sex

26.4K 1.3K 3.2K
                                    

Hyunjin kapıyı açmak için oradan ayrıldığında Jeongin tezgahın üzerindeki malzemeleri kaldırmıştı, açılan kapı eşliğinde içeriye doluşan dört oğlanın gürültülerini şimdiden duyabiliyordu.

Yaklaşık on beş saniye sonra kucağında beş pizza kutusu taşıyan Changbin, elindeki poşette üç adet büyük boy ve farklı olan alkollü içecek taşıyan Felix, oradan oraya sıçrayan Jisung ve elindeki boş cüzdan ile içeriye giren Chan belirmişti salonun önünde. Hızla mutfak kısmına ilerleyen ikili ellerindeki eşyaları bıraktılar ve tek tek Jeongin ile selamlaştılar.

"Biraz fazla olmamış mı sizce de? Bunların hepsini kim yiyecek hayvan herifler." Demişti Jeongin.

"Ben hepsini tek başıma bile yerim." Diyerek hemen lafa atlamıştı Jisung.

Jeongin gözlerini devirdi ve arkadaşlarına içeriye geçmelerini söyledi. Kendisi salondaki koltuklarda oturan beş kişinin yanına gitmeden önce poşetin içine bakmıştı, alkol sevdası olan Felix'ten ne beklenirdi ki zaten. Derin bir nefes verip koltuklardan birine doğru adımladı ve özel olarak Hyunjin'in yanına oturdu.

Hyunjin Felix hariç orada oturan kimseyi pek tanımıyordu, o yüzden gergin olduğu gözlerinden anlaşılıyordu. Jeongin elinden geldiği kadar yardımcı olacak bir şekilde konuştu.

"Hadi iyice tanışıp kaynaşın, anca öyle yemeği yeriz."

Aç köpek arkadaşı Felix bu cümleye karşı gözlerini devirdi ve zaten Hyunjin'i tanıdığından bahsetti, böylece hafif hafif başlayan tanışma faslı beş dakika sonra hararetli bir konuşmaya dönüştü.

Jeongin ayağa kalktı ve mutfaktaki yiyecekleri teker teker salonun ortasındaki masaya taşıdı, bunun yanında herkese bir çift saydam eldivenlerden de getirmişti, yağlı yemek konusuna gelince acayip bir şekilde titizliği tutuyordu. Bardakları da yerleştirdikten sonra eski yerine oturdu ve heyecanla kutuları açan Changbin ile içecekleri dolduran Jisung'u izledi.

Şimdi her şey tamdı, Jeongin'in ailesi dışındaki insanlara karşı olan yağlı yemek takıntısına birkaç laf söylendikten sonra pizzalar yenmeye başlanmıştı. Jeongin ikinci dilimini yediği sırada aklına Hyunjin'in burada olduğunu nasıl açıklayacağı geldi, şimdilik kimse sormayı akıl etmemişti. Umarım etmezlerdi de. Eline kenarda duran bardağını aldı ve dalmış gözlerle etrafa baktığı sırada içtiği içecekten birkaç yudum aldı, etrafta toplanmış olan herkes gülerek bir şeyler hakkında konuşuyordu. Yüksek sesli konuşmanın içinden en aklı başında olan kişi Chan, çaktırmadan Jeongin'e döndü ve ağzını araladı.

"Annenler nereye gitti?"

"Herhalde büyük teyzemi ziyarete gitmişlerdir, daha önceden planlıyorlardı."

"Hyunjin'in burada olduğunu biliyorlar mı?"

"Evet."

"Nasıl?"

"Anlatacağım, ama şimdilik değil tamam mı?"

Chan başını salladı ve tekrardan çığlık çığlığa başından geçen olayları anlatan Jisung'a döndü. Hyunjin sanki ana karaktermiş gibi olaylarını anlatan Jisung'u parıldayan gözlerle izliyordu, tıpkı yeni bir harf öğrenmiş olan çocuklar gibiydi. Bir insan nasıl bu kadar masum olup aynı zamanda da tam tersini taşıyabiliyordu anlayamamıştı.

Gerçekten de Jeongin henüz onu tamamen anlayabilmiş değildi, sanki her gün farklı bir insana bürünüyordu sarışın çocuk. Şimdilik bu saf görünüşünü sevmişti, bir yandan Jeongin ona bu şekildeyken ömrü boyunca ilgi gösterip yanında olabileceğini düşünüyordu, başka bir yandan ise olmaması gerektiğini düşünmesine rağmen onunla aklına gelebilecek en uçuk şeyleri yapma düşüncesi de bulunuyordu zihninin derin bir köşesinde. Kafasını sağa sola salladı ve istemsizce dudaklarını yukarı kıvırtan oğlanın düşünden çabucak kurtuldu çünkü adını seslenen biri olduğunu fark etmişti.

cyber sex : hyunin ✓Where stories live. Discover now