14.Bölüm: 'Seni Seçtim'

9.3K 571 305
                                    

"Ben.. O gece uyanıktım.
Beni terk etmeye hazırlandığın her anda seni izledim, sessizce bekledim. Vazgeçmeni, yatağa gelip bana yeniden sarılmanı çok istedim." 🌧️🌧️

...

Gözlerini yeniden sokağa çevirdi Savaş, aynı evin üzerindeydi bakışları. Derin bir nefes aldı, saatlerdir gelen giden kimseyi görmemişti. Merakla geriye çekildiği sırada gözleri birine kaydı.

Tam önünde bir duruyordu. Mavi gözleri, kahverengi saçları olan 18 yaşında genç bir adamdı. Uzun boylu ve normal yapıdaydı. Bakışları sertti, bu adamı üç yıl sonra görmenin merakıyla doluydu.

"Ne işin var burada!" diye haykırdı, ses tonu öfke doluydu. Onu son gördüğünde, hayatındaki en değerlilerden birini de alıp gitmişti.

Sessizdi Savaş, sakin olmaya çalışıyordu. Sonunda geceden beri izlediği evin üyelerinden biriyle karşılaşmıştı. "Eren" dedi, Eren yaklaştığı gibi sert bir yumruk yüzünün ortasına geçirdi. Bunca zamandır ablasına hasret biriktirmesinin tek nedeni bu adamdı.

Yavaşça doğruldu genç adam, yüzüne yediği sert yumruk umurunda bile değildi. Karşısındaki öfkeli bir çift maviye bakıp derdini anlatmaya çalışıyordu.

"Konuşmamız gerek" dedi, Eren gözlerini kıstı, onu dinlemeye tahammülü yoktu. 3 yıldır evinde bulunan eksikliğin de her anda dolan gözlerin de sebebi oydu.

"Konuşacak hiçbir şeyimiz yok!"

Yumruk yaptığı elini sıktı, arkasını döndü. Tek adım attı, Savaş derin bir soluk aldı. "Ablan hakkında" dedi, durdurmak adına.

Genç adamın adımı durdu, kalbi hızla çarpmaya başladı. Gözlerini yavaşça kapayınca tek bir an yer aldı zihninde. "Ya biz ya da bu adam? İkisi bir arada kesinlikle olmaz, seçimini yap Eva" demişti babası.

Ablası da ailesinin gözlerine bakıp genç adama yaklaşmış elinden tutmuştu. Ne kardeşleri ne anne ve babasını umursamış, bir adam uğruna onları geride bırakmayı seçmişti.

Kafasını yavaşça iki yana salladı Eren, "Benim tek ablam var, o da şu an bizim evde" dedi, Savaş'ın yüzü asıldı. "Eva.. Eva da senin ablan"

Eren adımını durdurdu, bakışını çevirip adamın gözlerinin içine baktı. Öfke ve hayal kırıklığıyla doluydu, anlamıyordu. Anlam veremiyordu, ablası nasıl bir adam uğruna onlardan vazgeçerdi.

Annesinin günlerce süren gözyaşlarının, Eda'nın odaya girip ablasının yatağını yerlebir edişinin ardından gözyaşlarıyla yere çökmesinin, babasının her iş dönüşü yokluğunu derinden hissetmesinin ve kendisinin onsuzluğa alışmaya çalışmasının nedeniydi.

Kafasını yavaşça iki yana salladı, "Benim Eva adında bir ablam yok, üç yıl önce öldü" dedi, gözünden yanağına bir damla yaş süzüldü. Hızla arkasını döndü, delice çarpmaya başlayan kalbini sakinleştirmeye gayret ediyordu.

Savaş şaşkındı, böyle bir tepki beklemiyordu. Tek kelime edemedi, genç adamın hızlı adımlarla gözden kayboluşunu izledi.

.....

Sokağın başında adımını durdurdu Eva, gözleri apartının çaprazında bulunan kafeye istemsiz bir şekilde kaydı. Kalbi delice çarpmaya başladı, nefret etti. Kendinden de her şeye rağmen adama yakın olduğunu hissettiği her anda delice çarpan kalbinden de.

Kafasını eğip cesaretini toplamaya çalıştı, apartına yürüdü. Karşılaşmamayı dileyerek adımlarını hızlandırdı, koşar adımlarla basamakları tırmanıp evine yaklaştı.

'NEDAMET' -Bir Pişmanlık Hikayesi (Bitti)Where stories live. Discover now