Bölüm 2

975 30 1
                                    

‘Senin ne işin var burada ?’dedim öfkeyle.

‘Ne bu öfke canım eskiden beni gördüğünde ağzın yüzün ayrı gülüyordu.’ Edward ukala bir tavırla söylemişti bunları. Kendini beğenmişin tekiydi ama hala ukalalığına boşanma zamanımızda bile devam ediyordu.

Edward’la aynı tonda konuşmaya çalışarak ‘Edward biliyor musun o eskidendi hem de çok eskiden seni gördüğümde artık midem bulanıyor. Bak midem böööyğğğle bulanıyor.Ayy… ’ Birden mideme çok feci bir yumruk gelmiş gibi hissettim. Hislerim her zamanki gibi doğruydu. Ama kusmak için hiç doğru bir zaman değildi. Öğürerek kendimi lavaboya zor attım. Ayak seslerinden Edward’ın da benimle lavaboya girdiği belliydi. Resmen 2-3 gün içinde ne yediysem çıkarmıştım . Ben delice kusarken Edward saçlarımı tutuyordu. Eskiden olsa bu hareketi beni sevdiği için yaptığını düşünürdüm ama şimdi saçımı çekmek için tutuyor olabilirdi. Kendimi lavabodan çektiğimde yere yığılacak gibiydim fakat düşmeden Edward beni tuttu. Beni kucağına aldı ve yatağıma yatırdı. Çok berbat hissediyordum gözlerimi kapamış, kendime gelmeye çalışıyordum.

Edward’ın konuşmaya başlamasıyla birden gözlerimi açtım.

‘Midene dokunuyordu bazı şeyler o yüzden mi oldu acaba.’ Yüzü acı çekiyor gibi miydi ? Yoksa ben kafamda görmek istediklerimi mi görüyordum ? Saçlarımı okşamaya başladı. Yok yok ben kesin hayal görüyordum. Belki evlilik sonrası 3 ay buna inanırdım ama sonraki zamanlarda tam bir duyarsızlık ve düşüncesizlik abidesi bir insan olmuştu.

‘Edward çek ellerini bana acıma ! Benim acınmaya ihtiyacım yok. Benim hiçbir şeye ihtiyacım yok. Ben iyiyim.’ dedim ve birden ayağa kalktım. ‘Sen buraya ne için gelmiştin ayrıca. Onu söyle ve git artık.’ Evet çok dramatik çıkmıştı sesim tam da bunu istemiştim. Kararlı ve güçlü biriydim en azından artık olmalıydım. Çünkü hayatta kendimden başka dayanağım yoktu. Evlenmek için ailemden de uzaklaşmıştım . Yani ‘Ben her şeyin üstesinden gelebilirim.’ Diye aptalca bir tavır takınmıştım. Onlar üniversiteyi bitirir bitirmez evlenmeme pek sıcak bakmadılar. Annemin o tavrını unutamıyorum. Edward’ı erkek arkadaşım olarak çok benimsemişti. Fakat evlilik için yaşımın küçük olduğunu ve bunun sorumluluğunu alamayacağını düşünüyordu.

‘Bella sen daha hayata yeni yeni atılmaya başlıyorsun evlenmekte nereden çıktı ?’

‘Anne ben Edward’ı seviyorum. Hayata atılacaksam Edward’la olmalıyım. Her şey Edward’la olmalı. Biz her şeyin üstesinden geliriz.’

Şu kararlı ifademe bak, eminliğime bak. Ne kadar güvenmişim Edward’a. Boşanma kararımızı anneme söylememiştim. O kadar çok söylenecekti ki bunu en azından şimdilik çekemezdim.

Edward’ın soğuk sesi düşüncelerimi bastırdı. ‘Sen ne zamandan beri kendinden bu kadar eminsin Bella ‘

‘Senden ayrıldığımdan beri. Evet ne istiyorsun ?’

‘Evden sinirle ayrılırken benim eşyalarımı da götürmüşsün. Onları almaya geldim.’

‘O eşyaları bulacağımı sanmıyorum. Çünkü çok koli var neyin kayıptı. Ben sana getiririm buldukça.’

Edward bana cebinden çıkarttığı upuzun listeyi salladı ‘Bunlar umarım bulursun. Çabuk olursa sevinirim.’

HEM ÇARE HEM DERTSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin