29

4K 300 30
                                    

Bölüm Şarkısı: Sedef Sebüktekin- Bugün İçicem

Efkan'dan

Annesiyle konuşan Karya'yı izlerken elimi yanağıma yaslayıp tepkilerine gülüyordum. Annesi her ne anlatıyorsa oldukça şaşırmıştı. Otel odası sıcak olduğundan üzerine şortla uzun bir tişört giymiş duş aldığı için ıslak olan saçlarını da kurusun diye öylece bırakmıştı.

Gözlerimi devirdim, dikkatsiz davranıyordu. 

"Tamam yav valla anladım, hayır ben gitmem oraya. Ay anne bana ne ki şimdi?" elini beline koyup odanın ortasında dikilirken dudağını dişliyordu. Konu neydi acayip merak etmiştim.

Telefonumdan saati kontrol ederken daha vaktimiz olduğu için rahattım. Üstümdeki gri basketbol şortunu çıkarıp pantolon giyecektim sadece.  Belki üstümdeki tişörtü de çıkarmam gerekebilirdi, neyse bu seçimi sevgilime bırakacaktım artık.

Sonunda telefonu kapatınca gülümseyip kolumu açtım. "Gel buraya." yanıma kıvrılırken ıslak saçlarını yüzünden çektim. "Ne oldu savaştan çıkmış gibisin." gülerek bunu söyleyince nefesini üfledi. Avucunun içine aldığı elimdeki çizgilerin üstünden tırnağıyla geçiyordu.

Boğazımı temizleyip yerimde kıpırdanırken "Kuzenim doğum yapmış, annem dönünce git diyor." dedi. İyi hiç değilse anında dikkatimi dağıtabiliyordu.

"Eee niye gitmiyorsun?"

"Baba tarafından akrabalarımı sevmem çünkü, babamla annem boşandıktan sonra da hiçbiriyle görüşmedim şimdi bir anda ne alaka yani?" 

Kendi kendine konuşur gibi devam edince bekledim diyeceğini. " Ayrıca  babamın bile arayıp tebrik ettiğine şüpheliyim malum kendi karısı da hamile." omuz silkip kafasını bana çevirince burnunun üstüne bir öpücük bıraktım.

"İstersen birlikte gideriz, ha yok istemiyorum diyorsan çiçek falan gönderirsin annenin gönlü olsun." 

"Daha vaktim var, bolca düşünürüm. Sen ne yapıyorsun?" açık olan televizyona kafasını çevirirken "Seni izliyordum televizyondan daha ilgi çekicisin." dedim.

Kızardığını fark edince sırıtıp "Gel saçlarını kurutalım sonra da azıcık uyuyabiliriz, belki." diyerek ayağa kalkarken onu da peşimden sürükledim. Otelin içi sıcaktı doğru ama yine de hasta olmasını istemiyordum.

Önümüzde güzel birkaç günümüz vardı hasta olursa onu dışarı çıkartamazdım.

Önce saçlarını tararken ben yokken kızlarla oturacağından bahsediyordu. Saçını tarama işimi bitirince bir tarafa topladığım saçları yüzünden açılan ensesini öptüm.

"Saçların uzamış."

"Kötü mü?" 

"Yok güzelim niye kötü olsun, zaten öyle çok değil." omuzlarındaydı daha. Saç kurutma makinesini alıp saç diplerine masaj yaparak kuruttum saçlarını. Gözlerini kapatmış belindeki elimden destek alıyordu. Makineyi kapatınca açtı gözlerini, çok güzeldi lan.

"Seninkini de kurutalım."  bana dönünce zaten kısa olan saçlarımın kuruduğunu iddia etsem de elimden almıştı bir kere.  Belinden tutup onu iki lavabonun ortasındaki boşluğa oturtunca gülümseyip elini saçlarıma attı. 

Bana karşı davranışları günden güne daha iyi hale gelirken verdiğim bir karardan ilk defa pişmanlık yaşamıyordum. Bu tatil  bize, Karya  da bana çok iyi gelecekti.

Nepenthe (Çat Kapı Aşk Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin