0.4 « orquídea maldito y collar » una sección de transición

10K 1K 1.4K
                                    

Turnuva Öncesi 1. Gün

Son notu da panoma yapıştırıp nefesimi dışarı verdim. Dün gece tam arkamdaydı ve ben onu hissedememiştim.Vakit kaybetmeden üzerimi değiştirdim ve kahvaltı yapmaktansa bir bardak kahve içmeyi tercih ettim. Paketi elime alıp adresi ceketimin cebine attım ve Myeongdong'a doğru yola koyuldum. Salona yeni bir cam takmaları için eve birilerini yollamayı da ihmal etmemiştim. İçim biraz olsun rahattı en azından ben eve dönene kadar evde birileri olacaktı. Orcus evde yabancılar varken içeri girmeyi denemezdi. En azından ben öyle düşünüyordum.

Myeongdong'un Güney kısmındaki metro istasyonuna geldiğimde etrafa bakındım. Dikkat çeken biri yoktu. Beni izleyen ya da bana saldırmayı bekleyen. Bu kadar kolay olmamalıydı. Belki de sadece ilk görev bu kadar kolaydı. Saat 8 olmuştu. Düşünmeden paketi kenara bıraktım ve aceleyle arkamı döndüm. Suratımı gizleyecek biçimde kafamı yere eğmiştim. Hızlı adımlarla istasyondan çıkıp ana yola saptım. Hala bir şey olmasını bekliyordum ama olmamıştı. Eve geri dönene kadar hiçbir şey olmamıştı.

Kapıdan içeri girdiğimde pencereye yeni bir cam takıldığını görüp gülümsedim. Anahtarımı da artık saksının altına koymaktan vaz geçmeliydim. Bu sadece... Aptallıktı. Odama çıkıp ceketimi yatağa bıraktım ve bilgisayarın başına geçtim. Oyuna girip görevi tamamlayıp tamamlayamadığımı öğrenmek istiyordum. Oyunun kısayoluna tıklayıp beklemeye başladım. Oyun açılırken ortaya çıkan çiçeklerin hangi çiçek olduğunu merak ediyordum. Bir katil böyle bir oyuna neden bir çiçek animasyonu eklerdi ki? Gözlerimi devirdim.

Oyuna giriş yaptığımda ekran büründüğü karanlıktan çıkamamıştı. Takıldı diye düşünürken ekranda kısa bir yazı belirdi.

"Git ve haberleri izle. Seninle gurur duyuyorum."

Şaşkınlığımı üzerimden atıp salona indim ve televizyonu açtım. Birkaç çizgi film kanalını ve spor kanallarını ardımda bırakıp haber sunan bir kanalda durdum. Ekrana sakin bir biçimde bakıyordum. Tabii bu sakinlik uzun sürmemişti.

"MYEONGDONG METRO HATTINDA PATLAMA 2 ÖLÜ BEŞİ AĞIR 22 YARALI"

Kumandayı parçalamak istercesine sıkıyordum. Nasıl tahmin edememiştim? Gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum. Yere çöküp başımı ellerimin arasına aldım. Şuana kadar 3 kişinin ölümüne sebep olmuştum. Üstelik hepsi bir oyun yüzündendi.

"Bu kadar iyi bir iş çıkaracağını düşünmüyordum."

Kafamı kaldırıp buğulu gözlerimi sesin sahibine çevirdim. Orcus ve metalik sesi. Yine evime girmeyi başarmıştı.

"K-kaç patlama oldu?"

Maskenin altından bir kıkırdama sesi yükseldi ve bana doğru birkaç adım attı.

"Sadece 1 tane. Sadece sana bu görev verildi. Diğerleri belirli yerlere silah dağıttı o kadar."

"Neden... Neden ben?"

Öne doğru eğilip kafasını yana yatırdı.

"Çünkü sadece sen istediğim kapasiteye sahipsin."

Gözlerimden akan yaşları elimin tersiyle sildim ve görüş alanımı netleştirmeye çalıştım.

"Yine de seni öldüreceğim..."

O metalik sesle attığı kahkaha beynimde bozuk plak gibi yankılanırken "Şuanda karşındayım ve savunmasızım Tae, öldür beni," diye karşılık verdi.

Ayağa kalkıp sol yanağına bir yumruk geçirdim. Kafası yumruk attığım yönün tersine doğru hafifçe savruldu ve bir süre bana dönmedi. Maskesi yüzünden sadece elimi acıtmakla kalmıştım. Ellerinin yumruk şeklini aldığını görebiliyordum. Kafasını bana çevirdiğinde koyu gözlerinin daha da koyulaşmış olduğunu fark ettim. Elini maskesinin üzerinde gezdirdi. Küçük bir çatlak oluşmuştu.

Orcus | BTS |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin