- 43 -

18.8K 1.2K 145
                                    

Bölüm 43 - Aşk böyle bir şey

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüm 43 - Aşk böyle bir şey

Bir şeyi ne kadar istersen o kadar olmaz demişler. Bunu hangi atamız söylediyse onu dünyanın en haklı atası ilan ediyorum. Çünkü altını üstüne getirdiğimiz Hollanda'dan döner dönmez gazetelerde bizim gelmemizi, ayağımızın yurdum toprağına değmesini bekleyen bir bomba bulduk. Benim minik noktam mercimek manşetlere taşınmış! Evet! Kim benden habersiz manşetlere taşıdı yavrumu! Hırsızlar, yavrumu çalmışlar! Hem de kocaman puntolarla!

Hal böyle olunca dedikodular aldı başını gitti. Çığ gibi büyüdü. Bebek için evleniyormuşuz, birbirimizi sevdiğimiz yokmuş zorunluluktanmış, bebek Çetin'den değilmiş ben herkesi kandırıyormuşum, bebek doğunca ayrılacakmışız, her şey iş anlaşması içinmiş gibi teoriler uzayıp gidiyor. İnsanların hayal gücü inanılmaz. Biri de çıkıp bunlar birbirine gerçekten aşık demedi ama.

O gazeteden dünyanın tazminatını alacağım! Çünkü bu haber yüzünden nişanımız öne alındı! Hem de çok çok çok öne! Bugüne! Benim Çırağan planım, Çırağan randevuları dolu olduğu için suyla dolan tekne gibi hızla battı. Üstelik kıyafetimi zamanında diktiremedim, ayakkabım da kargoyla geldiği için yetişmedi. Hiçbir şey istediğim gibi olmadı.

Ben neden nişanı öne alıp onları haklı çıkarıyoruz deyip dursam da babam asla dinlemedi. Zaten nişan tarihini belirlememişiz, kimse bilmiyormuş yani öne alınan bir şey yokmuş. Teknik olarak doğru ama psikolojik olarak yanlış. Psikolojim birkaç ay sonrasına hazırlandı. Bu haberi erkenden evlenelim diye onlar bile sızdırmış olabilir. Annemden şüpheleniyorum biraz. Açlık grevine girip onları bu karardan döndürebilirim, daha önce işe yaradığı için, ama bebeğime kıyamıyorum. Bu benim nişanım diye çığlık atmak istiyorum.

"Biraz gülsene kızım, zorla evlendiriyoruz sanki. Somurtup duruyorsun," dedi ablam elbisemin eteğini düzeltirken. Bir bakıma öyle. Polisi mi arasam? "Sevdiğin adamla evliliğe adım atıyorsun işte nasıl olduğunun ne önemi var? Amma taktın!"

Öyle değil işte. Kızlar ikiye ayrılır. İlki küçüklüğünden beri düğününü hayal eden doğuştan gelinler, diğeri evlenelim bitsin gitsin diyen rahat tipler. Ve ben kesinlikle doğuştan gelinim. Düğün, nişan, söz o kadar basit bir iş değil.

Duruşumu düzeltip boğazımı temizledim. Her ne kadar istediğim gibi olmasa da bu benim nişanım. Bu yüzden bugüne hak ettiğini verelim. Kapıyı açıp yeniden içeri geçtim. Ablamla kısa bir banyo molası vermiştik de. Ablam hemen müstakbel eşi, şu anki nişanlısı, sevgili eniştemin yanına uçtu. Bende kendi nişanlımın yanına kuğu gibi süzülüverdim. Nişanlım, güzel bir kelime. Yakında profiline babasının güzeli, Çetin'in nişanlısı, mercimeğin annesi, evinin prensesi yazabilirim. Herkes ayağını denk alsın.

"İsterseniz kendisine sorun."

Çetin topu bana attı ama ne topu bilmiyorum. Bana acımadıysan yavrumuza acı be adam. İzliyor seni. Soru soran bakışlarla önce Çetin'e sonra karşısındaki yaşlı kadına baktım.

Yüzyılın PrensesiWhere stories live. Discover now