ALINTI

52.6K 2.4K 908
                                    

Selamlar, ben geldim :)

Bölüm zanettiniz biliyorum ama maalesef değil. Instagram kullanmayan herkes alıntıyı okumak için mesaj atıyor bugünlerde bana. Ben de küçük bir istisna daha yapıp yine alıntıyı burada paylaşmak istedim :) fakat sanırım sizi biraz üzeceğim bu alıntıyla :(

Yeni bölümü soracak olursanız pazar akşamı geliyor. Elimden geldiği kadar uzun bir bölüm yazmaya çalışıyorum ;)

Şimdi alıntıyı okuyabilirsiniz. ♡



SPOİ SEVMEYENLER ŞU AN BÖLÜMDEN ÇIKABİLİRLER.



~YENİ BÖLÜMDEN~

Başım dönmeye başladı, bayılacak gibi oldum, gözlerimi kapattım, kendimi toparlamaya çalıştım. Göğsüm sıkışıyordu, nefes alamıyorum. Sorgulayamıyorum, dilimi yutmuş gibi konuşamıyorum, bağıramıyorum, ayağa kalkamıyorum. Ağlamaktan başka hiçbir şey yapamıyorum. Krize girmiş gibi duvarın dibine çökmüş sadece ağlıyorum. Ne olduğunu bile bilmeden, sadece tahmin ettiğim şey doğrultusunda ağlıyorum.

"Biz elimizden geleni yaptık " Duyduğum sesle gözlerimi araladım, Ömer'in karşısında duran doktoru gördüm. "Üzgünüm." Diye ekledi, göz yaşlarına boğuldum, ağlarken bile sesim çıkmıyordu.

"NE DEMEK ÜZGÜNÜM LAN NE DEMEK?" Ömer bağırırken bulanıklaşan bakışlarım ilerideki bir odadan çıkan sedyeyi buldu, üzerinde bembeyaz bir örtü vardı.

"Yiğit." Sonunda ağzımdan bir şeyler çıkabildi, yalnızca onun ismini söyleyebildim. Ömer doktorla kavga ederken duvardan tutundum, ayağa kalktım, ağır adımlarla o tarafa yürüdüm. Omuzlarım çökmüş, dizlerim titriyor, ayakta durmakta zorlanıyordum. Duvardan destek alarak küçük adımlarla bana doğru yaklaşan sedyeye ulaştım.

"Hanımefendi lütfen." Diyen adamı aldırmadım, örtünün altından yana düşmüş olan eline baktım, kalbim o kadar acıyordu ki bu acı artık içime sığmıyordu.

Uzandım, buz gibi olan elini tuttum. Onun olmamasını diledim, olan biten her şeye rağmen, gördüklerime, yaşadıklarıma rağmen bunu dilemeye devam ettim. Diğer elimle beyaz örtünün ucunu tuttum, tüm bedenim tir tir titriyordu. Usulca yüzünden çektim örtüyü, elini tutuyor olmama rağmen onun olmasını, onu görmeyi hiç istemedim.

Ruhsuz bakışlarım beyaz örtüye odaklanmışken bu yavaşlığa kalbim daha fazla dayanamadı, bu acıyı birkaç saniye daha yaşamak benim için en büyük azaptı. Bu azaba kendimi daha fazla mahkûm etmek istemediğim için örtüyü bir çırpıda çektim yüzünden ve Yiğit'in cansız bedenini görür görmez tüm hastaneyi acı haykırışımla inlettim, dizlerim beni daha fazla taşımadı, sedyenin önüne çöktüm, hâlâ tuttuğum eline sımsıkı sarıldım, acıyla haykırmaya devam ettim.

*****

Diğer tüm alıntılar ve duyurular için sosyal medya hesaplarımı takip edebilirsiniz.♡

Instagram: gizzemasllan

Twitter: gizzemasllan

KURALSIZ | KİTAP OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin