın evine gelince durumu ona anlattı ve Kevin'a bir şey söylememesini rica etti . Arabayı Stella'nın evinin önünde bırakıp tekneye gitmek için yürümeye başladılar . Liz yalnız kalmak istediğini söylese de Stella onu rahatsız etmeyeceğine dair söz verdi . Yolda bir markete uğrayıp yiyecek bir şeyler aldıktan sonra tekneye gittiler .

Liz akşam boyunca güvertede otururken ,Stella da ön tarafta oturup bebek gelişimi ve hamilelik ile ilgili kitap okudu . Liz düşündükçe Laura ' ya hak veriyordu . Steve'e haksızlık ettiğini daha iyi anladı . Sabah söylediklerinden sonra onu daha çok kırmıştı.

İçerden gelen müzik sesini duyunca dudakları yukarı doğru kıvrıldı . Kollarını arkaya doğru uzatıp bakışlarını gökyüzüne sabitledi . 'My Way'....
Şarkı bitene kadar yıldızları seyretti . Steve ile ikisi için çok şey ifade ediyordu bu şarkı . Kalkıp Stella'nın yanına gitti .

"Bunu açmak nereden aklına geldi ?"

"Dinledin mi ?" Liz gülümseyerek onayladı arkadaşını .

"Kev aradı ve Steve ile birlikte pansiyonun bahçesinde saatlerdir bunu dinlediklerini söyledi üstelik senin sesinden . Düşün artık ne kadar aşık ki sen olmasan da sesinle avunuyor ."

"Yıllardır yaptığı gibi." dedi buruk bir ifadeyle .

"Stel ,sen rüyalara inanır mısın ? Daha doğrusu rüyaların işaret olabileceğine ."

"Bilmem, adı üstünde rüya işte " dedi omuz silkeleyerek.

"Ben inanıyorum yani muhakkak bir işaret sunduklarına inanmaya başladım ."

Stella sorgular gözlerle bakınca ;

"Ben son iki yıldır sürekli aynı rüyayı görüyorum . Özellikle son aylarda her gece görmeye başladım . Yanımda bana deli gibi aşık bir adam var ve bende ona karşı aynı hisleri hissediyorum . Hiç olmadığım kadar huzurluyum ,mutluyum ve cennette gibiyim ." Bir kaç saniye düşünüp devam etti konuşmasına .

"Ben onu buldum Stel ,buldum ve ona haksızlık ettim . Ben rüyalarımda bile onu sevmişken şimdi uzaklaştırıyorum . Hayatta isteyebileceğim son şey onu üzmek ama ona ve diğerlerine dert olmak istemiyorum çünkü benim dünyam pislik doluyken onun dünyası tertemiz . Ben ona bunu yapamam onu bu karanlığına çekemem olmaz of "
Dizlerini kendine çekip kollarını sardı .

"Tatlım "dedi Stella şefkat dolu bir sesle . " Ne demek olmaz ? Hem sen dert isen oda derman ki bak Tanrı bile bunu sana göstermiş " deyip onu kendine çekip sarıldı .

"Bilmiyorum öyle olsa yanımda olurdu . Demek ki o da olmayacağını biliyor ve bu yüzden sessizliği seçiyor "

***
Liz Linda'yı arayıp Steve'i sordu . Linda yarım saat önce çıktıklarını söyledi . Linda tam bir şey daha söyleyecekti ki , pansiyonun kapısından içeri biri girdi .

"Canım sonra konuşalım mı ? Sanırım oda ayırtan kişi geldi "deyip kapattı telefonu ve karşısında ki adama döndü .

Adam ona oda ayırttığını söyleyince onu resepsiyona davet etti . Linda kayıt işlemlerini yaparken adam da etrafı inceliyordu . İşlemler bitince Linda oda anahtarını alıp etrafı incelemeye devam eden adama seslendi .

"Bay Edward ,odanız bu katta ilerde solda buyrun "dedi .

Adam elinden anahtarı alıp ;
"Şu meşhur bahçeniz ne tarafta görmek isterim "

Linda önden yürüyüp mutfağa geçti ve bahçeye çıkınca yana geçip adama yol verdi .

"Çok güzel ,bu gece ateş ve müzik yok sanırım ."

"Doğru bu gece yok"

"Neden ? Ben de internette görünce her gece olduğunu düşünmüştüm ."

Liz internet kelimesini duyunca tedirgin oldu . Bunu insanlar görmüşse Emre denen adam da görmüş olabilirdi . O kafasında bunları düşünürken Edward onu dikkatle inceliyordu .

"iyi misiniz ? Yüzünüz bembeyaz oldu ."

Linda yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirip omuzlarını dikleştirdi .

"Yok yok iyiyim . Demek internette gördünüz ne güzel, iyi bir reklam olmuş desenize ?"

"Öyle evet , çok iyi oldu . Şarkı söyleyen çift yok heralde, burda kalmıyorlar mı ?"diye sordu .

Linda internet kelimesini duyunca o kadar gerildi ki adamın her söylediği ,her yaptığı onda şüphe uyandırmaya başladı .

"Şey ben soruyorum çünkü o ikiliyi çok beğendim ve çok yakışıyorlar . Üstelik sesleri muhteşem bir iki günlüğüne geldiğim için gitmeden dinlemek isterim ."

Linda bu sözlerden sonra biraz olsun rahatladı .

"Bu gece yok çünkü burda değiller yarın da olurlar mı bilmiyorum "

"Neden kötü bir haber mi aldınız ?"

"Linda?"

Linda sese doğru döndüğünde Yaşlı Steve ve Doug bahçe kapısından içeri giriyordu . Linda yanlarına gidip müşteri olduğunu ve Liz ile Steve'i dinlemek için sabırsızlandığını söyledi . Yaşlı adam 'tamam ' deyip arkadaşı ile bahçe masasına geçerek oturdular . Edward onlara dikkatle bakınca Doug onu yanlarına davet etti . Yaşlı adam arkadaşına ters ters baktıktan sonra bakışlarını çekti .

Doug kendilerine birer kadeh Wisky doldurup ona da ikram etti . Edward sürekli yaşlı adama bakınca adam rahatsız oldu ve oturduğu yerde kıpırdandı .

"Bana neden bu kadar dikkatli bakıyorsunuz ?"diye sordu huzursuz bir tonda .

Edward alaycı bir gülüşle "birine benzettim " dedi ve devam etti ." Tuhaf ama sizi hiç tanımadığım büyük babama benzettim . Daha iki gün önce resmini görmüştüm "

Tam yaşlı adam bir söyleyecekti ki ;

"İçki için teşekkür ederim, ben yatsam iyi olacak . Yarın güzel ve uzun bir gün beni bekliyor ." diyerek adamın konuşmasına izin vermeden kalkıp içeri geçti .

"Bu adamı hiç gözüm tutmadı ." dedi arkasından bakarken .

"Senin gözün kimi tuttu ki zaten . "deyip kahkaha attı arkadaşı . Ardından " bozulma hemen yanlızca değişik bir tip" dedi ve içkisinden bir yudum aldı .




Continuer la Lecture

Vous Aimerez Aussi

13K 1.1K 24
GERÇEK BİR KARAKTERDEN KURGULANMIŞ YAŞANMIŞ HAYAT HİKAYESİDİR.💫 "𝑭𝒆𝒚𝒚𝒂𝒛 𝑨𝒌𝒔𝒐𝒚. 𝑨𝒅ı𝒏ı 𝒕𝒆𝒍â𝒇𝒇𝒖𝒛 𝒆𝒕𝒎𝒆𝒌 𝒃𝒊𝒍𝒆 𝒌𝒂𝒍𝒃𝒊𝒎�...
1.1K 190 40
Bir avuç taşı sallamışlar ve atmışlar yere, Her bir taş düşmüş bir başkasının önüne. Bir müzik başlamış, müzik kutusu içinde, Aşk ve arkadaşlık h...
8.8K 512 9
*TAMAMLANDI "Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç..."
11.1K 963 36
"Geçmişinle yüzleşemezsen geleceği harcarsın." Onun hikâyesi annesinin katili olarak suçlanmasıyla başladı. Gözlerini açar açmaz zanlı ilan edilen bu...