Chapter 10: I'm Cold

1.2K 190 14
                                    

"Gece de gelmedi, nerede bu çocuk?" Felix odada dört dönerken, Jisung ofkayarak arkadaşına baktı. "Otur şuraya, başımı döndürdün. Chris gitti işte."

"Başına bir şey geldiyse ne olacak? 12 saatten fazladır Jeongin ortalıkta yok."

"Sen 19 sene sonra kardeşini bulsan, ah canım benim ne iyi ettinde beni bilmeme rağmen 19 sene süründürdün, mü dersin?" Felix oflayarak Jisung'ın yanına oturduğumda Jisung sırtını yatak başlığından ayırıp dolabına ilerledi ve üzerini değiştirdi.

"Nereye?'

"Hava alacağım."

"Minho'yla buluşacaksın?"

"Söz verdiğim bir piknik var." Jisung üzerine siyah eşofmanını ve beyaz tişörtünü geçirdikten sonra, siyah içi polarlı hırkasını da giyip odadan çıkarken Felix'e baktı.

"Sen de git Taehyunlarla takıl. Jeongin'e bir şey olmamıştır, merak etme."

"Nasıl bu kadar eminsin ki?" Felix arkadaşına kınayarak bakarken Jisung omuz silkti. "Minho'yla beraber olmamdan rahatsız oluyordu Chris. Ormanda geçirdiğim gecelerin haddi hesabı yok. Okuldan daha güvenli." Jisung odadan çıktığında Felix bir nebze olsun rahatlamış, üzerini değiştirerek Omega yatakhanesine girmişti.

Bir sürü yakışıklı uzmanın bulunduğu koridorları geçip ikinci kattaki odaya kapıyı çalmadan girdiğinde, gözlerini kapatıp arkasını dönmesi bir olmuştu. "Sanırım yanlış geldim, kusura bakma."

"Hayır, doğru geldin. Hongjoong, Chris'le beraber; Taehyun da banyoda, gel içeri." Felix hafif bir utançla içeri girip gülümsedi Saçı yüzünün yarısını kapatan gence.

"Ben Felix."

"Seonghwa, biliyordum seni. Fazla inek bir öğrenciymişsin." Felix gülerek Taehyun'un yatağını işaret etti.

"Hala aynı yarde yatıyor, değil mi?"

"Evet, öyle. Görüşürüz Felix." Seonghwa pembeleşen yanaklarındaki çilleri daha da belirgin olan çocuğa hafifçe gülümseyip odadan çıktığında Felix derin bir nefes aldı.

"Oha be, o nasıl vücut?"

"Bana mı diyorsun? Kapının arkasını görme gücün mü var?" Taehyun belinde havluyla odaya girdiğinde Felix ikinci bir şok yaşadı. "Sen neymişsin be?"

"Regl olan kızlar gibi her gördüğün yakışıklıya yükselecek misin?"

"Hah, kahkaha şelalesi seni. Giyin de Jeongin'i aramaya gidelim." Taehyun onu onaylayıp dolaptan kıyafetlerini aldığında, Felix yatağa yüz üstü uzanıp ellerini kulaklarına koymuştu. Taehyun giyinirken kahkaha attı. "Hadi yüz üstü yattın tamam da, kulak ne alaka?"

"Duyduğum şeyleri hayal ediyorum. Bitti mi?"

"Bitti, gel hadi." İki genç odadan çıkıp hızlıca yatakhanenin arka kapısından ormana geçtiler. Jeongini aramak; cumartesi günü serin ve temiz havada yürüyüş yapmakla birlikte o kadar da korkunç gelmiyordu kulağa.

İlerledikleri yolda Jeongin'i gördüklerinde koşarak yanına ilerlediler. "Jeongin!"

Felix yerde uzanan bedenin yanına ulaştığında Taehyun ona zarar geldiğini düşünerek endişelenmişti. Hızla ikisi arkadaşının bedenini kontrol ederken görünürde bir şey olmaması onları mutlu etse de, yavaş nefes aldığını farketmişlerdi.

"O iyi mi?" Hyunjin'in sesini duymalarıyla irkildiklerinde, genç cadı o ikisinden cevap alamayacağını fark edip çocuğun yanına oturarak elini boynuna koydu.

Twilight || SKZ¡ TXT¡ ATEEZ¡Where stories live. Discover now