0.4

530 73 11
                                    

" Senden korkup korkmadığımı defalarca sordun. Ama senden asla korkmadım, bi kez bile.
Dahası, benden çok daha fazla incinmişsin. Bunu düşünmekten kendimi alı koyamıyorum.
Komik, ha?- "

   O gece hiç uyku girmemişti gözüne Eiji'nin. Sabaha kadar uyanık kalmış, uyumaya çalışsa da uyuyamadığı için sinirlenmişti. Güneş yavaştan doğmaya başladığını gördü. Koltuktan kalktı. Kendine kahve yaptı. Bişey yemek içinden gelmiyordu, her zaman olduğu gibi. Telefonuna baktı. İbe'yi aradı ve bugün işe gelmek istemediğini söyleyip, İbe'nin konuşmasına izin vermeden telefonu kapatıp koltuğa atmıştı. Lavaboya gitti ve yüzünü birkaç defa soğuk suyla yıkadı. Göz altları açık kırmızıydı. Dün gece içi dışına çıkana kadar ağladığı için bu normaldi. Üstüne bol bişeyler giyip dışarı çıktı. Hava soğuktu. Kışın geldiğini haber eden rüzgar ve gri bulutlar insanın içini karartıyordu sanki.

   Sokakta biraz yürüdükten sonra geldiği yolu geri dönmek için arkasını döndüğü anda yolun ortasında duran İbe'yi gördü. Kızgın ve endişeli olduğu yüzünden okunuyordu. Birkaç adım ilerledi Eiji. İbe'nin tam önünde durdu.

   "Ei-chan...beni çok korkutuyorsun bugünlere. İstersen oraya tekra-"

   "Hayır. Oraya bir daha gitmeyeceğimi ve elime tutuşturdukları o salak şeyleri içmeyeceğimi sana söylemiştim. Annemler bile kabul etti ama sen hâlâ ısrar ediyorsun İbe-san."

   "Annenler gelmemi söyledi Ei-chan. Endişeliler. Ben de geldim ki annenler rahat etsin. Ama pek rahat olamayacaklar herhalde. Gözlerin gene kırmızı ve dün aradım o kadar, açmadın. Hep meşgule attın."

   Eiji yere doğru baktı bi süre. Annesinin İbe'yi buraya onu tekrar o iğrenç yere götürmesi için getirdiğini tahmin edebiliyordu. Fakat sorarsa İbe geçiştirip annesinin öyle birşey söylemediğini savunacaktı. Bu yüzden susmayı tercih etti.

   "Dün uyuyamadım ve kafamı dinlemek istedim. O yüzden aramalarına cevap vermedim..."

   "Ama beni de çok endişelendirdin Ei-chan. Böyle durumlarda insanın aklından ne geçtiğini biliyorsundur az çok, değil mi?"

   Kafa salladı sadece. Cevap vermedi. İbe, onun üstüne biraz fazla yüklendiğini düşünmeye başlamıştı. Onu bi süre tek bırakması en iyisi olacak gibiydi. Eiji'nin siyah saçlarına dokunup karıştırdı. Kafasını kaldırdı ve İbe'ye baktı.

   "Ben patrona söylerim. Bikaç gün işe gelme tamam mı? İstediğin zaman da beni ara."

   İbe elindeki poşeti Eiji'ye uzattı. Poşetini içinde yemeklik malzemeler ve bir paket çikolata vardı. Yüzünde bir tebessüm oluşmuştu Eiji'nin. İbe'ye sarıldı. Hızlı adımlara eve doğru yürümeye başladı.

   "Teşekkürler İbe-san!"

「 太陽と月 」 ・𝓐𝓼𝓱𝓮𝓲𝓳𝓲  ✓Where stories live. Discover now