34

2.5K 231 29
                                    


Eşyalarımı toplamamla evden ayrılışımız bir olduğu gibi Efkan'ın evine gelmemiz de çok kısa sürmüştü.

"Evet, şimdi geldik Efkan'ın evine. Kapının kilidinin değişmesi gerekiyor sanırım Efkan birini ayarlatmış." alnımı ovalayıp açılan kapıdan girerken "Biz de geliriz en kısa zamanda." diyen Ayça'ya cevap verdim.

"Saçmalama Ayça gezin iyice Sare'nin istediği yerlere de gidin. Öbür türlü cidden çok üzülürüm hem ben izinliyim zaten işe de gitmeyeceğim sorun yok."

"Bilmiyorum ya hiç içime sinmedi bu böyle." derken bir şey olmuş olmalı ki bağırdı. "Eymen sana dikkat et dedim ya!" 

Gülüp "Hadi kapatıyorum." diyerek kapattım telefonu.

Üstümdeki ince kabanı çıkarıp koltuğun kenarına bırakırken Efkan valizimi kapının girişine bırakarak ışıkları açmıştı.

"Ne diyor?"

"Ne yaptığımızı merak etmiş." bana doğru gelen bedenine dönüp gülümserken kollarını belim ve sırtıma sararak beni kendine çekti. Parmak uçlarımda yükselip kollarımı boynuna sararken "Dinlenmek mi istersin yoksa kahve içelim mi?" diye sordu.

"Kahveleri ben yaparım." ağır ağır kafasını sallayarak beni onaylarken kafasını eğip burnunu hafifçe saçlarımda gezdirdikten sonra yanağıma öpücük bıraktı.

"O zaman ben eşyalarını odaya bırakıyorum." gözlerimi kapatıp açarak cevap vermekten kaçınırken mutfağın olduğu tarafa doğru ilerledim.

İki tane fincan çıkartıp tezgaha bırakırken kahve makinesini ayarlamış dolaba yöneldim. Bildiğim kadarıyla bu dolapta sürekli tatlı bir şeyler oluyordu. Dolapta bulduğum çikolatalı keki de tabaklara koyup bırakırken "Karya" diyerek içeri giren Efkan'a döndüm.

"Efendim?"

"Annenle konuştun mu?"

"Hayır, boşu boşuna endişelendirmek istemedim." 

"Evine kim girmiş olabilir, Engin haricinde?" derken hazır olan kahveyi fincanlara doldurmaya başladı. Tezgaha yaslanıp mırıldandım "Düşmanım yok ki tek işim çocuk doktorluğu yapmak.".

"Sadece hırsızlık için girdiklerine inanmak istiyorum ama evin vaziyeti hiç öyle durmuyordu." kafamı sallayarak onu onaylarken hazırladıklarımızı tepsiye koydum. 

"Üstümü değiştirsem iyi olur." 

"Eşyaların odamda valizini yarın yerleştirirler diye bıraktım."

"Tamam teşekkür ederim." kafamın içinde tonla düşünce varken hiçbir şeye odaklanamıyordum ama iyiymiş gibi taklit yapabilirdim bence.

Efkan ve tepsiyi salona gönderirken onun odasına girip valizimi açtım. Ev sıcak olduğu için ince bir sweatshirt ve dizimin altında biten taytımı giyerek kısa saçlarımı düzene sokmak için topladım. 

Yanına döndüğümde o çoktan televizyonda kanallar arasında geçiş yapmaya başlamıştı. Kolunu açıp göğsünü gösterdiğinde gülümseyerek yanına kıvrıldım hemen. Dudaklarını saçlarıma bastırıp "İyi misin?" diye sorarken televizyonda bir spor programı açılmıştı.

"İyiyim, sen?"

"Cidden soruyorum Karya, günlük bir konuşma yapmıyoruz şu an." kafamı kaldırıp ciddi suratına baktım. "İyiyim, gerçekten iyiyim. Sorun yok."

"Ya evde olsaydın?" kollarını sıklaştırırken endişesine gülümsedim. İyi ki evde değildim. 

Şaka bir yana bunu nasıl atlatabilirdim bilmiyordum. Eğer bunu yapan kişi Engin değilse bile yine de korkunçtu. 

Nepenthe (Çat Kapı Aşk Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin