İKİ GÖZÜMÜN ÇİÇEĞİ

~2.BÖLÜM ~

Murat bey ile konuştuktan sonra kendisi kalkmak için yeltendi

'Biraz daha oturmaz mıydınız Murat Bey 'diyerek Tuğba dan önce ben atıldım söze

'Çok teşekkür ederim leyla hanım ama işler beni bekler Selma hanım kreş için çok heyecanlı gideyim de son hazırlıklar için kendisine yardımcı olayım 'dedi murat bey aslında çok kibar bir adamdı murat bey daha önce tanıdığım kimseye benzemiyor 1.70 boylarında kır saçlı sakalsız biraz da göbekli biriydi karşımda duran sevimli adam

'Peki o zaman ben sizi tutmayayım' dedi Tuğba

'teklifinizi düşüneceğim murat bey 'diye ben devam ettim

'güzel haberleri bekliyorum sizden leyla hanım görüşmek üzere 'diyerek ayaklandı murat bey el sıkıştıktan sonra ali murat beye kapıyı açarak gitmesine yardımcı oldu

'ne düşünüyorsun teklif hakkında bizim patron Halil beyle kardeşten de öteler Murat bey bence bu teklifi kaçırma kızım derim eğer beni dinlersen hem sen demiyor muydun istediğim ücreti alamıyorum bizim kreşte diye al işte sana fırsat hem murat bey öyle 2 gün çalıştıktan sonra seni kapının önüne koyacak değil onun birine kanı ısındımı kolay kolay bırakmaz hem ben senden çok bahsettim adama işte şöyle iyidir ,şöyle başarılıdır falan diye adam buraya gelene kadar inşallah teklifimi kabul eder deyip durdu 'dedi tuğba

'bilmiyorum tuğba evet söylediklerinde haklı olabilirsin ama bir anda da çocukları yarı yolda bırakmak istemiyorum' derken ali yanımıza doğru geldi utana sıkıla bu çocukta bir şeyler vardı acaba emrah amca ile atıştılar yine kim bilir neyse çıkar kokusu deyip üzerine düşmedim çok fazla

'İstediğiniz bir şey var mı diye sormak için gelmiştim ben ama muhabbetinizi bölmedim inşallah he birde aklıma gelmişken sorayım o gelen adam kimdi bir sıkıntı yoktur inşallah baya uzun kaldı konuştuda bişiler atak ta bekledim valla istemediğiniz bir şey yapar falan diye 'güldüm

'valla ben Aynur ablamın el yapımı limonatasını içmeden şuradan şuraya gitmem ali bir de sıkıntı yok bir iş teklifi aldım da ondan o kadar uzun konuştu adam 'derken ordan aynur abla seslendi

'oy benim güzel kızlarım gelmiş hoş geldiniz sefa geldiniz canımın içleri kusura bakmayın mutfaktan çıkamadım cafenin işi bitmiyor elde bir iki bulaşık vardı onları yıkadım hazırlancak paketler vardı onları hazırladım derken oturmaya fırsatım olmadı ama işler beklesin azıcık kızlarımla şöyle bol köpüklü türk kahvesi içmeden elimi daha bir şeye sürmem 'dedi aynur abla çok candan ve samimiydi bu aile böyle üniversite yıllarımda tanıdım ben onları cafenin açılışı vardı benimde cafenin yakınındaki kırtasiyeden hocamın dediği bir kitabı almam gerekiyordu tam önünden geçerken bir anda gözüm kararmıştı oturacak dinlenecek yer arıyordum çünkü aradığım kitabı bulmak için bütün şehri dolaşmıştım ayaklarıma kara sular inmişti tam o sırada aynur abla bana doğru yaklamıştı 'kızım iyi misin gel bi soluk-'demesine kalmadan kadının kollarına bayılmışım sonrasını hatırlamıyorum zaten uyandığımda bi koltuğun üzerindeydim başımda aynur abla yanındada iki adam vardı tahminime göre bir eşi diğeri oğlu olmalıydı 'kızım iyi misin doktora götürelim mi seni yada ailenden birinin numarasını ver arayalım çok korktum yavrum 'dedi aynur abla 'teşekkür ederim abla dedim gerek yok doktora ben kalkar giderim şimdi sizede zahmet verdim kusura bakmayın 'dedim 'kızım ne kusuru otur bakayım şöyle yüzün gözün bembeyaz olmuş ben anlarım sen iyi değilsin 'dedi aynur abla ve devam etti 'ali bi tuzlu ayran yap hanım kızımıza yavrum kendisine gelsin emrah bey sende tansiyon aletini getir 'dedi aynur abla 'abla valla gerek yok iyiyim ben valla yok bir şeyim' dedim ama dinletemedim kadın beni susturdu daha sonra tuzlu ayranı verdiler tansiyonum düşmüş ondan bayılmışım sanırım öyle dediler 'daha iyi misin yavrum dedi abla ' 'iyiyim abla ayran iyi geldi' dedim 'Bu arada ben aynur bu eşim emrah buda oğlum ali' dedi bizim aynur ablalar ile tanışma hikayemiz böyleydi...

'o sırada alinin bakışlarını tuğbada yakaladım ' kimseye farkettirmeden alttan kolumla dürttüm kaş göz yaptım 'başıyla sonra yaptı uzatmadım tam o sırada kapıdan içeri kuryeleri dağıtmış emrah amca girdi

'İyi insan lafının üzerine gelirmiş hoşgeldin emrah amca bizde tam kahvelerimizi içiyorduk buyur otur şöyle sanada yapayım birtane 'dedim

'hoşbulduk güzel kızım ne iyi olur tüm yorgunluğumu alacak bir kahveye hayır diyemem'dedi emrah amca

O sırada ben konuşmaya atıldım 'hepiniz buradayken ben size bir şey danışmak istiyorum 'dedim hepsi bir ağızdan söyle tabi gibi nidalar çıkardı

'ben bir iş teklifi aldım az önce yeni açılacak bir kreşte müdür olarak başlamamı istedi az önceki beyefendi' dedim hepsi çok sevindi

'e ne kadar güzel kabul ettin inşallah'dedi aynur abla emrah amca ve alide onu onaylar biçimde kafa salladı

'ya aslında tam dönem ortasında çocukları bırakmak işime gelmiyor hem çok alıştım onlara 2 senedir beraberiz yoksa teklif banada cazip geldi aldığım ücretin 2 katını teklif etti bir de tuğbanın patronu halil beyin baya samimi bir ahbabıymış 2 gün mühlet verdi düşünmem için akşama annemde danışayım ondan sonra bi karar veririm herhalde 'dedim tam o sırada emrah amcanın kahvesini getirdi tuğba

'ellerine sağlık güzel kızım inşallah isteme kahvelerin olsun yavrum 'dedi emrah amca tam o sırada ali yandan sırıtmaya başladı :)benden kaçmazdı tabi kimse anlamadı güldüğünü ben görmüştüm neyse bunu aklıma not ettim en kısa sürede ali ile konuşacaktım...iyiyi

'ee sen nasılsın tuğba dedi 'ali

'iyiyim teşekkür ederim ali sen nasılsın 'dedi tuğba alinin cıvıldayan sesine rağmen daha mesafeli konuşarak

'işler nasıl yoğun olmalı yılın bu zamandı çok yoruluyor musun 'diye sordu ali gözlerini kaçırarak

'biraz yoğun ama idare ediyorum bi şekilde 'dedi tuğba çok da samimi olmayan bir gülüş ile ali bu cevaptan sonra soracak bir şey bulamadığı için söze ben atladım o sırada

'muhabbetinize doyum olmaz ama saat akşam 7 ye geliyor ben ufaktan kalkayım daha otobüs bekleyeceğim eve varmam 8 i bulur eve gidip anneme anlatıcam işim uzun yani dedim '

' ben bırakayım kızım istersen seni 'dedi emrah amca zaten yorgundu bide beni bırakmasını isteyemezdim ondan

'sağol emrah amca ben kendim giderim hatta bak otobüs geldi bile 'dedim elimle işaret ederek hepsine hızlıca sarıldıktan sonra otobüse yetiştim koşarak yarım saat sonra eve varmıştım kapıdan girer girmez anneme sarıldım

'hoşgeldin leyla'm 'dedi annem ve devam etti 'geç geldin kuzum normalde daha erken gelirdin eve hi yoksa gene kriz geçirdin de hastaneden mi geliyorsun bana niye haber vermedin 'dedi annem

'yok annecim iyiyim kriz geçirmedim sadece tuğba ile aynur ablaların kafede buluştuk içeri doğru geçelim mi bir şey söyliyeceğim sana'dedim
'Geçelim yavrum hayırdır kötü bir şey yok inşallah 'dedi annem

'yok annecim ben bugün bir iş teklifi aldım bir kreşte müdürlük yapmamı istiyorlar ve de şu ankimaaşımın 2 katını veriyorlar 'dedim
'Ay gerçekten mi çok güzel bir haber kızım bu seninle hep gurur duydum başımı yere hiç eğdirmedin yavrum benim kabul ediceksin dimi 'dedi annem
'Bilmiyorım anne dedim çocuklardan dönem ortası ayrılmak istemiyorum sadece ondan biraz tereddütteyim yoksa kariyerim için harika bir teklif 'diye cevapladım annemi
'2 öğretmen arkadaşın daha vardı kreşte öyle hatırlıyorum Merve hanım da öğretmendi onlar idare eder dönemin bitmesine 2 ay kadar bir süre var zaten o sırada yeni bir öğretmen bulurlar yerine sen bu teklifi kaçırma kızım derim benim görüşüm bu yönde 'dedi annem
'öylemi dersin anne ya benimde aklımda geçti ama yinede emin olamadım 2 gün vaktim var zaten biraz daha düşüneyim ona göre arar bir cevap veririm dedim.
'Neyse sen bırak şimdi teklifi benim sana süprizim var 'dedi annem

-BÖLÜM SONU -

2.BÖLÜMÜNDE SONUNA GELDİK BURAYA KADAR GELİP KÜÇÜK YILDIZCIĞI DOLURUP YORUM YAPMADAN OLMAZ 🤍
SİZCE ANNESİNİN SÜRPRİZİ NE ?

ALİ VE TUĞBA ARASINDA NELER DÖNÜYOR?

LEYLA NEDEN İLAÇ KULLANIYOR?