Bana Mı Aşıksın? (Düzenlenecek)

20. Bölüm

"İzin ver ısıtayım ellerini."

İlk defa sınırın geçilmesi ile yeni bölüm ile karşınızdayım çok mesudum (:
Bu bölümü her bölüme teker teker oy veren herkese ve özellikle her  bölüme satır arası yorumlarıyla muhteşem hissettiren Zeynep'e ithaf ediyorum. (adını bulamadım kuzum burdan görürsün inşallah)

Keyifli okumalar (:

Saat 04.04

(^_-)

"O ne demek Asaf abi?"

Tiz bir kız çocuk sesiyle Asaf'ın da boşluğundan yararlanıp hızla kollarından sıyrıldım.

Asaf şaşkın bir şekilde bana bakarken normalde asla o kadar atik biri değilimdir koşar adımlarla salona yürümemi izledi kısık gözleriyle. Bir de bunun üstüne sanki az önce küçük çocuklara da olsa rezil olan biz değilmişiz gibi arsızca güldü. Çakacaksın tam ağzının ortasına bir tane...

İç sesimden dolayı dokunulmazlığı olan gülüşüydü zaten en başta, yapacak birşey yoktu.

Salona girer girmez normal olarak bütün bakışlar bana dönerken sanki naziklik kraliçesi benmişim gibi kasılıp kibar ve zor bir gülümseme eşliğinde tüm koltukları kaplayan sülalemize kısık bakışlar atarak boş bir yer aradım.

Kalabalık sülalemize rağmen hala büyük ve geniş olan salona yeni aldıkları belli olan lüx geniş koltuklar yerleştirilmişti.

"Buraya oturabilirsin Yağmur."

Sude sanki evin sahibi oymuş gibi bir anda yükselip yanındaki tekli koltuğu işaret etti. Onun bu tavrına göz devirmek istesem de bakışların çoğu bende olduğu için dikkat çekmemek adına bunu sonraya erteledim. Tabi bunda hemen arkamdan gelen Ali Asaf'ın katkısı da oldukça büyüktü.

Hoş geldin beş gittin ardından sülalenin tanışma faslından sonra nihayet o beklenen cümle döküldü dudaklarından Aziz amcanın.

"Kahveleri yap kızım."

Babasının sesiyle Yeliz ve yanında birkaç kız ayaklanıp telaşlı adımlarla salondan çıktılar. Onlar kendi aralarında sohbet ederken ben bir köşeye çekilmiş hem kuzenlerimle konuşuyor hem de ardı ardına titreyen telefonuma yetişmeye çalışıyordum.

Mine : kızım nasıl orda havalar bol sessizlik bol gerginlik çokça da kaos var mı bari?

Siz: saçmalama manyak onları o kadar çok dinlemiyorum ki ne konuştuklarına dair hiçbir fikrim yok.

Şeyma :Mine hayra aç ağzını kızım.

Elem:Ne kadar olay yaşamış olsalar da onlar için özel bir gün bunu unutmayalım Yağmur sende isteme bitene kadar bari ilgili gibi görün bebeğim sonra abinle aranızda tartışır halledersiniz.

Mine: ya kızım tamam birşey söylemiyorum da siz de hiçbir şey yokmuş ve olmamış gibi davranmasını bekleyemezsiniz değil mi?

Buse:bu onlar için de Yağmur için de özel bir gün. Kaç kere abisini istemeye gidecek sanki. Yağmur sen bunlara bakma ablam sakinliğini ve saygını koru. Kimseye de surat falan asma sonuçta abinle Yeliz ne kadar hata yapsalar ilişkilerini saklayarak yani sizin açınızdan ama sonuçta onun ailesi de arada kaldı sizin gibi. Sanki hiç kötü olaylar yaşanmamış gibi abinle küs değilmiş gibi normal bir zaman geçirmenin sırası. Sonra ne olursa olur zaten aile arasında ama bu günü ne kendine ne de onlara zehir etmenin anlamı yok güzelim.