25.BÖLÜM "OLAYLI GECE"

100K 5.9K 10.7K
                                    

Merhaba, yıldızlarım

Ekranın sol alt köşesinde bulunan yıldızı aydınlatarak okumaya geçerseniz çok sevineceğim.❥

Buraya ben de sizin için bir yıldız bırakıyorum.⭐ Siz de yıldız ve kalplerinizi bırakabilirsiniz.

Keyifli okumalar...

*****

*****

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

25. BÖLÜM "OLAYLI GECE"

"Yiğit Saraç..." Devam edemedi çünkü son kalan birkaç metreyi koşup elimdeki taşı adamın başına vurdum ve ayaklarımın dibine yere serilişini izledim. Yiğit sonunda arkasını dönüp bir yerdeki adama bir bana baktı. Bir tepki versin diye beklerken o gördüğü şeye inanmamış olacak ki yeniden yerdeki adama baktı ve şaşkın gözleri yeniden beni buldu. Gergince gülümseyip omuz silktim ve konuştum.

"Korkak değilim ben." Dedim kendimden emin bir şekilde. Yiğit bir tepki vermedi. Kızdı diye düşünürek dudaklarımı ısırdım. Yiğit gözlerini bir an bile olsun üzerimden çekmezken bir elin ayak bileğimi kavradığını hisedip büyük bir çığlık attım. Sesim gecenin sessizliğini bozup ıssız sokakta yankılanırken ayağımı yerdeki adamdan kurtarmaya çalıştım.

Yiğit yanımıza gelip diz çöktü. Adamın yüzüne indirdiği bir yumruk yüzünden adam bayılırken ayağımı ondan kurtarıp geri gittim. Adamın başına koskocaman taşla vurmuş ama bayıltamamıştım. Yiğit bir yumrukla bayıltmıştı. Adama vurmaya devam edecek zannederken ayağa kalktı ve karşımda durdu. Dudakları düz bir çizgi hâlinde ifadesizdi.

"Ben şey..." Deyip sustum. Yiğit gözlerini kısmış dikkatle yüzüme bakarken ne diyeceğimi bilemedim.

"Senin..." Dedi ve gözlerini yeniden yerdeki adama çevirirken ekledi. "Burada ne işin var?" Göz ucuyla adama baktım. Ben vurduğum için başı, Yiğit vurduğu için de burnu kanıyordu.

"Pencereden bakıyordum, bunun peşinden geldiğini fark edince haber vermek istedim. Aradım ama telefonun kapalıydı. Ben de peşinizden geldim işte. Yanına gelmek istedim ama bu önümde olunca gelemedim. Sonra bir baktım silahını çekmiş üzerine doğru geliyor. Sen fark edersin diye bekledim ama fark etmeyince..." Deyip adamı gösterdim.

"Böyle oldu işte." Gözlerimi ondan çekip başımı öne eğerken daha kısık bir ses tonuyla ekledim. "Sadece yardım etmek istedim." Cevap vermedi. Teşekür etmesini falan zaten beklemiyordum. Hatta bana kızmasını bile göze almıştım ama kızmamıştı bile. İşte tam olarak bu sessizlik çok daha ürkütücü.

KURALSIZ | KİTAP OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin