27

9.9K 800 376
                                    

*iyi okumalar

Geldiğimiz yer, bir yetimhaneydi. Gezi 'sosyal yardımlaşma' konuluydu. Bir çok kişi bunu yeni öğreniyor gibi homurdandı. Halbuki imzalatılan kağıtların hepsinde bu yazıyordu. Otobüsten indiğimizde bizi eski bir yapı karşıladı. Duvarlarının bazı yerleri dökülmüştü. Tamamen döküntü gibi durmuyordu ama eski liselere benziyordu.

"Burası çok eski"

Miray'a bakıp başımı salladım.

"Otobüslerin içinde hediyeler var. Onları bahçeye taşıyacağız."

Bizim otobüsle gelenlere söyledim. Diğer otobüslere de duyurular yapılıyordu. Hediyeler içeri giderken, onlara koyacakları yerleri gösteriyordum. Bu arada yetimhanenin müdürü de bizi karşılamaya gelmişti.

"Hoşgeldiniz çocuklar"

Yüzünde sevimsiz bir ifade olan kadına baktım. Sıcak bir karşılama beklemiyordum ama bu kadar soğuk olmasını da beklemiyordum.

"Hoşbulduk. Fransız fen lisesinden geliyoruz. 3 saat boyunca çocuklarla ilgileneceğiz."

Kadın kafasını sallayıp arabadan inen paketlere baktı.

"Aslında hediye getirmenize gerek yoktu. Çocuklar şımarıyor sonra."

Kaşlarım çatılırken "Kimse bir oyuncakla şımarmaz." dedim.

"Onlar için ulaşılmaz bir şeyse, ulaştıklarında şımarırlar." diye sertçe konuşmuştu kadın.

Ondan hoşlanmadım. Takındığı tavır, bizim burda olmamızdan memnun olmayan ifadesi hiç hoşuma gitmedi.

Ulus yanıma gelip "Büyük kolileri de götürecek miyiz?" dediğinde kadına bakmayı kesip soluma döndüm.

"Hangileri?" Gösterdiği yere baktım. Çoktan çıkarmışlardı.

"Onlar kıyafetler, akşam gitmeden önce dağıtacağız, şimdilik serviste kalsın."

Ulus dediğimi diğerlerine söylemek için giderken hala yanımda bekleyen kadına "İzninizle" deyip, başka yere geçtim.

Gözlerimle gelen servisler arasında kırmızı bir araba aradım. Ortalıkta gözükmüyordu.

'Deniz gelmedin mi?'

Ne ara geride kalmıştı ya da kaçmış mıydı merak ettim.

'İçerdeyim.'

Gözlerim otomatik olarak bahçeye döndü. Deniz'i küçük bir kızla konuşurken görünce rahat bir nefes aldım. Gittiğini düşünmüştüm. Karşısındaki kızı dinliyordu. Ne konuştuklarını merak ederek yanına gittim.

"Bebek değil de midilli istiyorum, midilli var mı?"

7-8 yaşlarında gözüken kız paketlere bakıyordu. Deniz'de paketlere bakıp "Senin için bulurum." dedi.

İstemsizce gülümsedim. Küçük kızın kafasını okşadığında o da gülümsedi. Onu ilk defa bu kadar sıcak bir atmosferin içinde görüyordum.

"Midilli'nin üstüne bindirmek için bebek de alabilir miyim peki?"

Kız hevesle sorduğunda Deniz "Bilmem, alabilir mi başkan?" diye bana döndü.

Geldiğimi farkettiğini bilmiyordum. Kendime gelip, iyice yanlarına gittim.

"Tabiki alabilirsin ama önce tüm arkadaşların da almalı."

Kız heyecanla kafasını salladığında ben de kafasını okşadım. Bir kaç çocuğun bahçeye çıktığını fark ettim.

"Oyuncak mı getirdiniz oley!" diye bağıran başka bir çocuğa göz kırptım.

Karmakarışık Kız (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin