- 35 -

22.9K 1.4K 141
                                    

Bölüm 35 - Gelin oldum gidiyorum herhalde

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 35 - Gelin oldum gidiyorum herhalde

Güzel olan her şey çabuk bitermiş. İşte bu yüzden Bahamalar tatili de göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Bunca güzelliğin içinde ne denize ne yarime doyamasam da beş günün ardından mecburen yuvamıza döndük. Dönüşte Roma'ya uğramak istedim ama Çetin'in hemen yarın başlayacak olan işleri yüzünden bunu teklif bile edemedim. Şimdi benim için Bahamalar'a kadar gitmiş de Roma'ya uğrayıp bir şey alamamış diyecekler.

İşte bu yüzden istediğim yere uğramayarak ülkeye dönmüş olmanın yarattığı keyifsizlik üstümde. Tüm bunların arasında elbette beni şaşırtan bir şey mutlaka oluyor. Annem daha önce hiç huyu olmayan şeyleri yapmaya başladı. Beni kapılarda bekliyor, eve girer girmez peşime dolanıyor. Hatta uyuyup uyumadığımı bile kontrol ettiği oluyor. Ben yokken ne oldu bu kadına acaba? Genlerine anneannelik yüklemesi erken yapılmış olabilir mi? Aynısından Gülçin Hanım'a da mı olacak? Bu düşünce tadımı tuzumu kaçırdı. Peşimde dolandığını hayal edemiyorum.

Gülçin Hanım demişken müstakbel kaynanam az sonra eve gelecek. Elbette müstakbel kayınbabam ile. Bunun için bizim evden çeşit çeşit yemek getirttim. Hepsi anne eli değmiş gibi yani harikalar. Elbette o benim yaptığımı düşünecek, bu ufak detayı bilmesine gerek yok. Ve tabi ki onlara bebek haberini nasıl vereceğimi günlerdir düşünüyorum. Aklıma yediği yemeğin arasından ultrason fotoğrafı çıkması, birlikte otururken telefonuna 'dikkat bebek çıkabilir' mesajı gelmesi gibi fikirler geldi. Ama hiçbiri yeterince iyi gelmedi gözüme. O yüzden bambaşka bir şey yapmaya karar verdim.

"Nasıl görünüyorum?"

Çetin beni baştan aşağı süzerken yavaşça etrafımda döndüm. Çok güzel bir elbise giydim, vücut hatlarımı saran gül renginde bir parça.

"Her zamanki gibi."

Her zamanki gibi derken güneşten çok ışık saçıyorsun, dikkati mıknatıs gibi üzerine çekiyorsun, aşırı derecede güzel ve alımlısın demek mi istedin Çeto? Evet, galiba bunu kastettin.

"Gel otur artık Naz."

Derin bir iç çekip Çetin'in yanına oturdum. Bu gelin olma işi gerçekten zor bir şeymiş. Ben bile şunlarla uğraştım. İnanılmaz. Böyle giderse bu evin her yeri pembe ve dantelli olabilir. Bisküvilere kurdele de takabilirim. Dikkat etmeni öneririm Çetin.

Çalan kapı zili ile tekrar ayağa kalktım. İki saniye oturdum neyse ki. Çetin'in koluna girip salına salına kapıya doğru ilerledim. Sonra kapıyı açıp Gülçin Hanım ve Fikri Bey'i gülen yüzlerle karşıladık. Onlar da bizi görünce daha çok güldüler. Kim daha çok gülecek yarışması yapıyoruz sanki.

"Hoş geldiniz."

Misafirler içeri girerken Gülçin Hanım elindeki büyük sepeti Çetin'e değil bana uzattı. Oğlu değil gelini taşısın istiyor anlaşılan. Bir şey söylemeden sepeti alacakken kınalı kuzum, selvi boylum, kıvırcık marulum araya girdi ve, "Ben alayım anne," dedi. Ona aşk dolu, kalp fışkıran bakışlarımı atarak içeri geçtim.

Yüzyılın PrensesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin