6. BÖLÜM

3.7K 536 1.1K
                                    

6. BÖLÜM

Otele girip Arzu'nun kapısını çaldığımda nefes nefeseydim. "Arzu!" Elimi yumruk yapıp daha hızlı çaldım. "Arzu içeride misin?"

Çok geçmeden kapı ardına kadar açıldı. Başında havlu, üzerinde siyah saten sabahlığı ve soran gözlerle bana bakan kadın, "Ne oldu yahu?" diye öfkeyle çıkıştı. "Ne bu böyle alacaklı gibi kapı çalıyorsun?" Ancak halimi görünce duraksadı, merakla kaşları çatıldı. "İyi misin meleğim?" diye yumuşak bir sesle sorarken bende herhangi bir hasar olup olmadığını görmek için bakışlarını hızla üzerimde dolaştırdı. "Biri mi kovaladı?"

"Kimse kovalamadı. İyiyim Arzu." Küçük bir kahkaha atmaya çalıştım. "Hatta çok iyiyim."

Bu defa gözleri şüpheyle kısıldı. "O zaman ne bok yemeye nefes nefese kapıma dayandın?"

"Anlata...anlatacağım." Nefesimi düzenlemek için havayı birkaç defa burnumdan alıp ağzımdan verdikten sonra, "Yardımına ihtiyacım var," diyebildim. "Odama gelebilir misin?"

Biraz düşünür gibi oldu. Sonra, "Tamam," dedi. "Sen geç ben de üzerimi giyip geliyorum."

Başımla onaylayıp odama girdiğimde hızla dolaba yürüdüm ve kapağını açtım. Bu geceki düğün kokteyline uygun iki kıyafetim vardı. Biri üç ay önce evden çıkmadan önceki yemekte giydiğim mavi kokteyl elbisesi, diğeri de Songül ablanın valizime koymuş olduğu ince kadifeden bordo tuvaletimdi. Her ikisini de askılarından tutup çıkardım ve kapağa astım. Sonra eğilip dolabın altındaki raftan gece ayakkabımı çıkarttım.

Bu gece düğüne gitmekteki amacım elbette Arzu'nun aklına uyup şarkı söylemek değildi. Sadece üç aydır uzak kaldığım ve son günlerde fazlasıyla özlem duyduğum yaşamımı bir geceliğine tekrar tatmak, tekrar hissetmek istiyordum. Birkaç saat hayatıma renk katmak bana iyi gelecek, belki bir süre daha, otel köşelerinde dayanmamı sağlayacaktı.

Çok geçmeden Arzu kapıyı çaldı. "Ben geldim!"

"Senin için açık bıraktım. İçeri gel!" Arzu bir dolap kapağında asılı kıyafetleri, bir de yerde duran gece ayakkabılarımı görüp soran gözlerle bana baktı. "Tavsiyene uydum ve bu gece düğüne gidiyorum."

"Deli misin kızım sen? Ben hemen bugün git düğüne katıl, şarkı söyle mi dedim?"

Bordo tuvaleti önüme tutup aynaya baktım. "Yok öyle değil," der demez hızla dönüp, "Bugün bir butikte iş buldum," diye şakıdım. "Pazartesi iş başı yapıyorum."

Arzu elimden elbiseyi çekip dolap kapağına astıktan sonra elimden tutup yatağa oturttu. "Sen şu işleri sakin sakin anlat yoksa seni dizime yatırıp bir güzel pataklarım."

"Arzucuğum buna hiç vaktim yok. Hem hazırlanayım hem de anlatayım, olur mu? Yoksa gecikeceğim."

Burnundan bıkkın bir nefes verdi. "Seni dinliyorum."

Askıları teker teker alıp üzerime tuttum. "Sence hangisi?"

"Ben ne anlarım?" Yalvaran bakışımı görünce elini çenesine götürdü. "Düğün kimin, nerede, kim davet etti?"

"Orasını boş ver. Sadece düğünün Çırağan Sarayı'nda olduğunu bil yeter."

Ağzımdan dökülen sözleri duyar duymaz gözleri kocaman oldu. Tepkisine bakıp güldüm. "İyisi mi ben sana önce butiği anlatayım. Düğüne sonra geliriz."

Asi KızOnde as histórias ganham vida. Descobre agora