11. BÖLÜM

2.6K 418 336
                                    

Sizlerin okurken fikirlerinizi merak ediyorum. Çoğu zaman yorumlarınızdan esinlenerek karakterlere ve senaryoya yön veriyorum. Piyasaya çıkmış olan Carpe Diem isimli kitabımda da öyle oldu. Pek çok okuyucum basılı sayfalar arasında kendi yorumunun izlerini gördü ve mutlu oldu. Bir çoğu bunun çok farklı bir deneyim, çok farklı bir bağ olduğunu söylüyor. Zaten ben de kitabı yayınevinin basacağını öğrenince 'Sonunda kitabımız basılıyor' ifadesiyle duyurmuştum. Sizler de yorum yazın ki, yarın öbür gün Asi Kız baskıya girdiğinde siz de aynı deneyimi yaşayın. Konuyu ve karakteri yönlendirmenin keyfini hissedin. Sevgilerimle...❤️❤️❤️

11. BÖLÜM

"Cevap verecek misin?"

Bir yanım Ateş'e her şeyi anlatmak isterken, diğer yanım hala ona güvenmiyor, temkinli olmam gerektiğini söylüyordu. Henüz hedeflerime ulaşmamıştım, o nedenle eve dönmek ve babamın karşısına başarıya ulaşmamış bir İlya olarak çıkmak da istemiyordum.

Üç aydır ilk defa babamın bana adım adım yaklaştığını hissettiğim için, benden hala açıklama bekleyen genç adama ne cevap vereceğimi de bilemiyordum. Bir süre düşündükten sonra en iyi çözüm olduğuna inandığım için kartvizitin üzerinde yazan ismi tanıdığımı reddettim. Tabii bu arada umursamaz bir tavır takınmayı da başardım.

"Tanımıyorum. Kim bu? Ayrıca bana hesap sorar gibi tavırların hiç hoşuma gitmedi, ona göre." Ateş'in yüzünden bir şüphe bulutu geçtiğinde doğru yolda olduğumu anladım ve devam ettim. "Sorgulaman bittiyse ben kalkıyorum," diyerek çantama uzandım.

"Seni sorgulamıyorum İlya. Sadece..." Kartviziti eline alıp uzun uzun baktı.

"Sadece ne?" diye üsteleyince kartı tekrar ortamıza bırakıp parmaklarını masada birleştirdi.

"Sadece emin olmam lazım."

"Bu adam neden bu kadar önemli?" diye sormaktan kendimi alamadım, çünkü bir yandan da babamın kartvizitinin onda ne aradığını merak ediyordum.

"Yani bu adamı tanımadığından eminsin, değil mi?"

Üstün bir rol yeteneğiyle bir kaşımı kaldırıp bıkkın bir nefes alıp verdim. "Aynı soruyu az önce sordun ve cevap verdim. İkinci kere aynı cevabı vereceğim için bu defa susma hakkımı kullanıyorum."

"Üzgünüm ama buna cevap vermek zorundasın."

Hemen karşı atağa geçtim. "Önce sen nedenlerini söyleyeceksin. Sonra gerekirse ben cevap veririm."

"Böyle anlaşmamıştık İlya."

"Onlar senin kurallarındı. Bu da benim kuralım. İster al, ister alma."

Gözlerinde adının hakkını veren bir parıltı dolaştı. Burnundan soluğunu bırakıp, "Ben kaybetmem. Her zaman istediğimi alırım," diye cevap verdi.

"Bu defa değil," diyerek meydan okur gibi çenemi dikleştirip, alevler oynaşan gözlerinin ta içine baktım. Taviz vermeyeceğimi anlaması gerekiyordu.

Birkaç saniye bekledikten sonra bakışlarını hala önümde duran babamın kartvizitine eğdi. "Pekala öyle olsun," derken derin bir nefes alıp verdi. "Bundan iki ay önce adamın biri büroma geldi ve bir kadını bulmasında yardımcı olup olamayacağımı sordu."

Asi KızWhere stories live. Discover now