BÖLÜM • 32

31.6K 1.1K 385
                                    

"Evet arkadaşlar, vizelerden önceki bir hafta boyunca sizden iyi çalışmanızı bekliyoruz.",

Ege hocanın vizede sorabileceği şeyleri söylüyordu. Ben de not alıyordum. Alınan yeni kararla artık Finallerden önce olduğu gibi, Vizelerden önce de bir haftalık tatilimizi vardı.

Bu duruma çok sevinmiştim. Oturup doğru dürüst çalışacak vakit bulamadığımdan bu bir hafta bana ilaç gibi gelecekti.

"Zeynep hocanız sizlere mail atıp teslimde neler istediğimizi yazacaktır. O yüzden maillerinizi sık sık kontrol edin.",

Ege hocaya baktığımda bakışları üzerimdeydi. Elimi enseme götürdüm. Sabah duş alıp çıkmıştım. Sanırım soğuk yüzünden boynum tutulmuştu.

"Soracak bir şeyiniz yoksa çıkabilirsiniz.",

Ege hocadan aldığımız emirle ayaklandık.
Not defterimi çantama tıkarken, Çınar yanıma geldi.

"Çıkıyor musun?",

"Evet, sen çıkmıyor musun?",

"Hayır, Ece'yi bekleyeceğim.",

Dediğinde yutkundum. Kızları arada bir görüyordum. Bazen de instagrama attıkları postlardan görüyordum. Onları çok özlemiştim. Aramızdaki bu dargınlık artık son bulmalıydı.

"Konuştun mu?",

"Konuştum, Gizem ve Ece biraz daha sıcak duruyorlar barışmaya ama Başak sana çok kırgın.",

Dediğinde kafamla onayladım. Tahmin ettiğim gibi beni en çok Başak zorlayacaktı. Başak'la aramızdaki kardeşlik Ece ve Gizem'e göre farklıydı. Hepsini çok seviyordum ama Başak'la tam bir kardeş gibi büyümüştük. İkimizinde hiç olmayan kız kardeşleriydik.

"Yarın yemeğe mi davet etsem?",

"Yarın mı? Yarın olmaz.",

"Neden? Noldu ki?",

"Yarın için planları vardı onların. O yüzden gelemezler.",

Dediğinde kaşlarımı çattım. Ne planı yapmışlardı ki?

"Ne planı?",

"Bilmiyorum. Planları varmış öyle demişlerdi. O yüzden sen başka bir günü düşün.",

Dediğinde kafamı sallayıp onayladım. Zaten bugün Aslı'larla yemeğe çıkacaktık. Kızları başka bir zaman yemeğe çağırabilirdim. Zaten geleceklerini de pek düşünmüyordum. Sadece Gizem gelse bile mutlu olurdum.

"Seni kocan beklemiyor mu?",

"Ah doğru. Hadi görüşürüz.",

Dediğimde bana gülümseyerek el salladı. Ben de sınıftan çıkıp merdivenlerin başına geldiğimde başım döndü. Hemen tırabzana tutunup merdivene oturdum. Bu aralar çok sık olmaya başlamıştı. Sanırım B12 eksikliğim vardı. Gerçi sabah bir şey yememiştim ki sanırım o yüzden de başım dönmüş olabilirdi.

Biraz daha iyi hissettiğimde merdivenlerden kalktım. Zamanında az yuvarlanmamıştım bu merdivenlerden. Sakin ama seri adınlarla okulun bahçesine çıktığımda Aras'ı Ege hocayla konuşurken gördüm.

Bu adamlar benden gizli sevgili falan mı olmuşlardı acaba? Hiç normal değildi sürekli birbirleriyle konuşup laf sokuyorlardı. Bu neyin geçimsizliğiydi?

Aras'ın bakışları beni bulduğunda bir kaç bir şey söyledi. Ege hoca bana doğru bakıp tekrar Aras'a bir şey söylediğinde kaşlarımı çattım. Dudak okuyabilseydim şu an ne konuştuklarını anlayabilirdim. Fakat ne yazık ki böyle bir yeteneğim yoktu.

CEVHERİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin