GİZLİ NUMARA [YARI TEXTİNG]

By geceyeaityazar123

87.4K 2.5K 2K

Kitaba başlarken lütfen çok büyük bir ümitle başlamayın. Kendi kendime öylesine yazdığım kitap. Yazım yanlışl... More

KARAKTERLER
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
hangisi olsun
1.0
AÇIKLAMA
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
sizce yapayım mı?
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
AÇIKLAMA
2.2
2.3
ÖNEMLİ AÇIKLAMA
2.4
2.5
YENİ KİTAP
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4

0.9

3.2K 111 65
By geceyeaityazar123

Selamünaleyküm.

nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Son bölüm 10 vote almasa da atmak istedim. Ama galiba bu bölümde 10 vote almazsa atmayacağım. Kusura bakmayın ama 2 saatlik yazdığım bir şeyi 6 veya 7 vote gelmesi beni üzüyor. Emeğimin karşılığını bile alamıyorum. Yani vote atmanız 1 saniye alıyor.

Neyse yapacak birşey yok.

İyi okumalar.

Gözlerimi açar açmaz güneş gözlerimi kamaştırdı. Elimi güneşi doğru tutup yüzüme güneşin gelmesini engelledim.

Başımda hâlâ sargı bezi vardı. Bugün doktora gidip bunu çıkartmalarını isteyeceğim.

Lavaboya doğru ilerleyip günlük ihtiyaçlarımı yapıp çıktım. Mutfaktan çok güzel kokular geliyordu.

Mutfağa doğru ilerledim. Kokular git gide çok daha güzel kokuyordu. Mutfağa girer girmez koskocaman bir şaşırma ifadesi aldı yüzüm . Ama ne yapacağımı şaşırdım.

"Demir" dedim kısık bir ses ile.

Gözlerini tavadan ayırıp bana çevirdi.

"Kumru" dedi tebessüm ederek.

"Yani yanlış anlamaz isen burda ne işin var?" Dedim utangaç bir tavır ile.

"Ve nerden biliyorsun evimi, nasıl girdin eve?" Dedim üstüste soru sormuştum.

"Kızım bir dur da üst üste ne sorup duruyon bu kafa yavaş yavaş algılıyor. Şimdi ilk soruna gelir isek" dedi ve durdu.

"Bende bilmiyorum valla. Benim burda ne işim var hiç bilmiyorum. Meleğe uyarak geldim. " dedi gülerek. Bende eşlik ettim ama hala anlamış değilim.

"İkinci sorunu tekrar alabilir miyim?" Dedi.

"Ha" dedim. Hâlâ şoku atlatmış değildim.

"İkinci soru diyorum neydi diyorum hani bana üst üste sorup durdun diyorum" dedi

"O kadar da aptal değiliz be" dedim cırlayarak.

"Şükür" dedi alaycı bir tavır ile.

"Demir!" Dedim.

"Tamam tamam söyle artık şu ikinci soruyu valla kapasite yetmiyor" dedi kafasını gosterek. Güldüm.

"Evimi nerden biliyorsun?" Dedim.

"He öykü sagolsun" dedi.

"Nasıl öykü sağolsun?" Dedim.

"Eee şey ben söyledim adresi" diyerek girdi öykü mutfağa utanarak. Kafamı anında ona çevirdim. Ölümcül bakışlar attım ona o ise masum masum baktı bana.

"Öykü verdi cevabı üçüncü soruya geçelim" dedi ocaktaki yemeğe tekrar baktı. Altını falan kıstı ocağın.

"Nasıl girdin eve peki?" Dedim.

"Öykü sağolsun artık suç ortağımsın sen benim" öyküye elini uzatarak. Öykü ilk başta durdu. Bana baktı benden izin beklermiş gibi. Gözümü kırpmaktan başka birşey yapamadım. Öykü anında demirin elini sıktı.

"Tamam onu bunu geçtim. Neden kahvaltı hazırlıyorsun?" Dedim.

"Senin için" Dediği an durdum. Anlamaya çalıştım.

Benim için.

Dakikalarca demirin gözlerinin içine baktım. O baktı ben baktım. O anı bozan Demir oldu.

Gözlerini benden kaçırdı. Tavandaki omleti bir başka tabağa koymaya koyuldu.

"Hasta kraliçemiz kahvaltınız hazır" dedi Demir. Ben dakikalarca kapının yanında durdum.

"Kumru sana diyorum" dedi Demir.

"Ha" dedim.

"Kahvaltınız hazır diyorum" dedi.

"Sende beni baya mal sandın düştüm düşeli ha" dedim yine cırlayarak. Benim suçum var iken demire yükledim.

"Sende kendini mal duruma düşürme" dedi. Ben bu çocuğu öldürdüm. Gıcık şey.

"Kes be" dedim masaya doğru ilerleyerek.

"İyilikte yaramıyor buna" dedi öykü doğru. Öykü güldü. Bizi kapının köşesinde izliyordu.

Omleti ağzıma aldığım an utandım. Benden bile güzel yapmıştı. Demir bana öyle bir bakıyordu ki kalbimi hızlandırdı. Gözlerimi hemen omlete çevirdim.

"Sevdiniz galiba kraliçemiz" dedi Demir gülerek.

"Yaya çok güzel olmuş eline sağlık" dedim alaycı bir şekilde. Yalan söylemiştim. Allahım sen beni affet.

"Ben bunu olumlu anlamda anlıyorum kraliçemiz" dedi gülümseyerek.

"Nasıl anlıyorsan anla" dedim. Neden demire böyle davranıyorum. Telefonda yazışır iken çok değişik idim şimdi birden gelince neden bu kadar egoist oldum. Demirin gözüne belki daha kötü gözüküyorum şuan tavırlarım ile.

Omleti tadını çıkararak yemiştim. Demir kendisine ve öyküye de yapmıştı. Peki Almina nerde ona neden yapmadı.

"Öykü Almina nerde?" Dedim.

"Almina kim?" Dedi Demir. Sinirlenmiştim. Neden Alminayı soruyor. Ya öykünün dediği gibi Almina Demirden hoşlanıyor ise Demir de onu görür görmez aşık olursa.

Allah korusun.

"Bende bilmiyorum ki odasında idi en son " Dediği an kapıda biri dikildi.

"Burdayım" dedi Almina sahte gülümsemesi ile. Öykü ile ona iğrenirmiş gibi baktık. Almina nin gözleri hâlâ demire bakıyordu. Sinirlenmedim değil. Yani bilmiyorum. Demiri seviyorum ama o beni sevmiyor. Şuan sadece buraya gelme amacı hasta olduğum için.

"Merhaba ben Almina" dedi elini demire uzatarak.

Demir tebessüm ederek elini Alminayı uzatıp sıktı.

Dakikalarca o ellere baktım. Öykü ise bana.

"Merhaba bende demir" dedi.

Demir anında elini çekti. Ama hâlâ kalbim acıyordu. Her saniye başı ellerini sıktığı an geliyor.

"Ben yedim, dışarıya çıkmam gerekiyor. Omlet için teşekkür ederim demir" dedim tebessüm ederek. Ama bu tebessüm gerçek değildi. Kalbim hâlâ acıyordu.

"Nereye gidiyorsun?" Dedi demirin sesi endişeli idi ve meraklı.

"İşim var" dedim. İşim sadece bu kafamdaki sargı bezini ve durumumu sormak için hastane gideceğim.

"Ne işi Kumru hemde bu halin ile" dedi elini kafamı gosterek.

Neden beni bu kadar merak ediyor?

Neden bu kadar endişeli?

"Ne var halimde? Ben iyiyim" dedim. Öykü bir bana bir demire bakıyordu. Almina da ise bir kızgınlık.

"Benim işim var dışarıya çıkacağım. Seninle zaman geçirmek isterdim ama dışarıda işim var" dedi Almina.

Artık senden nefret ediyorum Almina.

Demir kafa sallamaktan başka bir şey yapmadı. Sadece gözleri hâlâ bende idi.

Almina bozulmuş olacaktı ki hemen mutfaktan çıktı.

Bende odama gitmek için mutfaktan çıktım. Üstüme falan değiştirmek gerekiyordu.

Öykü ve Demir mutfakta öylece kalmıştı. Odama girip bir kaç kombin hazırladım.

1.kombin

2 . kombin

3 . kombin


Bu 3 kombin arasında kalmıştım. En son karar verip 3. Kombini giymeye karar verdim.

Kiyaflerimi giyer giymez hafif bir makyaj yaptım. Şimdi hazırdım. Telefonumu alıp odanın kapısına doğru ilerledim.

Kapıyı açtığım an yüzümün tam ortasına bir yumruk ve kocaman bir beden.

"Aaa" diye çığlık attım.

Eli ile hemen ağzımı kapattı.

"Kızım psikopat mısın o nasıl çığlıktı" dedi. Güldüm.

"Ne işin  var kapının önünde" dedim.

"Nereye gidecek isen bende geleceğim" dedi.

"Ne?" Dedim.

"Niye?" Dedim.

"Canım öyle istedi." Dedi Allah'ım sana geliyorum.

"Conom oglo ostodo" dedim onu taklit ederek. Güldü. Ben ise hayranlıkla baktım.

"Hadi kızım boş yapma" dedi elimi tutarak. Bir kaç dakika öylece kaldım. Demir elimi tutmuştu. Öylece kaldım. Birden merdivenlerden ayak sesi duyunca  o tarafa baktım. Ellerimi hâlâ tutuyordu.

Almina gelmişti. İlk önce ellerimize sonra bize baktı. İlk gelir iken yüzünde gülümseme vardı ama şimdi hiç birşey yoktu.

Bir elimize bir bize baktı. Sonradan düşünerek elimi hızlıca demirin elinden çektim.

Almina tekrar gülümsedi.

"Şey dicektim Kumru ikimizde dışarıya çıkıyoruz nereye gideceksen oraya kadar sana eşlik edebilirim diyecektim" dedi.

Ağzımı açtığım an Demir benden önce davranıp Alminaya cevap verdi.

"Ben Kumru ya eşlik edeceğim" dedi Demir de ona gülümseyerek.

"AA öyle mi o zaman ben gideyim" dedi.

Kafa sallamaktan yine başka bir şey yapmadım.

"Git" dedi Demir. Almina bunu beklemiyormuş gibi kaşlarını çattı.

Almina yüzünü düşürerek merdivenlere indi.

"Ne yapıyorsun Demir sen?" Dedim sinirli sesim ile.

"Ne yapıyormuşum" dedi Demir bey.

Oflayarak merdivenlere ilerledim. Evet sevinmeliyim ama ben sadece onu seviyorum o beni arkadaş olarak görüyor.

Dışarıya çıktığımda uzun bir nefes aldım.

Bir taksi durdurmam  gerekiyor.

"Kumru" diye seslendi.

Hâlâ mi peşimden geliyor?

"Efendim" diyerek arkamı döndüm.

"Benim araba ile gidelim" dedi.

"Gidelim?" Dedim.

"Sen mi sürmeyi düşünüyorsun arabayı işte nereye gideceksen ben götüreyim." Dedi.

"Bir ben araba sürmeyi biliyorum iki sen niye geliyorsun?" Dedim.

"Korkuyorum" dedi gözlerindeki acıyı görüyordum.

"Neyden korkuyorsun" dedim.

"Kaybetmekten" dedi. Şuan hiç birşey anlamıyorum.

"Demir açık açık söyle anlamıyorum." Dedim.

"Seni kaybetmekten korkuyorum oldu mu?" Dedi. Ben öylece orda kaldım. Gözlerimi onun gözleri ile buluşturdum.

"Seni de kaybetmekten korkuyorum" dedi gözlerindeki acıyı hâlâ görüyorum.

"Başka kimi kaybettin ki" dedim. Biraz kötü konuşmuş olabilirim. Ama merak ediyorum.

"Ailemi" Dediği an gözlerinden bir kaç damla yaş düştü.  Ağladığını belli etmemeye çalıştı ama gördüm ağladı.

Kafasını dik tuttu. Ona doğru ilerlemeye başladım.

"Özür dilerim" dedim. Gözlerimiz hâlâ  birbirine kitlemişti.

"Sil lütfen şu yaşlarını lütfen benim için " dedim. O ağladığı an benim kalbim acıdı.

Demir hâlâ  gözyaşlarını silmiyordu. Elimi onun yüzünü yaklaştırdım. O küçük ama acıya ait gözyaşlarını sileceğim.

Demir bunu beklemiyormuş gibi bana daha derin bakmaya başladı.

Şimdi başlıyorum. Elimi yüzünde değdirdim. Elim soğuktu galiba Demir birden ürperdi.

"Bak ben burdayım beni kaybetmeyeceksin." Dedim ona motive vermeye çalışarak.

Demir gülümsedi. Ona sarılıp destek vermek istiyorum ama yapamam o ileriye gitmiş olurum. Yani bilmiyorum ona sarılırsam çok mu ileriye giderim?

"Sana sarılabilir miyim Kumru? " Dediği an sesli düşündüm sandım.

"Tabii" dedim. Ellerini belime doladı. Ben ne yapacağımı şaşırmıştım. Öylece elim kaldı.  Elimi bende onun beline doladım. Benden uzundu. Ben ise onun yanında kısacık kalmıştım.

Ciğerlerimi onun kokusu ile doldurdum. Erkek parfümlerinden nefret ederdim çok ağır gelirdi. Ama bu sevdiğim adamın parfümü...

Sarıldıkları an




Sizi çok beklettim farkındayım. Kusura bakmayın. Neyse inşallah severek okudunuz.

Bu arada artık ciddiyim 10 vote gelmezse hiç gelmeyecek yeni bölüm.

Beni takip etmeyi ve vote atmayı unutmazsınız sevinirim.

Continue Reading

You'll Also Like

1.9M 70.7K 59
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir ceza vardı. Defne: Tobe hasa Defne: Ben ned...
465K 17.3K 48
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
197K 16.9K 45
[tamamlandı] * [CRİNGE bir hikâyedir, lütfen okumayın] * "Kalbi sökülen bir insanın kalbinin tekrar atması için uğraşamazsın, demiştin. Peki, kabuk b...
2.7M 88K 60
İtalya da başlayan bir hikaye...