Bölüm 35 ☁️ Acıdan Geçmeyen Şarkılar Biraz Eksiktir

Ξεκινήστε από την αρχή
                                    

Eleysa: olmaz.

Eleysa: Senin karşına Eleysa olarak çıkamam. Benim buradaki amacım senin acını sırtlanmak ve yolun sonunda güzel gülüşüne şahit olup hayatından çıkmak.

Eleysa: Belki sonrasında benim Eleysa olduğumu bilmeden beni seversin,kim bilir?

Cefa: Bu imkansız gibi bir şey

Eleysa: Değil,bana güven

Eleysa: Yorulmuşsundur, hadi uyu.

Eleysa: Ama uyumadan önce bunu dinle, iyi gelir

Eleysa:

Cefa: Ne zaman neye ihtiyacım olduğunu daima bildiğin için teşekkür ederim

Cefa: İyi geceler, Eleysa

Eleysa: İyi geceler, ıslak kirpiklerinden öptüğüm

Eleysa: Seni seviyorum.

Cefa: :)

İç geçirerek telefonu benden en uzak köşeye attım ve yatağımın hemen yanında bulunan büyük camdan dışarıyı izlemeye başladım. Her gece olduğu gibi bu gece de yıldız yoktu gökyüzünde.

Bazen, Yaren'e olan sevgimi İstanbul'a benzetirdim, o İstanbul olunca gökyüzü olurdum bende. Ona olan sevgim o kadar parlak ve zararlıydı ki, yıldızlarımı kapatıyordu. İstanbul çok güzeldi, o da öyle. Parlardı, uzaktan gören herkes imrenirdi bu sevgiye. Herkes böylesine güzel sevilmek isterdi, tıpkı Balın'ın dediği gibi. Ama bu güzellik gökyüzüne, yani bana çok zararlıydı. Yıldızlarımı gizliyordu.

Gözlerim aya takıldığında, hafifçe gülümsedim. Eleysa, benim ay'ımdı. Yıldızlarımı gizleyen o sevgiyi gölgede bırakmak istiyor, yıldızlarımı görünür yapmak için bana ışık vermeye çalışıyordu. Parlatabildiği birkaç yıldızım olsa da, İstanbul'un parlaklığına gücü yetmiyordu işte.

Belki de, daha az parlak bir şehire gökyüzü olmamı istiyordu, kim bilir?

Sezen Abla 'Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir,' derken gözlerimi yumdum sımsıkı ve bu gecenin artık bitmesini dileyerek uykuya bıraktım kendimi.

Sabah alarmımın sesiyle küfür ederek uyanmıştım. Aman, ne güzel bir sabah. Neyse ki daha kötü sabahlara uyandığım da olmuştu da, hemen toparlanıp kalkmıştım.

Giyinirken, yüzümü yıkarken ve ayakkabılarımı giyinip evden çıkarken aklımda Yaren vardı. Neler konuşabileceğimizi, neler diyeceğini düşünüp duruyordum.

Okula gelir gelmez direkt Sare ve Atalay'ı buldum, derslikte uyukluyorlardı. Kafa kafaya vermiş uyumalarına normalde kıyamayıp dokunmazdım ama bu kez durum acildi.

"Uyanın lan!" Atalay'ın kafasına bir fiske atarak yanlarına oturdum.

Atalay bana söverken Sare yarı açık gözleriyle bana bakıyordu.

"Ne oldu kanka?"

"Yaren geldi."

"Hassiktir." İkisi aynı anda bu tepkiyi verdiklerinde, aklıma Balın gelmişti. İyi insan lafının üzerine gelir misali, tam o anda Balın çantasını benim yanıma koyup oturmuştu. "Günaydın," diye mırıldanıp kafasını çantasına gömdü, uykusuz görünüyordu.

Eleysa☁️ (Tamamlandı)Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα