0.1 « te veo »

12.2K 1.2K 958
                                    

Her zaman sıkıntıyla baktığım ekrana bu sefer korkuyla bakıyordum. Ellerim klavyenin üstünde titriyordu. Bu imkansızdı. Böyle bir şey imkansızdı. Sadece bir tesadüf olmalıydı. Yeni sekmeyi açmış arama butonuna dün gece yazdığım şeyi yazmaya çalışıyordum. Ellerim titrerken bu pekte kolay olmamıştı. Defalarca yanlış harflere basmış fakat en sonun 'İşkence ve Cinayet Oyunları' yazabilmiştim. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Hafızamı tazelemek istiyordum. Gözlerimi tekrar açtığımda karşımda çıkan sonuçlara baktım. Rastgele birine tıklamıştım ve hangisi olduğunu hatırlayamamak beni korkutuyordu. Yavaşça imleci aşağı doğru kaydırdım. Sayfa da imleçle aynı yavaşlıkta aşağı kayıyordu. Kalbim bu yavaşlığın aksine deli gibi atıyordu. Göğüs kafesim daralıyor, nefeslerim kesikleşiyordu. 

Arama sonuçları mavi harflerle çıkıyordu, fakat girdiğiniz sonuçlar mora dönüşüyordu. Bunu hatırladığımda dişlerimi sıktım. O kadar çok korkuyordum ki doğru düzgün düşünemiyordum. Korku tarafından ele geçirilmiştim. Hafızam bana oyun oynuyordu. Sayfayı kaydırmaya devam ederken diğerlerinin aksine mor harfle yazılmış sonuç karşıma çıktı. Gözlerimi kapatıp tuttuğum nefesi dışarı verdim. İmleçle sonuca tıkladım. Sayfa açılırken tişörtümü aşağı doğru çekiştirdim. Nefeslerim boğazımda düğümleniyordu. Soğuk terler alnımdan süzülürken, sayfa açıldı. Gözlerimi kısıp tüm oyun adlarına tek tek baktım. 

Yoktu.

Orcus adında bir oyun yoktu. 

Tekrar ve tekrar baştan sona tüm oyunlara baktım. Gözlerim yanmaya başlamıştı. Parmaklarımı saçlarımın arasından geçirdim. Ekrana o kadar dikkatli bakıyordum ki başıma beynim patlayacakmış gibi bir ağrı girdi. Kafamı geriye atıp sandalyeden aşağı doğru salladım. Gözlerimi kapatmıştım. Uzun bir süre bu şekilde bekledim. Okulumun öğleden sonra başlıyor olmasına ilk defa şükrediyordum. 2 saat kadar bir zamanım vardı ve bu zamanı iyi değerlendirmeliydim. Doğrulup terleyen avuç içlerimi pantolonuma sildim ve ekrandaki sekmeyi kapatmadan yeni bir sekme açtım. Arama butonuna 'Orcus' yazdım ve bekledim. İlk başta çıkan Vikipedi'ye tıkladığımda Roma Mitolojisi ile karşılaşmayı beklemiyordum. Gözlerimi kıstım. Daha detaylı bir bilgiye ihtiyacım vardı. Geriye gidip arama butonuna Roma Mitolojisi yazdım. Uzun bir Tanrı ve Tanrıça listesi çıkmıştı. Hiçbirini atlamadan tek tek okudum. Sonunda aradığım şeyle gözlerim buluştuğunda yutkundum.

Orcus: Ölüm ve yeraltı dünyasının Tanrısı. Yunan Tanrısı Hades'le aynı özellikleri taşımaktadır. Bazen çok zalim ve korkunç, bazense çok iyi bir Tanrı olarak tanımlanmıştır. 

Oturduğum yerde terlemeye devam ediyordum. Tişörtüm nefes almamı engelliyor gibi hissediyordum ve çıkartıp yere fırlattım. Nasıl bir şeye bulaştığımı henüz çözememiştim ama çözersem daha fazla korkacağımı biliyordum. Tüm sekmeleri kapatıp boş ekrana anlamsız bakışlar atmaya başladım. 

"Onu sen öldürdün Orcus."

Tam o sırada beklemediğim bir şey oldu. Masaüstünde beliren mesaj kutusuna korkuyla baktım.

"Hayır, Kim Taehyung. O adamı sen öldürdün." 

Nefesimi ne zaman tuttuğumu hatırlamıyordum, tekrar nefes almaya başladığımda delirmiş gibiydim. Delirmiş olmalıydım çünkü bu imkansızdı. Beynim bana oyun oynuyor olmalıydı. Orcus diye bir şey yoktu, olamazdı. Hepsi benim kafamda olmalıydı. Yoksa oyuna tekrar girebilirdim öyle değil mi? Ekrandaki mesaj kutusuna yeni bir mesaj geldiğinde artık nefes almayı unutmuştum. 

"Sana geri gelip gelmeyeceğini sormuştum Taehyung. Eğer geleceğini söyleseydin oyuna yeniden girebilirdin." 

Sandalyenin üzerinde nasıl bu kadar küçüldüğümü hatırlamıyorum ama dizlerimi kendime çekmiş ve kollarımı yanlarına dolamıştım. Kafamı diz kapaklarıma yasladım. Gözlerim dolmuştu. 

Orcus | BTS |Where stories live. Discover now