88.BÖLÜM

9.2K 772 180
                                    

"Çınar'ı öldürmezse, şirketle işi olduğunu sanmıyorum..!"

"Sen biliyor musun anne?"

"Sadece ben değil tahmin ettiğin gibi herkes biliyor ama Anıl beyin korkusuna kimse ses çıkarmıyor. Senin düğünü aradan çıkaralım Nazlımla bu konuya el atacağız."

"İkiniz aynı anda işin içine giriyorsanız vay o karşınıza çıkacak kişinin haline, dip not düşelim dayım ve babam hariç."

"Cadıya bak babası ve dayısı hariçmiş."

"Babam dayıma göre daha ılımlı bu konularda."

"Tam tersi aslında dayın her şey yolunda olduğu zaman devreye girer. Çünkü sözlerine karşılık verileceğinizi kendisine geri adım artıracağınızı bilir."

"Haklısın anne. Dayım benimle konuşmasaydı atacağım adımı kolay kolay atmazdım. Beni ikna etmek için çok uğraştı birlikte olmamı istemediği halde."

"Sen herkesin göz bebeğisin. Bu bebekken de böyleydi şimdide böyle. Özellikle bebekken dudaklarını büzmen yeterliydi seni mutlu etmek için kendilerinden ödün verip etrafında pervane olurlardı. Kalk bakalım geç kalmayalım daha fazla."

Annem saçlarıma öpücük kondurup oturduğu yerden kalkıp son kez bana bakarak odamın kapısını kapatmıştı. Hızla hazırlanıp aşağıya indiğimde kendimi babamın kollarına atıp yanağına öpücük kondurmuştum.

Dayımın tatlı sitemi ile ona doğru hareket ettiğimde babam izin vermeyip kolunun altına tekrar almıştı. Tabi bu kalbimin kralı için hiç önemli değildi. Güç kullanmaktan asla çekinmezdi. Babamı sertçe benden ayırıp oldukça yumuşak bir şekilde beni kollarının arasına alıp öpmem için yanağını uzatmıştı.

Evden çıktığımızda hepimizin keyfi yerindeydi. Yola çıkar çıkmaz gruba yolla çıktığımızı yazdığımda yanımda oturan kuzey beni kendine çekip sıkıca sarılmıştı.

"Yavaş biraz daha sıkarsan ortada ablan kalamayacak."

"Ne yapayım yüz tane ablamız yok. Özledik ablamızı."

"Bende seni özledim."

"Ya abi bırak ablamı ben bile geldi geleli böyle sarılmadım."

"Elinden alan mı oldu sarılsaydın."

Verdiği cevaba gülümseyip kollarının arasından çıkmak için harekete geçtiğimde beni daha sıkı sarıp kazan dibimle olan tartışmasına da hız kesmeden devam etmişti. Otele giriş yaptığımızda Emre ve Harun amca bizi kapıda karşılamıştı. Tabi Ahmet Erende, benim gibi babam ve dayımın eline uzanmıştı öpmek için.

Eksiklerin tamamlanması ile neşe içinde kahvaltıya başlamıştık. İki aile beklediğimden daha iyi anlaşmışlardı. Kahkahalar havada uçuşurken dayım kapıyı işaret edip kalktığında varan bir diye içimden geçirip peşinden ilerlemeye başlamıştım. Tamda tahmin ettiğim gibi elime yüklü miktarda para ve kart uzatmıştı. Aldığım derin nefes ile itiraz etmenin gereksiz bir çaba olduğunu bildiğimden itirazsız uzattıklarını almıştım. Boşluğuma gelip teşekkür ettiğimde kaşlarını çatıp uyarı dolu sesi ile harcamamı emredip önden ilerlemeye başlamıştı.

Masaya ilerlemeye başladığımda bizimkiler teker teker bu fırsatı değerlendirip elime kartlarını tutuşturmuşlardı. Gökçe durumu hemen kavrayıp çantam ile yanıma geldiğinde yanağına öpücük kondurup arka cebime yerleştirdiğim kart ve parayı hızlıca çantanın bilerek boş bıraktığım gözüne yerleştirmiştim.

"Evleri de eşyaları da hazır. Sizi misafir olarak ağırladığımız zaman tüm eksikleri bitmiş olur."

"Olmaz öyle şey...!!" Hep bir ağızdan yükselen itiraz sesi ve gerilmeye başlayan sinirlerle yerimde huzursuzca kıpırdanmıştım. Görkem dayımın yükselmeye başlayan tansiyonu ile gözlerim hemen Ayşe teyzemi bulmuştu. Tabi bu sırada halam ve teyzemde abilerimi karışmamaları konusunda sessizce uyarıyorlardı. Onlar sessiz uyarsalar da abilerimin sessiz kalamaya hiç niyeti yoktu.

Aşkı Sende Buldum (YAKINDA DEVAM EDECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin