Bana Mı Aşıksın? (Düzenlenecek)

1. Bölüm ^_^

Hiç bir şekilde kopya bir kurgu değildir! Sadece hayal dünyamın bana verdiği ilhamla yazdığım ilk eserimdir. Kişiler ve olaylar gerçek hayattan tamamen bağımsız ve hayal ürünüdür!

Üniversite ile ilgim yok o yüzden yanlış birşey yazarsam takılmayın.

İsim konusunda çok tartıştık ama arkadaşlarımın da isteği ile uzun bir zaman sonra yazmak istedim. Aşık adam Ali Asaf...

Oy ve yorum atan herkese çok teşekkür ederim. Allah razı olsun ❤️
(^_-)🍫

Kitabın şarkısı :

İkilem =Bir sebebi var.

Bölümlerde değişiklik olacaktır, yazım yanlışlarım ya da mantık hatalarım vesaire o yüzden lütfen bunu bilerek okuyun.

Keyifli okumalar (:

İlk etkilenme :

Beş arkadaş kafeteryada oturmuş yaklaşan sınavları için konuların üstünden geçiyorlardı. Bu kaçıncı çalışmalarıydı hiçbiri bilmiyordu ama çalışacak konular nihayet bitmişti.

"Oh be! Sonunda." dedi Yiğit sevgilisinin sandalyesini kendisine doğru çekerken. Buse onun bu hareketine kocaman gülümseyip hemen kolunun altına girdi. Uzanıp yanağına öpücük kondurmayı da ihmal etmedi.

"Ne öpüşüp koklaşıyorsunuz gözümüzün önünde be. Olmayan varsa olmayan var." dedi yüzünü buruşturup tiksintiyle karşısındaki çifte bakarken. Söylediği cümlenin saçmalığını bile farketmedi o an.

Arkadaşları sadece gülmekle yetindi ama Yiğit inadına yaparcasına sevgilisinin saçına öpücüklerini sıraladı. Bora kaşlarını çatarak homurdanırken onlara göz devirip eşyalarını toplamaya başladı. Ali Asaf gülümseyerek izledi onu. Çocuk gibiydi hiç değişmiyordu.

Daha sonra Ali Asaf notlarını toplayıp çantasına koyduktan sonra bakışlarını yeniden etrafa çevirdi. Yiyip içenler, sohbet edenler ve sınava çalışmaya devam edenler, Sınavlar bittikten sonra da dersleri alttan almamak  için deli gibi çalışanlar vardı bir de...

Neredeyse her gün karşılaştığı bir tabloydu, bir farklılık yok gibiydi.

O sırada gözüne soğuktan burnu kızarmış, nefes nefese kalmış bir kız çarptı. Saçında düşecek gibi duran beresi,  soğuktan üşümüş olan ellerini kendine büyük gelen montunun cebine koymuş kısık gözleri ile etrafa bakıyordu.

Muhtemelen birini arıyordu ve seri hareketlerinden acelesi olduğu apaçık belliydi.

Her masaya dikkatle bakarken onların masasına gelince bakışları Yiğitle konuşan Buse'ye takıldı. Hızla yanlarına doğru yürüyen kızla aranan kişinin Buse olduğunu anlamıştı. Merakla bekledi genç adam kızın yanlarına gelmesini.

Kimdi ki bu kız? Buse'nin yanında gördüğünü de hiç hatırlamıyordu! Buse'nin arkadaşı olamayacak kadar küçük duruyordu. Sadece bir kez konusu geçmiş olsa da kardeşi olduğunu biliyordu ama bu kız olmadığına emindi. Minibüste gördüğü kadarıyla o daha uzun ve kısa saçlıydı. Aklına gelen ihtimalleri hızla eleyip düşünmeyi bıraktı, nasıl olsa az sonra kim olduğunu Buse onları tanıştırırken öğrenecekti.

Kız masalarına hızlı bir şekilde yürürken kısa süre onu süzdü.

Saçları ve boynu siyah atkı ve bere yüzünden hiçbir şekilde görünmüyordu.
Mavi kot pantolonunu ise dizlerine kadar gelen siyah çizme ile tamamlamış, Kendisine bir hayli büyük gelen beyaz şişme montunun içinde kaybolmuş gibiydi adeta. Bu haline gülümsedi, kendisine göre oldukça kısa ve minikti.