Son 8

De pleiades16

2.4M 157K 21.9K

Eva Johnson sıradan bir lise öğrencisi iken bir anda anlam veremediği olaylarla karşılaşır. Yazıları okuyamam... Mai multe

1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm.
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29. Bölüm
30.Bölüm
31. Bölüm''
32.Bölüm
33. Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm
37.Böüm
38.Bölüm
39.Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm
43.Bölüm
44.Bölüm
45.Bölüm
46.Bölüm
47.Bölüm
48.Bölüm
49.Bölüm
50.Bölüm
51. Bölüm
52.Bölüm ve Teşekkürler
53.Devam edecek..
54.Bölüm
55.Bölüm
56.Bölüm
57.Bölüm
58.Bölüm
59.Bölüm
60.Bölüm
61.Bölüm
62.Bölüm
63.Bölüm
64.Bölüm
65.Bölüm
66.Bölüm
67.Bölüm
68.Bölüm
69. Bölüm
70. Bölüm(Beklenen Bölüm)
72.Bölüm
71.Bölüm
73. Bölüm
74.Bölüm
75.Bölüm
76. Bölüm
77.Bölüm
78.Bölüm
79.Bölüm
80.Bölüm FİNAL
DUYURU
Öneriler
Yayınevi Kitap Basım Teklifi

34.Bölüm

29.7K 2K 117
De pleiades16

Dışarı fırladık . Tel örgünün ordan sesler geliyordu . Biz Simon ile oraya koşarken Lauren ağlayarak yanımızı geldi . Tir tir titriyordu . 

'' Alex....Alex kendinde değil . '' ben hiçbir şey anlamamışken Simon duyar duymaz harekete geçti . Lauren'in koluna girdim . Onu odasına götürdüm . Hala ağlıyordu . Titremesi biraz geçmişti ama hala korkuyor gibiydi . Ona bir bardak su uzatıp sandalyeye oturdum . Suru dökmeden içmeyi başarmıştı . Bir yanım ne olduğunu sormak istiyordu diğer yanımsa Simon'ın yanına gitmemi istiyordu .

'' Lauren , ne oldu ? yani neden çığlık atıyordun ? '' Gözünden akan yaşları sildi , kendisini toparladı . Saçı dağılmıştı ve kıyafetinin üzerindeki yırtığı ozaman gördüm . Yaralanmıştı ve halen kanıyordu .

'' Aman   Tanrım Lauren! '' elini yukarı kaldırıp beni durdurdu .

'' Git! Git!  Simon'ı yalnız bırakma ! '' nedenini sorgulamadan içgüdüsel olarak koştum . Koştum . Tel örgünün orada kimse yoktu . Sınırı geçersem ormana girecektim . Otarafa tel örgü olmadan önce  bile gitmemiştim . Fazla karanlık ve ürkütücüydü. Ama benden önce anlaşılan gidenler olmuştu . Tel kesilmişti yada yırtılmıştı . İçinden geçerken dikkat ettim . Işıklandırma azdı ve bir kaç metre sonra tamamen gitmişti . Zifiri karanlıkta ilerlemeye çalıştım . Ne yöne gideceğimi ve ne yapacağımı bile bilmeden ilerlemeye devam ettim . Çalılara takılmamaya çabalasamda illaki ayağıma dolanıyorlardı . Biraz daha ilerlediğimde tellerden fazlasıyla uzaktaydım . Sonra onları duydum . Boğuşma seslerini . Adımlarımı olağanca hızlandırdım ve seslerin geldiği yere dikkat kesildim . Seslere yaklaşmamla ayaklarım birbirine dolandı . Yere kapaklanmadan önce bir dala tutundum . Çalıya tekme attığım sırada bir kükreme sesi duyuldu . Sonra cırcır böcekleri dışında hiç bir ses duymadım . Bu iğrenç sessizlik sürerken tüylerimin diken diken olduğunu hissettim. Soluğuk alış verişimi bile duyamıyordum . Sonra neyi beklediğimi fark edip fırladım . İlerde bir gölge yerde boydan boya yatıyordu . Ağaçların arasında ayın ışığı olmasa onun yüzünü göremiycektim .

'' Simon! Simon! Beni duyuyormusun! '' hiçbir tepki göstermiyordu . Yanına koştuğumda baygın olduğunu fark ettim . Onu dürttüm , tokatladım ama bilinci yerinde değildi . Vücüdunu ters çevirmeye çalıştığım sırada arkamdan hırlama sesi geldi . Arkamı dönmeye cesaret edemiyordum . Ses yaklaşıyordu . Ayağa fırladım .

Karanlığın içinde bir çift turuncu göz bana bakıyordu . Öne doğru ilerlediğinde o gözlerin Alex'e ait olduğunu öğrendim . Ellerimle ağzımı kapatıp çığlığımı bastırdım . Bu imkansızdı! Bu şey her neyse hiçte iyi birşey değildi! Eğilip tekrardan Simon'ı ayıltmaya çalıştım ama nafileydi . Alex bana sakin adımlarla yaklaşırken orada öylece bekledim . Aramızda belli bir mesafedeyken kafasını yana eğip gülümsedi . Gülüşü iğrenç derecede korkmama sebep olmuştu . O..Lauren'in dediği gibi kendinde değildi . Bakışları , gülüşü ve ...

'' Korktun mu hayatım ? '' ve sesi ona ait değildi . Sanki içinde başka bir ruh vardı ve o konuşuyordu .

'' A...Alex... sen misin ? '' kahkahası ormanda yankılanmıştı.

'' Ah nasılda korkuyorsun Marie . '' bana o şekilde hitap etmesi garibime gitmişti.

'' Ben Mariel veya başka birisi değilim ben Eva'yım Eva Johnson! '' Gülüşü silindi ve kafasını doğrulttu.

'' Eşimi ve çocuklarımın kanını nasılda bedeninde akıttığını unutacağımı mı sandın sürtük! '' sözleri bir kaç adım gerilememe sebep olmuştu . O kesinlikle Alex değildi . Bir başkasıyla konuşuyordum ama belkide ona ulaşabilirdim . 

'' Alex , hey benim Eva . Hani şu...'' Yüzüme yediğim tokatla yere yapıştım . Simon'ın yanında yerimi almıştım . Onu öldürmemişti . Onu beni bulmak için kullanmıştı ve bende şuan istediği gibi avucunun içindeydim ve şundanda eminimki beni öldürecekti . Yada en azında istiyordu ve deneyecekti . Bende yaşamak için deneyecektim . Alex'in yani beden olarak Alex olan Alex'in gözleri simsiyah bir boşluğa dönüşünce nefesimi tuttum . Daha sonra dişlerini çıkardı . Daha çok köpek balığı dişlerini desem  daha doğru olurdu . 

Üzerime atıldığı sırada bileğine bir darbe indirdim . Fırsattan istifade yerden kalka bilmiştim ama onun tekrardan bana atılması uzun sürmedi . Gideon ile eğitimlerde pekte parlak bir beceri sergileyememiştim ama şuan söz konusu olan can güvenliğimdi ve ben elimden geldiğince çabalıyordum .

'' Ah Tanrım hayır bocalıyordum ! '' Üzerime atıldığında kenera kaçmak için geç kalmıştım . Kolumdan tuttuğu gibi boğazımı çevreleyip beni sıkıştırdı . Kulağımdan iğrenç nefesini hissettim .

'' Bu kızım için.'' Sözü üle birlikte boğazımı cırmalamıştı . Gırtlağımdan yükselen tiz çığlığım kulakları tırmalayacak derecedeydi . Yanıyordum . Canım acıyordu ve şuan feci derece korkuyordum . Yanağımda ıslaklık hissedince , ağlamanın hiçbir şeye faydası olamaycağınıda biliyordum . 

Sonra öfekemi hissettim . Ardından ateşe kavuştum . Boğazımı sıkan koluna yapıitım ve ateşi ellerime gönderdim . Ateşten korkmuş bir hayvan gibi ağaçların arasına sıçradı . Etrafa baktım. Ama yinede onu göremedim . Gitmiş miydi ? Yinede tedbiri elden bırakmayıp bir süre daha bakındım . Sonra Simon'ın yanına diz çöktüm .

****

Bayan Maggie boynuma bakarken dua ediyordu . Simon kendine gelmişti ve bininci kez olanları Bay Miller'a anlatıyordu . Ama bay Miller hep bir yerde takılıp kalıyordu . Simon en sonunda bıkkınlıkla gözlerini kapadı . Bay Miller ayakta volta atmaktan vazgeçmeyecek gibiydi . Bana baktığında gözlerimi kaçırdım . Ama tabikide bu benim sorguya çekilmeme engel olmamıştı .

'' Ya sen Eva Simon'ı nasıl buldun ? .'' 

''Lauren..''

'' Orayı geç! '' sesi fazla otoriterdi . Sinirlenmemeye alışarak anlatmaya çalıştım .

''Tellere gittiğimde..'' boğazım konuşmama izin vermiyordu . Yüzü ekşitince bayan Maggiede yüzünü ekşitti .

'' Neden üzerlerine..'' Bay Miller bayan Maggie'nin sözünü kestirip atınca kadın ona öyle bir bakış attı ki ben bile korktum.

'' Eğer sözümü kesmeden anlatmama izin verirseniz benim için daha iyi olur . '' Bay Miller tepki vermeden suratıma baktı .

'' Tellere yaklaştığımda yırtılmıştı , onların oradan gitmiş olduğunu anladım . Ormanda onları bulmam çok üzün sürmedi , yani aslında ilk önce Simon'ı buldum yerde yatıyordu . Onu uyandırmaya çalıştığımda arkamdan bir hırıltı duydum . Alex turuncu gözlerini bana dikmişti . Bana Mariel diye hitap ettiğinde..''

'' Sana Mariel mi dedi ? '' bau Miller buna fazlasıyla şaşırmıştı . Sadece kafa salladım . Ama boğazımda müthiş derecede acıyordu. 

'' Eşini ve kızının kanını üstümde akıttığından ve bunu unutmadığını söyledi .'' sürtük kısmını bilemeselerde olurdu . Bay Miller gibi Bayan Maggie de hayretle beni dinliyordu .

'' Ona Eva olduğumu söylesmde beni dinlemedi . O Alex değidli bundan eminim . Sanki başka birisiydi . Sanki. başka....''

'' Bir ruhtu .'' Bay Miller çok normal bir şeymiş gibi söylemişti . Yutkundum.

'' Bana tokat attığında dişleri değişmişti . Onu bir süre oyalasamda . Beni yakaladığında '' elimde boğazımı gösterdim .

'' Bunu kızı için yaptığını söyledi . Ona karşı ateşi kullanınca  da gitti . '' Bay Miller masasına oturup saçlarını çekiştirip , gözlerini ovuşturdu .

'' Bu bizim aramızda kalacak . '' 

'' Artık neyi saklaya bilirsin Peter ? '' Bayan Maggie'ye hayretle bakdım. Ayağa kalktı . Masay yürüdü.

'' Daha ne saklamayı düşünüyorsun ? Herkes tehlikeye girince mi açıklamayı düşünüyorsun bunu ? '' Bay  Miller gözlerini benden ayırmadan cevap verdi .

'' Herkes çokten tehlikeye girdi Maggie ''

****

Yaralarımı kapatarak koridorda ilerliyordum . Bayan Maggie her ne kadar restini çeksede şimdilik kimseye paylaşmamak daha iyiydi . Ama Lauren'i nasıl zapt edeceklerdi bilmiyordum . Bayan Maggie artık bizden birşey gizlememe kararı almıştı . Şimdide okulun altındaki büyük kütüphaneye gidiyorduk . Şu kitaplar ne çok şey saklıyordu bizlerden . Onlar olmasa ne yapardık acaba diye düşündüm .

Kütüphaneye girince masaya yöneldi .

'' Önce bazı şeyleri konuşalım . '' Simon masaya baktı sonrada bana baktı . Elime dokundu ama tutmadı.

Masaya mesafeli bir şekilde çöktük .

'' Simon, sen benim oğlum sayılırsın hatta oğlumsun . Bunca zaman bir çok şeyin üstesinden geldiğini biliyorum ve bunlar gerçektende zorlu şeylerdi . Hatalar yaptın ve sonuçlarıylada kendi başına  yüzleştin . '' Simon gözlerini kaçırsada bana yakalınca gözlerini bana dikti .Masanın altından eline uzansamda elini kaçırınca bir an kendimi boşlukta hissetmeme sebep olmuştu .

'' Bu olayda tamamen sizinleyim . Eva sen hayatımda tanıdığım en cesur insansın , sen burnu dik biri olsanda Simon'ın bu hayatta sahip olduğu en iyi şeysin . '' Bu sözleri içimi ısıtsada bir kaç dakika sonra akan gözyaşları benide etkilemişti . Simon kalkıp onu teselli etti.

'' Öğle.. öğle bir sorunla karşı karşıayayız ki ...'' Nefes alış verişi yavaşlayıca konuşmayı sürdürdü.

'' O Alex'i ele geçiren şey .....senin için geldiler Eva .'' eh bunu anlamıştım zaten .

'' Seni almadan da gitmeyecekler. '' Simon'ın kaşları çatıldı .

'' Bu da ne demek ? ''

'' Derste gördüğünüz o kadın Mairel Licowski , onun yapmış olduğu şeyi hatırlıyormusunuz ? '' Kafamı salladım. 

'' Aslında yapmış olduğu tek şey öldürmek değildi . Yaptığı şey çocuk yaşlı demeden kanlarını toplamaktı .'' Öldüremediyse kanlarını  ne yapmıştı ki ?

'' Onun amacı çok daha farklıydı . Bu bir ayin'in hazırlıklarıydı . Öldürdüğü her insanın kanını topladı . Sonra bu kanlarla bir ruh ordusu kuracaktı . Yani en azından bizde ki bilgilerde öyle yazıyordu . '' Kanımın donduğunu hissettim .Bu iğrenç bir şeydi .

'' Ne varki yüceler onu bulup yok etti . Onu yaktılar ama söylenenlere göre o ölmemişti . O son bir şansının olduğuna inandı . O gece orda ölmek üzere olan bedeniyle bir adamı ısırdı . Ve onu kendi soyuyla lanetledi . Adamın Dünya üzerindeki son çocuğunun kendisi gibi olmasını istedi .'' Nefes almayı kesmiştim . Beynim adete hata veriyordu .

'' O çocuğun asla gelmeyeceğine inandık . Bunun sadece bir efsane olduğunu kendimize inandırdık ama sonra sen . Sen çıktın Eva . ''

'' Peki..peki bunun benimle  ilgisi ne ? '' Bayan Maggie toparlandı . Simon pür dikkat onu izliyordu .

'' Ayinin amacı topladığı kanları bizlere ve o dönemdeki yaşayan sizin gibi gençlere içirmekti . Bu şeyi büyüyle yapıyordu... kara büyüyle . Bizi , özel yeteklerimizi ele geçirip dünyayı yöneteceğini düşünüyordu ama bunun olmasına izin vermediler . Tapınak yani kanların olduğu yer Yücelerin gözetimi altında .''

''Demek ki artık değil . '' Bayan Maggie hüzünle kafasıı salladı .

'' Hiçbirimiz güvende değiliz artık . Bu kanı koruyamadıysak bile okula gelip girmiş olması ve bir öğrencinin..'' Gerisini getirecek cesaret bulamadı .Ama anlamadığım bir şey vardı .

'' Bunu kim neden yapsın ? Yani bunu yapabilecek kişiler kim ki ?'' Bayan Maggie hüzünlü gözleri ile bana baktı . Simon da cevabı biliyordu . Onunda derin düşüncelere daldığını gördüm .

'' Yücelerden başkası olamaz kızım . ''

Continuă lectura

O să-ți placă și

3.6M 301K 82
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyor...
23.6M 1.4M 78
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bi...
321K 19.1K 17
Bedenimizi değiştirdiler. Boyumuzu, saçımızı, göz ve ten rengimizi... Bizi mükemmelleştirdiklerini söylüyorlar. Ama onlar kim? Hiçbir şey bilmiyoruz...
185 86 5
"Dalgalar bekler, Asel. Sadece sen göremezsin..."