BÖLÜM • 29

31.6K 1.1K 293
                                    

Yağan yağmur damlaları saçlarımı ıslatırken kulaklığımda çalan şarkının tadını çıkarıyordum. Yağmurda yürümenin en güzel yanlarından biride çalan şarkıyla çok güzel harmanlaşmasıydı.

Uzaktaki otobüs durağını gözümü kestirdiğimde bomboş olduğunu gördüm. Büyük ihtimal otobüsü kaçırmıştım. Sıkıntılı bir nefes verip sakince durağa doğru yürümeye devam ettim.

Aklıma sürekli hakkımda çıkan dedikodular geldikçe canım sıkılıyordu. Hayatımın hiç bir zamanı arkasından dedikodusu yapılan kızlardan olmamıştım. Ama demek ki bununda bir ilki olacaktı.

Boş caddeye bakıp iç geçirdim. Yağmur yağdığında bir tane bile taksi bulamamanın sıkıntısını çekiyordum. En azından otobüse binerim diye düşünmüştüm ama otobüsüde kaçırmıştım.

Keşke Aras'ın sabahki araç teklifini reddetmeseydim diye düşündüm. Şimdi de arayıp isteyip istememe konusunda kararsız kalmıştım. Biraz daha bekleyecektim eğer otobüs gelmezse aramaya karar vermiştim.

Siyah bir araç önümde durduğunda kaşlarımı çattım. Hemen önümdeki pencere açıldığında içersindeki kişiyi görebilmiştim.

"İnci.",

"Aa hocam.",

"Atla hadi seni de bırakayım.",

Dediğinde gülümsedim. Şu an Ege hocanın arabasına binip binmeme konusunda karasız kalmıştım.

"Hasta olup işini aksatmak istiyorsan o senin tercihin saygı duyarım.",

Dediğinde dudaklarımı ısırdım. Sonuçta adam benim hocamdı. En fazla ne olabilirdi ki?

Ön kapıyı açıp oturduğumda Ege hoca gülümsemişti. Hemen kemerimi takıp konuştum.

"Teşekkür ederim hocam. Size de zahmet oldu.",

"Nerede oturuyorsun?",

"Beykoz.",

Dediğimde Ege hoca beni başıyla onayladı.

"Siz beni taksi durağına bıraksanız yeterli aslında.",

Dediğimde Ege hoca yüzüme bakmadan konuştu,

"Ben de beykozda oturuyorum.",

Söyleyecek bir şey bulamadığım için susmayı tercih ettim. Üstüm su içerisindeydi. Saçlarımdan halen sular akıyordu.

"Evlilik nasıl gidiyor?",

Ege hocadan beklemediğim soru yüzünden tereddütle konuştum,

"Alışmaya çalışıyorum. Her şey iyi.",

"Aras'ın evleneceğini düşünmezdim.",

Dediğinde kaşlarımı çattım. Onu tanıyormuş gibi konuşmuştu.

"Siz Aras'ı tanıyor musunuz?",

"Evet. Bir projeyi babasıyla ortak yürütmüştük.",

"Sizinde mi şirketiniz var?",

"Evet.",

Dediğinde anlayışla onayladım. Şaşırılacak bir şey değildi. Şirketi olan bir çok hocam olmuştu.

"Siz düğün yapmadınız sanırım. Kimse evlendiğinizi pek bilmiyor sanki.",

Evet, bir başka sorunumuzda buydu. Yakın çevre dışında bizim evlendiğimizi bilen kimse yoktu. Ve buna en çok Süleyman dede üzülüyordu. Torununa düğün yapamamanın ezikliğini hissediyordu sanki.

CEVHERİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin