"Dağıtırken Düşünecektin"

1.5K 71 21
                                    

Seboş ve Neco'nun ardından kendini toparlayıp aşağıya indi Fatoş. Neco "artık kalkalım mı?" diye sordu. "Tamam kalkalım hadi" dedi Fatoş. Bozu hiç görmemişti ama aklına sadece bir an gelip geçmişti. Neco herkesle tokalaştı, Fatoş hepsine tek tek sarılıp vedalaştı. Arkasını döndüğünde annesiyle Neco'yu yanyana buldu yine. Seboş elini öpen Neco'ya "yine gel olur mu beni görmeye? Söylediklerimi de unutma." dedi. Neco gülümsedi, bugün ilk kez gülümsediğini görmüştü Fatoş. O da gülümsedi ikisine bakarak. "Söz, gelicem ama bir dahakine gezmeye gideriz beraber anlaştık mı?" dedi Seboş'a. Seboş gururlu bir gülümseme ile "Afet gördünüz mü benim damadımı, beni gezmeye götürecekmiş." diyip tekrar Neco'ya dönerek "anlaştık" dedi bir anda sarılıverdi Neco'ya. Fatoş şaşırmıştı annesinin onu bu kadar sevmesine.. Fatoş en son annesine sarılmıştı. Seboş kulağına eğilip "üzme bu çocuğu Fatoşum, seviyor seni belli" dedi. Fatoş "tamam annem, üzmem" diyerek Neco'nun yanına arabaya geçti.

Eve kadar yine tek kelime etmemişti Neco. Arabadayken bir ara Barış diye bir arkadaşı aramıştı, telefonu kapatırken "bir saate gelirim, siz geçin" demişti. Yine eve gelmeyecek diye geçirdi içinden Fatoş. Öyle de oldu. Evin önüne geldiklerinde Neco yine tek kelime etmeden Fatoş'un arabadan inmesini bekledi. Fatoşsa inerken çekinerek "Gelmeyecek misin yine?" dedi usulca. "Bilmem, senin için böylesi daha iyi değil mi?" dedi Neco hala yüzüne bakmadığı Fatoş'a. "Benim yüzümden kendi evine uğramaz oldun, eğer buysa derdin annenler gelene kadar ben abimlerde kalırım" dedi Fatoş sert bir ifadeyle. Neco bir anda kafasını ona çevirmişti. Tüm gün ilk kez yüzüne, gözlerinin içine bakmıştı Fatoşun. Tıpkı ilk eve geldiği günlerdeki sert ve alaycı ifadesiyle "Oldu canım, başka bi isteğin var mı? Saçma sapan konuşup beni sinirlendirme, gir eve Fatoş. Ben geç gelirim. Bekleme." dedi ve önüne döndü tekrar. Fatoş en azından "gelirim" demesinin verdiği iç rahatlığıyla eve doğru yürüdü. Neco aynı hızla arabayı çalıştırarak gitti.

Fatoş, Neco'nun onu gerçekten sevdiğine, sevebileceğine inanmıyordu. İnanmak istemiyordu. Ama günlerdir yaptığı iç muhasebesinde bir şeylerle yüzleşmişti. Neco haklıydı. Boz ve Neco birbirinden tamamen farklı adamlardı. Fatoş'a hissettirdikleri de tamamen farklıydı. Neco'nun söyledikleri geliyordu aklına "Sana istediğin her şeyi vermiş olabilir. Sevgi, şefkat, güven.. Ama aşk bunlardan biri değil. Aşk kafanın içinde sürekli benim sesimin dolaşması, sana yaklaştığımda kalbinin yerinden çıkacak gibi atması, sana dokunduğumda teninin alev alev yanması gibi bir şey. Eğer bir gün gerçekten istediğin için bana gelirsen, o gün anlayacaksın aşkın nasıl bir şey olduğunu" doğru muydu? Boz ona dokunduğunda neden alev alev yanmıyordu teni? Kalbi neden ağzında atmıyordu? Tüm bunları düşünmüş ama kendi kendine vereceği cevaptan bile korkup susturmuştu kafasındaki düşünceleri. Boz bunca yıldır yanındaydı, onu seviyordu, ona kavuşacaktı bir gün. Neco gibi bir adamın kimseyi sevemeyeceği düşüncesine sığınıyordu. Telefonuna gelen mesajları gördüğü gibi Bozu aradı.

F: Boz eve yeni girdim şimdi baktım telefona delirmiş gibi mesaj yağdırmışsın noluyo?
B: Eve neden o itle geldin? Neydi şimdi bu Fatoş? Sen beni delirtmeye mi çalışıyorsun?
F: Ya onunla gelecektim yada göndermeyecekti ne yapsaydım Boz? Gelmese miydim?
B: Gelmeseydin, o itle geleceğine gelmeseydin!
F: Sen ne dediğinin farkında mısın Boz? Bak yine pişman olacağın şeyler söylüyorsun bana. Kapatalım bence artık.
B: Tabi işine gelmedi mi kapat. Bak Fatoş, ben artık dayanamıyorum. O adamla seni düşününce bile deli olurken, ikinizi birlikte görmeye dayanamıyorum.
F: Yeter Boz, yeter. Aynı şeyleri tekrar tekrar konuşmanın bir anlamı yok. Ben ailemi koruyorum, ailemi korumam için bir ömür bu adamla kalmam gerekirse de kalırım. Eğer yıllardır korkmasaydın abimden, söyleseydin seviyorum Fatoş'u diye, şimdiye çoktan evlenmiş olabilirdik. Bunların hiçbiri de başımıza gelmezdi. Yine sen gidip Necoya bulaşmasaydın, abim seni vurmak zorunda olduğu gün senden vazgeçmemek için kalkıp Neco'nun babasını vurmasaydı bunların hiçbiri olmayacaktı. Söyleyecektin Boz, abime beni sevdiğini söyleyecektin.. Gerçi daha bana bile söyleyemedin ya, neyse artık. Gerçekten kapatıyorum çok yorgunum
B: Bunların hepsi senin bok yemen diyorsun öyle mi? Haklısın Fatoş, keşke o gün abin beni vursaydı da senin o adamla evlendiğini görmeseydim. Keşke vursaydı da, bunları duymasaydım. Hadi sana hayırlı geceler Fatoş.

Boz bir anda kapadı telefonu. Fatoş içinden geçen her şeyi söylemişti ona, dayanamamıştı daha fazla. Hep onu suçluyor, bunaltıyordu. Bir kez daha Fatoş ona aynısını yapsa ne olurdu sanki? Hem gerçek olmayan hiçbir şey söylemedim diye rahatlattı kendisini.

Yatağa girdi saatlerce dönüp durdu. Uyuyamıyordu, sabaha karşı kapı sesiyle gözlerini açtı. Neco gelmişti. Günler sonra ilk kez aynı odadaydılar. Neco üzerini değiştirdikten sonra yatağa adeta attı kendisini.

Fatoş sıçrayarak kalktı yataktan "napıyosun be manyak" dedi birden. "Oooo uyanık mıydın sen ya? Bak dur vurma beni daha önceki vurduğun tam iyileşmedi" diyip omzunu tutarak gülümsedi. Fatoş "sarhoş musun sen" dedi gözlerini kısarak. "Yoo hiçte değilim, aşk sarhoşluğu vardı üzerimde ama geçiyor ya. Rahat ol." diyip sırıttı Fatoş'a bakarak.
Fatoş "leş gibi kokuyosun git bi duş al şu haline bak, dağılmışsın resmen" dedi. "Dağıtmadan önce düşünecektin" dedi ve uykuya daldı Neco.

Fatoş sabaha kadar öylece oturdu, ona baktı, kendisine, Bozla olanlara.. Sonra o da koltuğunda uyuyakaldı.
Sabah kafasına balyoz yemiş gibi bir ağrıyla uyanan Neco, Fatoşu odada bulamadığında bir anda uykusu açılıverdi. Koşarak aşağıya indi. Fatoş mutfakta kahvaltı yapıyordu. Koşarak mutfağa giren Necoya bakarak "Sen iyice garip olmaya başladın. Niye koşuyosun evin içinde" dedi Fatoş. "Sabah sporu yapıyorum güzelim, bana yok mu kahvaltı?" dedi Neco alaycı şekilde sırıtarak. "Zıkkımın kökü var yersen?" dedi Fatoş. "Offf sen normalde de bağırıyor gibi konuşuyorsun yada ben ses hassasiyeti modunu açtım iyice başım çatlıyo" dedi kafasını tutarak. "Oooh iyi olmuş sana, içmeseydin o kadar" dedi Fatoş Neco'nun haline gülerek. "İçiyorsak bir sebebi vardır belki Fatoş hanım, bence bi de böyle düşünelim" dedi ve dolaptan aldığı ilacı içti. Fatoş masayı göstererek "yiyecek misin, toplayacağım ona göre" dedi. "Yok, tekrar uyuyacağım galiba." dedi ve yukarı çıktı.

Fatoşla ilk kez böyle konuşuyordu, soğuk, sıradan.. Sanki gayet normal bir arkadaşıymış gibi, sanki dün onu öpen, ona bakarken gözlerinin içi gülen adam yokmuş gibi, annesiyle dertleşen, onun yüreğinde ben yokum diye dert yanan o değilmiş gibi davranıyordu Fatoş'a. Ama aşkına inanmak istemeyen Fatoş için bu işini kolaylaştıracak bir durum olmuştu. "Yaa öyle hevesin kaçar iki güne, aşkmış. Aşktan ne anlarsın sen" dedi kendi kendine ve mutfağı toparlamaya başladı.

NecFat - Gecmisini Unut Where stories live. Discover now