Özür Dilerim

1.2K 59 40
                                    

Ani bir kararla hikayeye devam etmiş bulunuyorum. Hadi bakalım, yorumlarınızı bekliyorum 🖤

~~~ 3 ay sonra ~~~

Fatoş olanlardan sonra evden ayrılmış, Hasan abisinin yardımıyla şehir merkezinde bir tanıdıklarının kafesinde kasiyer olarak çalışmaya başlamıştı. Az buz bir şeyler kazanıyordu, kendine yetiyordu en azından. Hem ne kadar reddetse de Hasan ve Fidan hala her ay hem biraz para bırakıyor hem de ziyarete geliyorlardı. Fatoş arada sırada Ramo evde olmadığı zamanlar gidip annesini ve diğerlerini görüyordu. Boz olaylardan sonra bir süre çabalamış ama Fatoş'un kesin tavırları yüzünden bırakmıştı peşini.

Bir sabah yine işe gitmek için uyandı. Her gün aynıydı onun için artık. Mahallenin olayları yoktu, aile draması yoktu, Neco yoktu, bebeği yoktu... Tek başına her gün aynı şeyleri tekrarlayıp öylesine yaşıyordu.

Yataktan zar zor kalkıp duşa girdi. Duşun ardından mutfakta ağzına bir iki lokma bir şey atıp hazırlanarak evden çıktı. İş yerine geldiğinde diğer çalışanlara selam verdi ardından yerine geçip kasayı açtı.

Akşam üzerine doğru yanına gelen garson çocuğun seslenmesi üzerine daldığı düşüncelerden koptu bir anda. "Fatoş abla, bir hanım seni görmek istiyor" dedi genç çocuk.

Fatoş kaşlarını çattı. Kim olabilir diye düşünse de ardından halası yada Afet yengesi olabileceğini düşünerek çocuğun gösterdiği masaya doğru ilerledi.

Masada oturan kadını gördüğünde buz kesti. Neslihan... O da Fatoş gibi oldukça değişmiş gözüküyordu. Göz altları çökmüş, epey kilo vermişti. Fatoş bir süre öylece kaldı kadının karşısında.

"Hoşgeldin demeyecek misin?" dedi Neslihan zoraki olduğu bariz bir tebessümle.

Fatoş tekrar hareketlenip kadının karşısındaki sandalyeyi çekerek oturdu. "Kusura bakma. Yani beklemiyordum, şaşırdım. Hoşgeldin" dedi aynı şekilde gülümseyerek.

Neslihan yanlarındaki garsona seslenip iki kahve söyledikten sonra tekrar Fatoş'a çevirdi bakışlarını.

"İyi misin?" dedi kızı bakışlarıyla süzerken. "İyiyim" dedi Fatoş, bu en sık söylediği yalan olmuştu son zamanlarda.

"Pek iyi görünmüyorsun, çok değişmişsin" dedi Neslihan. "Hepimiz değiştik." diye yanıtladı Fatoş onu.

Neslihan kafasını onaylarcasına sallarken sessiz kalmayı tercih etti. Her ne kadar düşmanının kızı olsa da, oğlunun sevdiğiydi bu kız. Gördüğü kadarıyla oğlunu sevendi de aynı zamanda.

O sırada kahveleri gelmişti. Masada sessizlik hakimken Fatoş daha fazla dayanamayarak sordu. "Yanlış anlama ama neden geldin?" diye sordu.

"Ben.." duraksadı Neslihan. "Ben o günden sonra eve dönememiştim. Her yerde oğlumu görüyordum. Kimseyi de sokmadım o eve. Ama oradan almam gereken önemli şeyler var." Zorlukla yutkundu, birkaç saniye sustuktan sonra tekrar devam etti "Belki dedim, sen de eşyalarını almak istersin. Neco'nun bir şeylerini istersen de alabilirsin tabi. Yanlış anlama sakın. Toparlan al eşyalarını demiyorum." dedi yanlış anlamaması için gözlerini Fatoş'a dikerken.

"Yok yanlış anlamadım. Ama ben de girebilir miyim bilmiyorum artık o eve" dedi Fatoş elleriyle oynamaya başlarken.

"Benimle gel, gidelim. Sonra Neco'ya gideriz belki. Tabi istersen" dedi Neslihan ellerini Fatoş'un oynadığı ellerinin üzerine kapatırken.

Fatoş gözüne biriken yaşların akmaması için direnirken başını salladı zorlukla. "Tamam ama ben bir şey almayacağım. Sadece Neco'nun eşyalarından bazılarını alabilirim" dedi Fatoş.

"Tamam, nasıl istersen. Hadi o halde çıkalım" dedi Neslihan ayaklanırken. Fatoş patronundan izin aldıktan sonra ikisi birlikte yola çıktılar. Fatoş ne kadar dik durmaya çalışsa da, Neslihan'ın ona acıyan gözlerle bakması hiç yardımcı olmuyordu.

Yarım saat sonra eve varmışlardı. Fatoş arabadan indiğinde önünde durduğu eve baktı. Zorlukla yutkundu, nefesi daraldı. Kendini toparlayıp Neslihan'ın yanında eve doğru ilerledi.

İçeri girdiğinde içi ürperdi. Aylardır girilmeyen evin havası bile değişmişti. Kendini toparladıktan sonra yukarı yöneltti adımlarını. Odalarının önüne geldiğinde kalbi sızladı. Elini göğsüne götürüp sakinleşti, derin bir nefes alırken kapıyı açtı.

Odaya girdiği andan itibaren tanıdık bir his kapladı içini. Garip bir his. Yatağa kayan gözleri bir an Neco'yu gördü sanki. Dizlerinde ağlıyordu Fatoş'un, öyle çocuklar gibi. Dolaba yöneltti bakışlarını. Neco'yla kavga ettikleri o anlar geldi gözünün önüne. Neco'nun ona o dolabın önünde savurduğu tehditler. Acı dolu bir tebessüm vardı şimdi suratında genç kızın.

Elini dolaba uzattı. İçinden Neco'ya ait bir tshirt çıkardıktan sonra bir saniye duraksadı. Sonra burnuna götürdü, içine çekebildiği kadar çekti kokusunu. Gözlerine biriken yaşlar akmaya başlamıştı şimdi. Başlangıçta sessizce akan yaşlar bir süre sonra hıçkırıklarla süslenmiş, bir yakarışa dönüşmüştü.

Elindeki tshirtle birlikte yatağa uzandı Fatoş. Neco'nun uyuduğu tarafa. Yastığa bastırdı yüzünü, hıçkırıkları duyulmasın diye. Bacaklarını karnına kadar çekti, anılarla boğuşmaya devam etti gözyaşları içinde.

Neslihan Fatoş'un sesini duydu. Başta yalnız kalmasının daha iyi olduğunu düşünse de, kızın ağlaması dinmeyince yanına gitmeye karar verdi. Adımlarını odaya yönlendirdi. Odaya girdiğinde Fatoş'un yanına doğru ilerledi.

"Yalnız kalmak istiyorum" dedi Fatoş sesi oldukça kısık çıkarken, zorlukla konuşuyordu. "Peki" dedi Neslihan yatakta uzanan kıza bakarken.

"Bu anahtarı buraya bırakıyorum. İstediğin kadar kal, istediğin zaman gel. Ben çıkıyorum." dedi.

Fatoş başını salladı onaylarcasına. Neslihan odadan çıkmak üzereyken "Teşekkür ederim" diye fısıldadı. Neslihan acıyla gülümsedi kıza ve önce odayı, sonra da evi terk etti.

Fatoş o yatakta ne kadar ağladığını bilmiyordu. Saatler geçmişti, gece çökmüştü. Göz kapakları ağırlaşırken uyuyakaldı.

Neco buradaydı. Yanındaydı. Yanıbaşında. Oturmuş öylece izliyordu Fatoş'u. Eğildi, kokusunu içine çekti. Özür dilerim diye fısıldadı kızın kulağına.

Fatoş usulca kıpırdandı. Ardından ağlamaktan acıyan gözlerini açtı usulca, gülümsedi. Önce yanıbaşında duran küçük abajuru yaktı. Odayı aydınlatan loş ışıkla birlikte başucundaki çerçeveye ilişti gözü. Komidinin üzerindeki fotoğrafı eline aldı. Çerçeveyi açıp fotoğrafı çıkardıktan sonra Sibelin olduğu kısmı yırtarak ayırdı ve sadece Neco'nun kalmasını sağladı.

Fotoğrafa bakarken uzun zamandır ilk kez güzel bir rüya görmenin huzuru vardı içinde. Aylardır ya kaybettiği bebeğini yada patlama anını gördüğü kabuslar cehennemi yaşatıyordu her gece genç kıza.

İlk kez huzurla uyumuş, ilk kez kabus görmeden uyanmıştı. Hem Neco'yu görmüştü, yanındaymış gibiydi. Elinde tuttuğu fotoğrafa bakıp gülümsedi. "Ben özür dilerim" dedi fısıldayarak. "Ben özür dilerim..."

NecFat - Gecmisini Unut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin