Aşkı Sende Buldum (YAKINDA DEVAM EDECEK)

76.BÖLÜM

"Artık zamanı geldi..!!"

"ECEM NAZ..!!!" Üçü de adımı kükreyip aynı anda konuşmaya başladıklarında aramayı gözümden akan yaş ile sonlandırıp Gökçeyi aramıştım.

"Abla..!"

"Gökçe özür dilerim."

"Abla bırak şimdi özür dilemeyi Ahmet abim burada...!!"

"Kim dedin?"

"Eniştem dedim eniştem..!!"

"Gökçe ne saçmalıyorsun Ahmet Erenin orada ne işi var..!"

"Valla sen amcamla gittikten bir saat sonra Ahmet abim geldi."

"Bizimkiler tartışırken.?"

"O geldiğinde şaşırdıklarından tartışmayı unuttular. Abla sana bir şey söyleyeceğim Ahmet abim düşündüğümüzden daha zeki ve akıllı bir adam. Bizimkilere en ufak bir saygısızlık yapmadan Timur'un yakasını yapışıp Gönüllü görevlere gitmemek için benden ayrılmasını mı istedin? diye sordu.. Sorusu ortama bomba gibi düştü."

"Bizimkiler bu şekilde mi öğrendiler.?"

"Evet Timur Ahmet abi gelene kadar sessiz kalıp seni hemen bulup özür dilemesi gerektiğini söyleyip duruyordu."

"Halam ve annem ufak bir sinir krizi geçirdiler duyduklarından sonra halam direk Musa amcamı arayıp durumu anlattı. Az çok tahmin edersin telefondaki gürlemesini. Ama bizimkilerin gürlemesini Ahmet abimin "Ne olursa olsun senden vazgeçmeyeceğini söylemesi bastırdı..!"  Sonrada yaptığı saygısızlıktan dolayı bizimkilerden özür dileyip gitti. Abla..!"

"Gökçe..!"

"Abla lütfen yapma. Ahmet abim senin neden böyle bir şey yaptığını anladı."

"Ona verdiğim sözü tutamadım."

"Verdiğin sözleri bir tek kardeşlerin için bozacağını biliyor. Bilmese bizimkilerin önünde Timur'un yakasına yapışmazdı."

"Kapatmalıyım boşuna uğraşmasınlar ben istemediğim sürece beni bulamazlar."

"Bunun farkındalar Timur bitik halde abim hariç kimse Ahmet abimden sonra bir şey söylemedi."

"Bedirhan ne dedi..!!"

"Şey..! Biz bilmiyor muyuz o heriften ayrılmasını sağlamayı.. Şimdi yıktığın enkazla gurur duy çünkü bu saatten sonra senin için veda ettiği canı yerine koymak için hiç bir şey yapacağını söyleyip seni aramak için Umut abimle çıkıp gitti. Abim bu sefer abarttı demi abla sen kendi canını tehlikeye atacak şeyler yapmazsın." dediğinde telefonu kulağımdan çekip kapatmıştım. 

Olmayan nefesimin nesini tehlikeye atacaktım. Neden elini bırakmak zorunda olduğumu anlamıştı. Konuştuğu her kelimenin arkasında durup gurunu hiçe sayarak beni bulmaya gelmişti. 

Peki ben ne yapmıştım en ufak bir açıklama yapmadan tüm suçu onun üstüne atıp yıktığım kalbinin enkazı ile bir başına bırakıp arkama bile bakmadan çekip gitmiştim. Bir daha onun sevdiği kadın olmayacağımın bilincinde. Şimdi eski benden hiç bir şey kalmaması gerekiyordu.

Bizimkiler beni bulmak için ortalığı ayağa kaldıracakları için bir kaç gün sessiz bir yerde kafamı dinleyip bundan sonra ilerleyeceğim yolun planını çizmem gerekiyordu. Arabayı tekrar hareket ettirip daha önce kafa dinlemeye gittiğim Ağva'ya sürmeye başladım. Örümceğin benim için hazırladığı bilgiler ile nehir kenarında apant evlerden birini tutup kendimi yatağın ortasına atmıştım.

Aydınlık olan odanın içi zifiri karanlık olana kadar gözümü kırpmadan boş tavanı izleyip son damlasına kadar kalbimin ev sahibi için göz yaşı dökmüştüm. Burnumu çekip akan göz yaşlarımı temizleyip uzandığım yerden kalkıp hazırlanmaya başlamıştım.