0.3 « hola Van Helsing »

9.8K 1K 1.3K
                                    

Siyah bir ekranla yeniden başbaşa kalmıştım. Birkaç dakika sonra ekran aydınlandı ve karakterimi yaratmam için seçenekler sunuldu. Dilin Korece olması işimi kolaylaştırmıştı. Önce ırk seçmem gerekiyordu.

Larvlar, İnsanlar, Vampirler, Orklar, Elfler.

Gözlerimi kıstım. Güce göre hareket etmem gerektiğini biliyordum. Ya da... Bilgiye. Oyunu alta indirip araştırma yapmaya başladım.

Elfler, ölümsüz bir ırktır. Yaşlanarak veya hastalıktan değil, sadece savaşta ateş ya da kılıçla ölürler. Hikayelerde üstün ve bilge ırk olarak geçerler.

Orklar, tutsak edilen ve türlü işkencelerle özleri bozulan Elflerdir. Kötülüğün hizmetkarları olan Orklar yıkımdan ve öldürmekten büyük zevk alırlar.

Larvlar, Roma inançlarına göre tehlikeli ve insanlara bela olan ruhlar. Larvlar ellerinde uğursuzluğun sembolü olan birer baykuş taşırlardı.

Bunlara göre vampir ve insan ırkı oldukça saf kalıyordu. Ellerimi başıma koydum ve gözlerimi kapattım. Eğer vampir ve insan ırkı güçsüzse kimse onları seçmezdi değil mi? Orcus, özel olduğumu söylemişti. O halde oyunda bir farklılık yaratmalıydım. Gözlerimi gülümseyerek açtım, oyuna tıkladım ve hiç düşünmeden insan ırkını seçtim.

Silah üzerinde biraz düşünmüştüm. Silahlar hakkında hiçbir bilgim yoktu. Umursamayarak 2 tane Glock-21 seçtim. Daha sonra yeterli bulmayarak, karakterin belinde taşıyabileceği uzun bir kılıç seçtim. Şimdilik idare ederdi. Sonuçta oyunda levellar vardı ve level atladıkça silahlarımında değişeceğini düşünüyordum.

Karakter yaratma işlemim tamamlandığında nefret ettiğim "Yükleniyor..." yazısı ortaya çıktı. Kısa süre sonra yüzdelik dilim %100 oldu ve ekran karardı. Hoparlörden kuş cıvıltıları eşliğinde bir melodi yükselmişti. Ekran aydınlandığında kendimi tam olarak bir sanal dünyanın içinde bulmuştum. Yemyeşil çimenler ve ağaçlar ekranın tamamını kaplamıştı. Ağaçların gölgelerine kadar her şey düşünülmüştü. İmleci sağa sola hareket ettirerek etrafı inceliyordum ki aniden karşımda bir karakter belirdi. Göz bebekleri tamamen beyaz olan kadının, kahkülleri alnını kapatıyordu. Kahkülleri gözleri gibi beyaz renkteydi fakat geriye kalan saçları kızıldı. Baştan aşağı siyah giyinmiş karakterin üstünde 'Nundina' yazıyordu. Üzerinde oluşan konuşma balonunda "Yarattığınız karaktere bir isim vermelisiniz," yazıyordu. Şaşkınca bakmaktansa isim düşünmem gerektiğini fark ettim. Parmaklarım klavye de isteklerimin dışında hareket etmişti. Karakterimin üzerinde oluşan konuşma balonuna baktım.

"Van Helsing"

Gülümsedim. Bu ismi yazmıştım çünkü Van Helsing bir insandı. Vampir ve diğer canavarları avlayan ve asla başarısız olmayan bir insan. Stoker ve Sommers'a böyle bir avcı yarattıkları için sonsuz teşekkürlerimi sundum.

"İlk görevin için Latium'a gitmelisin, Van Helsing."

Konuşma balonuyla birlikte kadında kayboldu ve ardından karakterime taktığım isim ortaya çıktı. Onunki gibi artık üzerimde adım yazıyordu. Latium... Orayı nasıl bulacaktım. Hareket ederek düz bir şekilde yürümeye başladım. Etrafta birçok mekan vardı ve henüz bir oyuncuyla karşılaşmamıştım. Aynı hizada ilerlemeye devam ettikten bir süre sonra 'Latium' tabelalı bir yere gelmiştim. İmleci kapının üzerine getirdiğimde içeri girebileceğimi belirten bir ok işareti çıkmıştı ve düşünmeden tıkladım. İçeride 12 oyuncu bir masanın etrafında dizilmişti. Bende bana ayrıldığını düşündüğüm yere geçtim ve neyi beklediğimizi bilmeden beklemeye başladım.

Ben düşüncelerimle boğuşurken arka planda çalan müzik değişmiş ve adrenalin yaratan tonda bir müzik çalmaya başlamıştı. Dikkatimi oyuna verdiğimde içeri hepimizden oldukça güçlü olduğu belli olan bir karakter girdi.

Orcus | BTS |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin