Damla Naz Aydoğan yirmi altı yaşına gelmiş, istediği her şeyi elde eden, zengin, egoist, kibirli, ukala, çok bilmiş, şımarık ve bir o kadar da güzel bir kadındır.
Naz'ın hayatının sınavı ise daha önce hiç karşılaşmadığı kadar zor bir adam olacaktı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm 21 - Damla Naz Aydoğan İmparatorluğu
Sanki evimiz kuşatma altındaymış, düşman askerler evi basmış da odaları tek tek arıyormuşcasına bir şiddetle kapıma sayısız kes vuruldu. İlk vuruş ile yerimde sıçradım ve, "Ne var?!" diye bağırdım. Ama kapı vurulmaya devam edince kalkıp açmak zorunda kaldım. Salatalık maskesi yapıp uzamıştım ne güzel.
Kapıya vuran öküzün sevgili, narin annem olduğunu görünce bir şey söylemedim ve derin bir nefes verdim. "Ne oldu anne?"
"Duyduklarım doğru mu Naz?"
"Ne duyduğuna göre değişir."
Sana kapı kırdıracak tek bir şey olabilir. "Çetin Karakurt ile sevgili misin kızım? Ne zamandan beri? Neden söylemedin? Çıkan haberler doğru muydu yani Naz?" Evet, ben de bundan bahsediyordum.
"Nereden çıktı bu?"
"Ablan söyledi tabi ki. Doğru mu?"
O sırada arkada beliren ablam ellerini iki yana kaldırdı ve omuz silkti. Durduk yere neden ispiyonladın ki beni abla? Annem ne zaman ilişkim olduğunu öğrense benimle bunu kaç güne kaçırırsın diye iddiaya giriyor.
"Ablam kendi sevgilisinden bahsetmedi mi sana yani?"
"Ne? Nil? Sevgilin mi var Nil?" diyerek arkasına dönen annemin yüzü o kadar şaşkınlık dolu ki gülmemek için zor duruyorum. Bu, bu kadar şaşırtıcı bir haber kesinlikle. Anlıyorum seni anacım.
"Tabi ki var anne, hem de şirketin avukatı."
Annem hemen bana geri döndü. "Aa Fuat mı? Çok efendi, çok muntazam bir çocuk. Gerçekten o mu?"
"Çetin de öyle değil mi anne?" dedim tek kaşımı kaldırarak.
"Öyle, öyle ama sen nasılsa bırakırsın onu yakında." Annem elini salladıktan sonra tekrar ablama döndü. "Nil, siz evleneceksiniz değil mi?"
Ne var yani bundan önceki seksen üç sevgilimi terk ettiysem? Bu Çetin'i de terk edeceğim anlamına mı geliyor ya? İnanılmazsınız.
"Ne evliliği anne daha bir ay bile olmadı," dedi ablam ve bana kötü kötü bakışlar attı. Gerçekten beni ispiyonladığın halde seni ispiyonlamayacağımı mı sandın abla? Bunu gerçekten düşünmüş olamazsın.
"Evlenince tanışırsınız kızım."
"Yok artık!" dedik ablamla aynı anda. Annem boğazını temizlemekle yetindi. Arkamızdan atlı mı koşturuyor acaba? Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal!
"Aa şunlara bak! Büyümüşler de bana karşı çıkıyorlar!"
Annem ablama birkaç ahiret sorusu daha sorduktan sonra yanımızdan ayrıldı. Böylece ablamla birbirimize dik dik bakmaya başladık. Kavga edecek miyiz etmeyecek miyiz, ilk hareket kimden gelmeli, vahşi yaşamda nasış hayatta kalınır? Hepsi birazdan, bizimle kalın.
