Kusura bakmayın bu aralar sizi çok beklettim. Ama bu aralar yine yoğunum o yüzden yeni bölümler biraz geç geliyor :(
Bu arada çok teşekkür ederim 1k okunma almışız :)❤
Cook teşekkür ederim. İyi ki varsınız 😍❤
Hadi başlayalım.
Şarkıyı dinleyerek okumanızı tavsiye ederim.
İyi okumalar💙
Alarmın o gür sesi ile uyandım. Neden yaa yeter sıkıldım bu eğitimden bir an mesleğimi almak istiyorum.
Yataktan kalkıp yatağın yanındaki terlikleri giydim. Lavaboya gidip günlük ihtiyaçlarımı yapıp çıktım.
Kızlar hâlâ uyanmamış galiba hiç ses yoktu. Öykünün odasına doğru merdivenlerden indim.
Tam tahmin ettiğim gibi camış gibi yatıyor.
Hemen yanına gidip "öykü" diyerek biraz bağırmış olabilirim.
Öykü yerinden sıçradı.
"Ne oluyor deprem mi oluyor, hırsız mı girdi? Ne oluyor" dedi yerinden doğrularak gözleri hâlâ kapalıydı.
Onu sarstım.
"Ya bir git başımdan uykum var" dedi öykü bu haline güldüm. Neden acaba uykusu var gecenin bir yarısı film izlerse YAĞ GİT BOSUMDAN OYKOM VOR der tabi.
"Öykü okul var uykuna da başlayacağım şimdi" dedim oflayarak.
"Nee saat geldi mi" dedi öykü gözlerini hemen açarak.
Güldüm bu haline çok tatlı çıkmıştı.
Kafamı salladım yalan söylemiş olabilirim ama yani öykünün hazırlanması çok uzun sürüyor o yüzden erken kaldırıyorum çaktırmayın.
Öykü hemen yataktan kalkıp lavaboya gitti. Bende Alminayı uyandırmak için yan odaya geçtim. Almina ve öykünün odaları yan yanyana. Sadece benim ki bir üst katta.
Almina' nın odasına girip perdeyi açtım. Almina ya doğru eğilip onu inceledim.
Gerçekten o mesajları yazan Almina olabilir mi?
Yapabilir mi?
Bana...
Alminayı tam uyandırmak için sarsacaktım ki elinden bir şey düştü.
Anlamaya çalıştım.
Yere düşmüştü ama ters düştüğü için göremedim.
Yere düşen bir fotoğraftı.
İlk başta bakmayacaktım ama merak ettim.
Yere eğilerek fotoğrafı elime aldım.
Fotoğrafta bir aile fotoğrafı vardı.
4 kişilik bir aile.
Babasının kucağına bir erkek oğlan annesinin kucağında ise bir kız çocuğu.
Anlamaya çalıştım.
Ama aklım almıyordu.
Kaç dakika bu fotoğrafa baktım hiç bir fikrim yoktu .
Birden karşımda bir hareketlenme oldu.
"Sen ne yapıyorsun" dedi Almina sinirle.
Afalladım.
"Şey..." dedim.
"Ver şunu" dedi elimdeki fotoğrafı alarak.
"Özür dilerim" dedim kısık sesim ile.
"Çık odamdan" diye kapıyı gösterdi.
Yerden kalkarak odadan çıktım.
Yüzümde hissettiğim sıcak gözyaşlarım hızlıca pijamama düşüyordu.
Elimle gözyaşlarımı silmeye çalıştım.
Silerken öykü beni gördü.
"Kumru ne oldu neden ağlıyorsun?" Dedi öykü bana yaklaşarak.
"Yok bir şey" dedim.
"Ne yok birşey var işte kumru anlat ne oldu neden ağlıyorsun?" Dedi öykü.
"Odamda konuşalım" diyerek merdivenlerden çıktık.
"Anlat" dedi öykü.
"Ben Alminayı uyandırmaya gittim. Tam onu uyandıracaktım elinden bir şey düştü. İlk başta bakmayacaktım ama merak ettim. İşte o yere düşen şeyi aldım ve fotoğrafta babasının kucağında bir erkek çocuk annesinin kucağında ise bir kız çocuğu var" dedim.
Öykü beni pür dikkat dinliyordu.
"Aradan ne kadar geçti bilmiyorum fotoğrafa dalmışım ve birden Almina bana bağırdı. Elimden fotoğrafı alıp odasından çıkmamı istedi" diyerek özet geçtim.
"Allah Allah Almina'nın abisinin olduğunu bilmiyordum. Neyse boşver kuzum" dedi bana sarılarak bende ona sarıldım.
Gözyaşlarımı silip kahvaltı hazırlamaya inmiştik. Yarım saate yakın kahvaltımızı yapıp evden çıktık.
Almina yüzüme bakmıyordu.
Neden böyle davranıyor yani sadece bir fotoğrafa bakmıştım.
Nerden bilebilirsin ki Kumru belki önemli bir şeydir😉
Okula gelmiştik.
Üçümüz de psikolog olacağız.
Üçümüz de o yüzden aynı sınıftayız.
Sınıfa girer girmez bütün kafalar bize döndü. Pek umursamayıp sıralara geçtik.
Almina bizden uzak bir yere oturdu.
Belki onun için bu gereklidir. Üstüne gitmedik.
Saatlerde dersi dinledik.
Ara saatimiz gelince kantine gittik. Öykü ile kahve alıp orda oturduk. Almina gelmek istemedi.
"Sence neden bize öyle davranıyor" dedi öykü.
"Hiç bir fikrim yok sadece bir fotoğraf için arkadaşlığımızı bitirdi" dedim.
"Belki ailesi ise bir sıkıntı yaşamıştır bilemeyiz onu biraz yalnız bırakmalıyız" dedi öykü.
Bende ona katılarak kafamı salladım.
Zil çaldığı için sınıfa doğru ilerledik.
Hoca daha gelmemişti hızlıca sıramıza geçip oturduk.
Kapı açıldı.
Sanki şuan saati yavaş çekime almışlar gibi çok yavaş yavaş giriyordu kapıdaki kişi.
Sınıfa ayağını attığında erkek pantolonu olduğunu anladım.
Bizim sınıftan biri olduğunu düşünüp telefon ile uğraşmak için kilidimi açtım.
"Kızım bu kim" dedi öykü. Kafamı kaldırdığım an herkes o tarafa bakıyordu.
Bende kafamı kaldırdım.
Ve kaldırdığım an o burda.
O çocuk.
O da bizim sınıfta.
O bana bakıyor ben ona bakıyorum.
Dakikalarca birbirimize baktık.
"Lan ne oldu daldın" dedi öykü beni sarsarak.
Hemen kendime gelip öyküye döndüm.
"Tanıyor musun bu çocuğu" dedi öykü.
Ne demeliyim hayır mı desem.
"Hayır nerden tanıyım öykü" diyerek tersledim onu.
"Ne tersliyon be" diye cırladı öykü.
Çocuk bu taraftaki merdivenlere çıkmaya başladı.
Tam önüme oturdu.
Bu çocuk inadına yapıyor galiba.
Onu takmayıp telefonuma geri döndüm.
Bir kaç dakika sonra Hoca geldi.
Sakince son dersi dinleyip eve gidip yatmak istiyorum.
Dersin bitmesine 10 saniye kalmıştı.
Saniyeyi sanıyordum bildiğin ilkokul çocuğu gibi.
Ve beklediğim an zil çaldı.
Bir oh çektim.
Hızlıca çantama kitaplarımı attım.
Sıkılmıştım burdan.
Çantamı koluma takıp merdivenlerden inmeye başladım ama merdivenin ucunda kız sürüsü.
Kızların arasında ise sadece bir erkek.
Ne kadar mallar bir erkek için onu niye şımartıyorlar.
Öykü beni aşağıda bekliyordu kantinden bir şey alacaktı o yüzden benden önce çıkıp gitmişti.
Sınıfta sadece ben, kız sürüsü ve o.
O kalabalığın içinden geçeceğim.
Hepsi o kadar yakındılar ki nasıl onların arasından geçeceğimi düşündüm.
"Açılın bune be birbirine girmişsiniz" diyerek onları yittim.
Kızlar biraz şaşırmıştı.
O bile.
Adını bilmediğim çocuk bile.
"Tanışmayacak mıyız komşu" dedi.
Durdum.
Allah belanı versin senin.
"Aaa Kumru senin komşun mu?" dedi sarı kafalı
"Şansa bak be!" diyordu diğerleri.
Arkamı döndüm gözlerim onun gözleri ile buluştu.
Baktım.
Bakıştık.
"Tanışmayacaksınız" sinirli bir şekilde dedi kapının önünde.
Demir gelmişti.
Lütfen kavga falan çıkmasın.
"Ne o sevgilin mi?" dedi o çocuk alaycı bir şekilde.
Kafamı hemen o çocuğa çevirdim.
Hem o çocuğa hem demire bakıyordum.
Demire döndüğüm an gözlerini benim gözlerim ile buluşturdu.
İkimiz de birbirimize baktık.
O cevap vermeyecekti.
Çünkü o beni sevmiyor.
"Evet sevgilim" Dediği an gözlerim fal taşı gibi açıldı.
Ne ben yanlış mı duydum?
Şaka demi?
Kulaklarım yanlış duymadı.
"Nasıl sen Kumru ile sevgili misin?" diye biri atladı kız sürüsünün içinden.
Kafamı hemen demire çevirdim.
Nasıl bir cevap verecekti.
Demir beni kendine çekti.
Kollarının içene hapsetti.
O çocuk çok şaşırmış olacaktı ki ağzı açık kaldı.
"Evet dedim ya kızım sende kıtlık mı var? " diye çıkıştı Demir.
Kapıda biri geldiğini duydum.
Topuk sesleri.
Kafamı o tarafa çevirdiğimde öyküyü gördüm.
Öykünün elindeki kahve birden yere düştü.
Hâlâ demirin kollarının arasındayım.
Allahtan öykünün üstüne dökülmemişti.
Elimi dudaklarıma götürüp susmasını söyledim.
Gözlerini kırptı.
Almina burda olsaydı yine aynı tavrı verirdi.
Öykü den bile önce çıkmıştı.
"Var mı başka sorunuz sevgilim ile bir yere gitmemiz gerekiyor" dedi Demir.
Ne yapıyorsun koçum sen.
Kafamı demirin suratına doğru kaldırdım.
Neden bu erkekler bu kadar uzun ki.
Demir bana baktı.
Gizlice bir göz kırptı.
Öykü karşımda gülüyordu.
Ona susması için yüz ifademi değiştirdim.
O da hayali bir fermuar çekti.
Bu yaptığı şeye güldüm.
"Yok sorumuz" dedi kardelen bizim sınıftan biriydi.
"Tamamdır o zaman siz erkek tavlamaya devam edin" dedi Demir.
Ne yapıyor bu çocuk.
Bütün okul bizi konuşacak yarın.
Sınıftan çıktık.
Hâlâ demirin kolları arasındayım.
İki büklüm oldum.
Bahçeye çıktığım an demirin kolları arasından çıktım.
"Neden öyle bir şey yaptın herkes bizi konuşacak yarın" dedim.
"Hmmm bir düşüneyim" dedi Demir.
Kaşlarımı çatmış ona bakıyorum.
"Seni sevdiğim için olabilir mi?" Dediği an öksürdüm.
Öykü bile şaşırdı.
"Ne?" dedim zar zor.
"Seni seviyorum" dedi.
Herhalde rüya görüyorum.
Lütfen yanlış duymuş olayım.
"Şimdi sen kumru'yu seviyorsun ikinizde birinizi seviyorsunuz?" dedi öykü.
Ben hâlâ bunun bir rüya olduğunu kanıtlamaya çalışıyorum.
"Aynen öyle" dedi Demir yüzündeki gülümseme daha çok olmaya başladı
"Yani siz şimdi sevgili mi oldunuz az önce?" dedi öykü.
O da benim gibi şoku atlatamadı
"Yani evet ben seviyorum,sevdim aşık oldum Kumru da beni hâlâ seviyor ise" dedi Demir
Ben ağzımı açamıyorum sanki mühürlenmiş gibi.
"Evet evet o da seni seviyor" dedi çığlık atarak.
Yüzümde gülümseme oluştu.
Demir bana baktı.
"Sarılın be, yukarıda hemen birbirinize kitlemiştiniz" dedi öykü sevinçle.
Güldüm Demir de güldü.
Demir bana yaklaştı ben ona.
İkimizde kollarımızı açıp sarıldık.
Kulağıma eğilerek "üçüncü sarılmamız" dedi.
Düşündüm.
İlk kez bana ailesini kaybettiğini söyledim zaman sarılmıştık.
İkinci ise yukarıda.
Üçüncüsü ise şimdi.
"Durun bir fotoğrafınızı çekeyim" dedi öykü.
Utanıyorum hemde çok.
"Tamamdır" dedi öykü elindeki telefona bakarak.
"Çok güzel çıktınız" dedi öykü.
Demir elimi tuttu.
"Gelin ben sizi bırakırım eve" dedi Demir.
"Gerek yok" dedim.
"Kızım artık sevgilin var böyle tek dolaşmak yok kızlarla tek olsan bile" dedi.
Güldüm.
Arabaya bindik.
Şoför koltuğun yanındaki koltukta ben arkada ise öykü .
"Kemerini bağla güzelim" dedi.
"Ayy ben sizi yicem" dedi öykü.
Gülümsedim.
Kemeri bağlayıp önüme döndüm.
Demir arabayı çalıştırdı
Radyoyu açtım.
Açtığım an en sevdiğim müzikten biri çıktı.
Maden (medyada var)
Madem seni çok istiyorlardı
Öylece ortaya koymasalardı
Aldım bi' kere, geri vermeyeceğim
Aşığım, mutluyum, vazgeçmeyeceğim
Madem seni çok istiyorlardı
Öylece ortaya koymasalardı
Aldım bi' kere, geri vermeyeceğim
Kim ne derse desin "Bana ne!" diyeceğim
Seni orada görenler mi olmuş?
Onla olduğunu duyanlar mı olmuş?
Başımıza ne geldiyse güzelliğinden
Düşemedik bi' milletin dilinden
Of, of... Bu ne güzellik be hatun!
Elalemin dilinden seni sakınmaktan yoruldum
Şarkıya Demir ile eşlik etmiştik. İkimizde birbirimize bakıp güldük.
Eve gelmiştik.
Eve girer girmez aynanın karşısına geçtim.
İlk yanaklarıma baktım. Hep utandığımda yanaklarım kızarıyor.
Yine kızarmıştı.
Kendimi yatağa attım.
Masanın üstündeki telefonum titredi.
Üşendim ama ya önemli bir şey ise.
Zar zor yataktan kalkıp telefonumu aldım.
4 tane yeni mesaj gelmişti.
Bildirime tıklayıp demirden olduğunu gördüm.
Demir: napiyorsun güzelim
Demir: daha 5 dakika bile geçmedi.
Demir: seni özledim.
Demir: o çocuğu öldüreceğim bir gün.
Kumru: yaa ne yaptı sana çocuk
Demir: sana yavşadı.
Kumru: Demir!
Demir: tamam be hemen bağır burda doğruları söylüyorum
Kumru: seni seviyorum Demir şimdi ödevleri yapmam gerek.
Demir: aşkım de Demir ne be
Kumru: Demir cıvıma hadi kız olsan anlarım böyle vıcık vıcık olurlar ama sen bunu istiyorsun
Demir: biz isteyemez miyiz?
Kumru: bilmem :/
Demir: hadi seni seviyorum aşkım de rahat bırakayım seni
Kumru: off Demir bak dicem ama beni rahat bırakman için.
Kumru: seni seviyorum aşkım
Demir: bende seni güzelim.
Kumru: dkkfjcjdksn sen ne çeşit bir şeysin
Demir: sevgilisini deli gibi seven bir çeşit demirim fkfjfjf
Kumru: jxxjcsjdjfjc
Demir: iyi çalışmalar
Kumru: teşekkür ederim sevgilim
Kumru çevrimdışı
Selam.
Ben bunları bu bölümde sevgili yaptım ya şimdi
Ayy yerim ben bunları.
Neyse yoruldum jdjdfjfjfjfj
Sınır 10 vote📌
Beni takip etmeyi unutmayın ❤❤
Sizi seviyorum.
Belalı kitabımın devamı belalı 2 de.
Hadi ben kaçtım.
Kumru ya soru sorun hadi bakam
Hasret giderin benle xncjcjckv (kumru)
Demir de soru bekliyor sizden
Hadi bekliyorum soruları
👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇
Yaktım seni Demir (kumru)
Ne oldu yaa ne yaptım (demir)
Sen ne diye o halini atıyorsun yazara da çok kızdım (kumru)
Yazarın suçu valla (demir)
Neee benim suçum mu yalancı (yazar )
Sizinle sonra konuşacağım (kumru)
Bittik biz (demir)
Çok pis bittik (yazar)
yazar okullarından yardım iste onlar bize yardım eder (demir)
Canım okurlarım bize yardım edin şimdi Kumru ya soru soracağınız yere DEMİRİ VE YAZARI AFFET KUMRU yazar mısınız? (Yazar)