2.SEZON- Dalek

Začať od začiatku
                                    

-Doktor şuraya bak.

-Neden? Küçük sevimli bir Dalek resmimi mi buldun?

-Çeneni kapat ve bak!

Anna Doktor’un kafasını çenesinden tutup panele çevirdi. Doktor ekrandaki “robot sesli ahtapotbacaklı”ları gördü.

-Taklidini yapan ben değildim, onlardı.

Doktor Tardis’in içinde volta atıyordu. Kaçmalı mıydı? Anna tıpkı Spark gibi zihnini okumuştu sanki.

-Kaçamazsın. Ama savaşamazsın da. Herhangi bir şey yapıp yapmadıklarını bilmiyoruz.

Anna haklıydı. Ama bir şey yapmamış olmaları yapmayacakları anlamına gelmiyordu.

-Evet haklısın. Bunlar Dalekler. Elbet bir şey yaparlar!

Doktor Anna’ya korkuyla karışık bakıyordu. İkinci bir Spark vakasını kaldıramazdı.

-Ne diye öyle bakıyorsun?

Spark’ın zihin okuma gücü onun dikkatini çeken ilk şeydi.Bu güç sayesinde Ağlayan Melekler’in elinden kurtulmuşlardı. Ancak Master’ın Kızı böyle bir yeteneğe sahip olunca işler biraz değişiyordu.

Anna’nın Sparkla bir bağı olduğu doğruydu. Yanlış evrenden Anna’nın bu evrene geçmesini sağlayan şey de buydu zaten. Eğer o bağ var olmasaydı Anna bu evrene geçemezdi. Zira o evrende Amelia’nın fiziki yansıması olarak yer alıyordu. Görüntüsü tıpkı diğerleri gibi Doktor’un geçmişindendi. Doktor ve Spark dışındakiler Doktor’un yaşam çizgisine dokunmuş kişilerin görüntüsüne sahiplerdi. Gerçekliğe geçtiğinde ise fiziksel değişim geçirmişti. Anna’nın hiç tanımadığı Amelia gibi değildi artık.

Ancak Doktor ona baktıkça hala Amelia’yı hatırlıyordu. Zaten bu yüzden 11. Anna’yı ona bırakmıştı ya. Yanlışlıkla hayata dönmüş bir kimlikten ibaret olan ona. Sahi asıl benliği nerdeydi acaba? Clara’yla giderken mutlu gözükse de kendini tanırdı o. Bir tehlikeye gittiğini biliyor gibiydi Elevent ya neyse.

-Doktor ne yapacağız diye sordum?

-Ah evet… Bir çıkıp bakalım, tamire ihtiyacı olan Dalek var mı!

Anna gülümsedi. Doktor’un ardından kızıl saçlarını adeta savurarak kapıdan çıktı.

-Bunu beklemiyordum işte.

Dışarı çıktığında gördüğü ilk şey boş deponun tepesinde sallanan ışık olmuştu. Yanmakla yanmamak arasında kararsız kalmış olan ışık, çok da yaşama tutunmuş sayılmazdı. Doktora bakmak için depoyu taradığında Doktor’u göremedi. Ve herhangi bir kapıyı da. Ve herhangi bir Tardisi de.

Kafası karışmış bir halde etrafında tur atıyordu. Odanın içinde yürüyordu. Sonra tekrar yürüyor, tekrar etrafa bakıyordu. Hiçbir şey yoktu. Bomboş dört duvardan başka. Bir de şu araftaki ışık.

Doktor’un nasıl kaybolduğunu anlamamasının dışında ne kadar süredir dolaştığını da bilmiyordu. Normal birileri bununla çok endişelenmezdi, ama onun gibi saçlarından zamanı öğrenme yeteneğine sahip biri pekala endişelenebilirdi. Aha yetenek! Doktor’un dediği gibi mimarlık yeteneğini kullanmalıydı. Gözlerini kapattı. Adeta kızılötesi bir görüşle binadaki her tuğlayı hissetmeyi bekledi. Bekledi. Bekledi. Hiçbir şey olmuyordu. Kafası öyle çok karışmıştı ki napacağını bilemiyordu. Nasıl gelmişti buraya? Ve daha önemlisi nasıl çıkacaktı?

O sırada birinin geldiğini duydu. Odaya nasıl girdiğini dahi bilmediği birinin ayak sesini. Ve sonraki saatler boyunca devam edecek çığlıkların ayak sesini.

Kadın/Adam. Konuşmasına karşın silüetin cinsiyetini ayırt edememişti. Ne olduğunu anlamadığı bir şeyler soruyordu. Anna ise anlamadığını izah etmeye çalışıyordu. Sürekli ona “Nerde?” diyorlardı. Diyor”lar”dı. O an Anna odada birden fazla kişi olduğunu fark etti. Silüet tek gibiydi ama iki kişiydi. Ses bir öndekinden bir de arkasındakinden geliyordu. Sonra kadının “Omega” dediğini duydu. Ve yüzüne doğru gelen yumruğu gördü son olarak. Kemiklerinin ne kadar ağrıdığını düşünürken, bayıldı.

................................................................................

Doktor Tardisten dışarı çıktığında Anna’yı bekledi. Anna ortaya çıkmadığı gibi, sanki bir anlığına Tardis gitti gibi gelmişti. Anna’nın pek macera ruhunda olmadığına karar kıldı. Etrafta bir dolaşmaya karar verdi. Tam o sırada önünden geçen bir Dalek onun şaşkınlıkla durmasına neden oldu. Bunlar Dalek falan değildi!

Devam Edecek...

FRAGMAN

-Onu getireceksin. Buraya gelecek. Tek kurtuluşum. O gelecek.

...

Doktor ne kadar uğraşsa da koğuşa girmeyi başaramamıştı. Güvenlik Tardis’in içeri cisimlenmesine izin vermiyordu. Doktor’un içeri girmesine de.

Devam Edecek...

Tişikkirlir ifinim. Beğeninin 300'ü geçmesini bekliyordum. 320 oldu ben de bölümü attım.
Umarım beğenirsiniz. :)
Bu arada bu sefer sezon sonlanmamış halde. Finali hala yazmadım. Ama çoğu yazılmış. Hikayeyle aramdaki bağı anımsayabilsem yazıcam finali de. Uzun zaman oldu yazmayalı. Ve ilk bölümlerdeki o tatlı hoşluğu ve özeni bulamıyorum yazdığımı okurken.

Sezonun Geneliyle İlgili Açıklama;

Spark benim ana karakterim. O yüzden hikayeye döneceğinden şüpheniz olmasın. Ama yolları ayrılmış olduğundan Doktor'un ve Spark'ın hikayesi kimi zaman ayrı ayrı anlatılacak. 

Bu yüzden bu sezon bölümlerden oluşuyor. Başlangıç Hikayesi, Doktor'un Hikayesi, Spark'ın Yolu (yazar burda kahkaha atıyor. bknz: sdaddsa) , Ve sonra bütün sezonun birbirine bağlanışı, ve ortalığın tekrar karışması, katliam (katil: yazar) , kötünün kötüsünün kötüsü falan filan yani büyütcek bişey yok :D 

Doctor, Who Am I? | Türkçe | DWWhere stories live. Discover now