11. Bölüm

883 124 207
                                    

"Ben..."

Jimin meraklı gözlerle sorduğu sorunun cevabını beklerken ben soğuk terler döküyordum. Takıldığı tek nokta bu muydu cidden

Yutkundum. "Daha fazla uğraşamayacağımı düşündüm."

Gözlerini indirip başını salladı. Ona baktım ve dudaklarımı ıslattım.

"Kusura bakma ama sevgilin çok sinir bozucu"

Kıkırdadı "Aslında bu kadar sinir bozucu değildir. Çok naif, nazik..."

Gözleri başka yere daldığında onu düşündüğünü anladım. Ona aşıktı. O yanında olsa bile onu özlüyordu. Biliyordum çünkü ben de Jimin'e aşıktım.

Jimin'in o kızdan ayrılması için her şeyi yapardım.

Aniden kapının açılmasıyla o tarafa baktım. Bayan Park'ı görmemle gözlerimin açılması bir olmuştu. "Bayan Park?"

Bana gülümsediğinde Jimin hızla kapıya bakmıştı. "Anne?"

Ona da gülümseyip derin nefes aldı. "Merhaba çocuklar. Sizinle bir şey konuşmamız lazım aşağıya gelir misiniz?"

Göz ucuyla Jimin'e baktım. Şaşkınlıkla annesine bakıyordu sadece. Cevap vermeyeceğini anladığım an Bayan Park'a döndüm. "Tamam hemen geliyoruz."

Başını sallayıp gittiğinde Jimin'e "Hadi gidelim." dedim. O da bana bakıp başını sallamıştı.

Salona geldiğimizde annem ve Bayan Park kahve içiyorlardı. Bizi görünce biraz gerginleşmişler sürekli derin nefesler almışlardı.

Masanın üzerindeki kutuyu görmemle birlikte başımı yana doğru eğdim. Ardından anneme baktım. "Anne, bu ne?"

Annem üstündeki hırkayı düzelterek gergince gülümsedi. "Söyleyeceğim kızım gel otur."

Jimin'in yanına oturdum ve anneme baktım. O gözünü kaçırıyordu. Neler döndüğünü anlamamıştım.

Bayan Park dudağını ıslattı. "Çocuklar... Bazı planlar doğru gitmedi bu yüzden evlilikle alakalı bir şeyleri değiştirdik."

Jimin yerinde diklendi. "Yoksa ikimizin de bu işi istemediğini sonunda anlayıp iptal mi ettiniz anne?"

Annesine kurduğu cümlede daha çok sitem ve dalga geçme amaçlıydı. Göz devirip başka yöne bakması da bunu doğruluyordu.

"Hayır. Düğün tarihi erkene alındı."

Jimin aniden annesine dönmesiyle benim ağzımın şaşkınlıkla açılması bir oldu. Birbirimizi tanımamız için iki aya ihtiyacımız vardı. İki ay bile kısayken bu süreyi daha da mı kısaltmışlardı.

Jimin elini saçının içinden sinirle geçirdi. "Ne zaman olucak?"

Annem dudaklarını birbirine bastırdı. "İki gün sonra"

Jimin ayağa sinirle kalkıp ellerini saçlarına daldırdı. Bunu yaparken bile nasıl bu kadar yakışıklı oluyordu ki. Onun sinirlini halini bile sevmem biraz...

Bir dakika odaklanmam gerek konu başkaydı.

Anneme baktım. "Anne, birbirimizi tanımamız için zamana ihtiyacımız var. İki gün ne?"

Annem başını öne eğdi. "Öyle olması gerekti kızım. Kutudaki de senin gelinliğin."

Küçüklüğümden beri hayalim olan gelinliği ben seçmemiştim. İlk defa anneme bu kadar kırılmıştım.

"Ve bir şey daha var."

"Ne var anne ne? Bizi zorla iki gün sonra evlendiriyorsunuz. Kıza gelinliğini siz alıyorsunuz ve belki de o bunu istemiyor. İstemediğimiz şeyler için bizi zorluyorsunuz daha ne olabilir?"

Beni düşünmesi bir kez daha ona düşmemi sağlamıştı.

Annesi dudağını ısırdı."İlk günler bizim evde kalacaksınız"

"Ya ciddi olamazsın. Bir de çocuk yap de bari"

"Aslında o da var"

Ben yerimde öylece oturmaktan başka bir şey yapamıyordum. Ciddi abartıydı bu. Jimin ise salonda bir ileri bir geri gidip duruyordu. Bütün bunları Jimin'le yapmak istiyordum ama çok zamansız olacaktı. Bizi düşünmüyorlardı.

Aniden zilin çalmasıyla birlikte ayağa kalktım ve Bayan Park ile anneme baktım. "Ben bakarım."

İyice modum düşmüştü. Herşeyin zamanında olmasını isterdim. Evliliğin en iyi zamanda olması gerekiyordu.

Kapıyı açtığımda gördüğüm Yoori cadısı sinirlenmeme ve şaşırmama neden olmuştu. Kapıyı tutarak "Ne işin var burada?" diye sordum.

"Jimin'i çağır." aniden söylediği şeyle kaşlarımı çattım. Derin nefes alıp saçını düzeltti. "Jimin'i çağır dedim. Burada olduğunu biliyorum."

Kaşlarımı kaldırdım. "Bana emir verme hakkını nereden buluyorsun?"

Aniden saçlarıma yapışmasıyla çığlık attım. Saçımı öyle bir çekiyordu ki derim yırtılacak zannettim. Ellerimle onun ellerini tutup onu durdurmaya çalışıyordum ama yapamıyordum.

"Yoori napıyorsun bırak hemen!"

Jimin'in gelmesiyle birlikte Yoori beni bıraktı. Elimle kafamı tuttum. Ağlamamak için zor duruyordum. Çok acıyordu.

Annem hemen yanıma gelip omuzlarımı okşadı. Bayan Park ise şaşkınlıkla bizi izliyordu.

"Yoori defol git. Yetti artık."

Yoori bir anda masum ayağına yatıp "Ne diyorsun Jimin? " diye sordu.

Jimin doğrulup elini omzuma koydu sonra sinirle Yoori'ye baktı.

"Ayrılıyoruz Yoori. Şimdi defol git!"

....

Yeniden merhaba,

Umarım konu gidişatını beğeniyorsunuzdur

Bu arada 1K okunma olduu!

Sınır koyacağım maalesef. Ama hemen dolar zaten.

Sınır: 410 (tüm kitap)

💙

Beautiful Nightmare°Jirosé Où les histoires vivent. Découvrez maintenant