Zümra -BAŞLANGIÇ

By SaraHesna

86.6K 2.9K 54

İlk gözünü açtığın andan itibaren birilerine güvenerek başlarsın hayata. İlk elini tuttuğun kişi hep yanında... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
Not
Hello

11

1.6K 56 0
By SaraHesna


Bugün İlayda bize gelicekti. Babamlarla beraber sabah erkenden kontrole gittik. Bebeği ultrasondan görme fırsatım olmuştu. Çok garip bir his. İçinde seninle büyüyen bir yavrucuk var. Yıldız ablada büyük değişiklik olmuştu daha doğmadan.

İlayda bize gelemeye sabahın köründe ikna etmiştim. Bugün eve yardımcılar gelicekti.

Eve gittiğimizde Babam işe, Yıldız abla ise odasına gitti. Gelen yardımcılarla beraber tatlı falan yaptık.

Kapı çalındığı gibi koşarak açtım.

"Ömer?" dedim şaşırarak.

"Biraz dışarı gelebilir misin?" dedi

"Tamam" dedim.

Beti benzi atmıştı.

"İlayda'yı annemler hastaneye götürdü." dedi

"Ne oldu?" dedim

"Ben evden birkaç eşya aldım. Hastaneye gidiceğim. Yolumun üstüyken sanada uğrayıp söylemek istedim ." dedi

"Ömer ne olmuş? Söyler misin?" dedim

"Bileklerini kesmiş" dedi acı içinde. Derken eli ayağı tutmuyordu sanki. Zor ayakta duruyordu

"Ne?!" dedim çığlık atarak

"Bekle beni ceketimi alıp haber verip geliyorum." dedim

Eve girdiğim gibi yeni gelen ablalardan birini durdurdum.

"Duru abla ben gidiyorum. Akşama gelirim Yıldız ablaya Ömer'le gitti dersin olur mu?" diyip onay beklemeden çıktım.

"Ömer ben sabaha kadar onunla konuştum. Hiçbir şeyi yoktu" dedim

"Arabayı kullanabilir misin?" dedi

"Tamam ben kullanırım" diyip öne atladım.

Buraları hiç bilmiyordum. Ehliyetimi alalı çok olmamıştı ama çok şükür kolayca geldik.

Ömer'in annelerinin yanına o kadar hızlı çıkmıştık ki ancak durduğumda nefes almayı hatırladık.

"Anne, İlayda nasıl?" dedi Ömer.

"Çok kan kaybetmiş ama doktor iyi olucak dedi. Genç olduğu için daha rahat toparlarmış" annelerini ilk defa gördüm. Kadın yaşıyan cenazeye dönmüştü.

"Çok geçmiş olsun" dedim

Ancak konuşunca fark ettiler beni. Babasını karakoldan tanıyordum. İkisi bana baktı.

"Geçse keşke" dedi babası.

"Baba bu sefer ne oldu?" dedi Ömer.

"Bilmiyoruz. Hazırlanıyordu. Çok mutluydu. Kahvaltı ettik erken saate. Güzelce sohpet ettik. Odasına gitti. Birkaç ses duyduk. Odasına gittiğimizde bütün odası dağnıktı. Aynasını kırmış kırk bir parça ile bileklerini kesmiş. Gittiğimizde bilinçi Açıktı.'Dayan güzel kızım' dedim ama bana acıyla gülerk baktı. 'Ben hiç güzel olmadım' dedi. Herhalde yine aynada kendini görünce beğenmedi. "dedi babası.

Ömer'e baktım korkuyla. Böyle mi olmuştu gerçekten? Bu kadar basit miydi?

"Oğlum arkadşın kim?" dedi annesi.

"Zümra." dedi

Annesi ağlamaya başladı.

"Bugün sana gelicekti" dedi ağlamasının arasında. Dayanamayıp yanına oturup sarıldım kadına.

"O iyi olucak" dedim.

"Inşallah kızım" dedi o sa bana sarıldı.

Birkaç dakika onu teselli etmeye çalıştım. Sonra bir doktor geldi yanımıza

"İsterseniz bir kişi gelip şu an görebilir. Akşama odaya alırız büyük ihtimalle" dedi doktor

Herkes birbirine baktı. Kim giricekti?

"Ben böyle bir anımda annemin elimi tutmasını isterdim" dedim Ömer'e bakarak. Ömer ben öyle diyince arkasını dönüp duvara yaslandı. Vücudunun sarsılmasından ağladığını anlıyabiliyordum. Annesi ayağa kalkıp doktoru izledi.

Koridordan gelen sesle irkildim.

"Ömer!" bağıran kadını tam olarak göremedim. Ömer'e sıkıca sarılmıştı. Ömer'den ayrılmasıyla kadının suratını gördüm.

Evet oydu! Tuğba Değirmenci. Annem! Burda şuanda benim annem şuanda burdaydı ! Annem yaşıyordu! Hortlak görmüş gibiydim. Nefes alırken zorlanmaya başladım. Başıma öyle bir ağrı girdiki hiçbir şeyi algılamıyordum o an

Koşarak uzaklaştım ordan. Nereye gittiğimi ben bile bilmiyordum. Gücüm yettiğince koştum. En sonunda yorulunca yer çömeldim.

Ne yapıcağımı bilmiyordum. Sadece ağlıyordum. Olayın şokundan çıkamıyordum. Vücudum tir tir titriyordu. Onu görmüştüm. Ben onu gördüm! Yıllarca bende ölü olarak izi olan birini gördüm!

Omzuma dokunulmasıyla irkildim. Kafamı kaldırınca Ömer'i gördüm.

"Gelceğini bilseydim asla seni getirmezdim" dedi

"Ömer ben çok kötüyüm" dedim

"Çok ani ve yersiz oldu. Çok normal canım ama güçlü olmalısın." diyip yanıma oturdu.

"O sizin neyiniz oluyor ki?" dedim hıçkırıklarımın arasında

"Annemin en yakın arkadaşı. Arkadaştan çok öteler. Kardeş gibiler."dedi

Ağlamaktan bir hitap düşmüştüm. Vücutum uyuştu. Sonra gözlerim karardı. En son ciddi bir soğukluk hissettim.

Gözlerimi açtığımda kolumda bir serum vardı. Odam bomboştu. Başım çok ağrıyordu. Gözlerim yanıyordu.

Uzun süre o odada tek başıma kaldım. Sonra bir hemşire geldi.

"Ömer Bey'e haber verelim mi?" dedi hemşire

"Yok." dedim

Serumumu çıkarmıştı hemşire.

"Yatıp dinlenmeye devam edin" dedi

Çok söz dinliyen(!) biri olduğum için o gidince odanın içindeki banyoya girdim. Lavaboda yüzümü yıkadım iyice. Saçlarımı düzgünce topladım. Üstümü başımı düzelttim. Yüzüm çok kötü bir haldeydi. İçeriden tekrar çantamı aldım. İlla bir makyaj malzemesi olmalıydı.

Sadece BB kremle rimel buldum. Bunlarla idare edicektim. Yüzüm bir nebze olsada insan yüzüne benzemeye başlamıştı.

Odanın içine girdiğimde Ömer'i gördüm.

"Orda mıydın? Göremeyince korktum" dedi

"İlayda nasıl?" dedim

"Odaya aldılar. Daha yanına giremedik ama uyanmış" dedi

"İlayda çok güzel bir kız. Neden böyle bi şey yaptı?" dedim

"İlayda 15 yaşından beri piskolojisi bozuk bir kız. Bu 3. İntiharı. Yani aslında ilkinde sadece denemişti. Yine bileklerini kesmek istedi. Son anda elinden bıçağı aldık. İkincisinde hap içti ve bu. "dedi

" Nesi var? "dedim

" Tek bir olay değil. Başka gün anlatsam, olur mu? Bugün hiç mecalim yok "dedi

" O hala burda mı? "dedim

" Evet"dedi sonra ayağa kalktı. Alnımdan öptü beni.

"Sen nasılsın?" dedi

"Hala inanamıyorum. Olanlar filim  gibiydi. Sanki gerçek değildi. Hani bir kitabın tam içine girmişken biter ve bir boşluk oluşur ya öyle bir boşluk. " dedim

"Tuğba abla seni hiç tanımıyor. Yüzünü bilmiyor. Seni görse anlamaz." dedi

"İyi o zaman. Ben İlayda'yı görmeden gitmek istemiyorum. Odaya girersem de kesin tanımaz beni dime? " dedim

"Evet" dedi

Beni belimden kavrayıp yatağa oturttu. Sonra o da yanıma oturdu.

"En sevdiklerimin canı bu kadar yanarken elimin kolumun bağlı olmasına dayanamıyorum" dedi

Ellerimi onun yüzüne götürüp gözlerine baktım.

"Biraz izin ver kendine" dedim. Yatağın üstünde kalkıp kapıyı kitledim.

Yatağın en başına oturarak Ömer'in kafasını bacaklarıma doğru yatırdım.

"Sadece ikimizsiz. Tüm içini dökebilirsin. Ne istiyorsan onu yap. Uyuyadabilirsin." dedim

"İlayda sesinin çok güzel olduğunu söyledi. Biraz şarkı söyler misin?" dedi

"Söylerim." dedim

Saçları ile oynamaya başladım. Ne söylesem diye düşünüyordum. En sonunda 'Sen Benim Şarkılarımsın' söylemeye başladım

Uzun süre bir şeyler mırıldandım ona. Oysa özgürce acısını yaşadı. Ağladı, sustu ve en sonunda uyudu. Uyanmasın diye hareket dahi etmiyordum.

  Bugün annemi görmüştüm ama hala gerçek olduğunu idrak edemiyordum. Sanki hiç olmamıştı böyle bir olay. Hayal gibiydi.

Benim telefonum çalınca uyandı Ömer. Durgun bir haldeydi hala

"Özür dilerim." diyip açtım telefonu. Babamdı arıyan

"Alo babacım" dedim şirin olmaya çalışarak

"Kimseye haber etmeden nereye gittin sen?" dedi babam

"Baba arkadaşımı hastaneye kaldırmışlar. Yanında olmam gerekiyordu. Acilen çıktım." dedim

"Ömer falan demişsin. O kim?" dedi

"İlayda'nın hastaneye kaldırıldığını o söyledi. Onunla gittik hastaneye. İlayda'nın abisi" dedim

"Nesi var arkadşının ciddi mi?" dedi

"Evet ama şu an durumu iyi. Eve gelince analatırım. Burda geç saate kadar durabilir miyim?" dedim

"En yakın arkadaşın senin. Böyle zamanlarda yanında olman gerekiyor. İstersen yani gerekirse refakatçi olabilirsin." dedi

"Baba seni çok çok çok seviyorum. Öpüyorum seni. Görüşürüz dedim

"İhtiyaç olursa haberdar et beni. Yardıma geliriz." dedi

Kapattıktan sonra Ömer'e döndüm

"Bugün refakatçi olabilir miyim?" dedim

"Yani hepimiz burdayız ama aklım kakır diyorsan sen de kal" dedi

"Kalıcağım tabiki. Hadi gel İlayda'ya bakalım" dedim

"Hazır mısın onunla tekrar karşılaşmaya?" dedi

Tereddütle kafamı olumlu anlamda salladım.

Continue Reading

You'll Also Like

1.4K 189 40
Ben Çakır.Gerçek ismim de, lakabım da,gerekirse soy ismim de. Anneme kalsa deli oğlanın tekiyim ya neyse... Onu,yani Zühre'mi ilk on beş yaşında henü...
11.1K 1K 36
"Onu benden daha çok seviyorsun, ondan vazgeçemiyorsun ama benden kolayca vazgeçebilirsin öyle mi?" "Öyle Masal öyle!" "Onu seçersen öleceksin. Ölmek...
497K 11.9K 49
Daha 20'sinde olan kaçak bir gelin Acımasız,ruhsuz bir mafya ... Mevsim❤Boran Kaderimde Sen Vardın isimli ilk kitaptır. Kitap Kapağı: @gizli1ruh
16.9K 2.8K 41
Dilhun... Farsça 'içi kan ağlayan, kalbi yaralı' anlamlarına gelen bir kelime. Songül de böyle.. kalbi yaralı. Güney yaraladı kalbini.