İşin tuhaf yanı ise Koray hakkında bir çok şey öğrenmişken Su hakkında bir kaç şey dışında bir şey bilmiyor oluşumdu. Aras sanki itinayla bahsetmemiş gibi hissetemeye başlamıştım. Bunu şu an farkediyor olmamda ayrı bir ironiydi zaten.

"Aslı, siz ne zamandan beridir birliktesiniz?",

"Koray Dubai'ye gitmeden önce başladı.",

"2 yıl.",

Dediğimde başıyla beni onayladı. Sıkıntıyla geri yaslandım. Bunu iki yıl saklamış olmaları saçmalıktı. Sonuçta birbirlerini seviyorlardı. Neyi kimden saklıyorlardı ki?

"Aslı.. Zamanı gelmedi mi?",

Aslı elini cebine götürüp avuçları arasına bir şey aldı. Çatık kaşlarımla bana doğru uzattığı avucuna bakarken parmaklarını yavaşça açtı. Avucunun ortasındaki gümüş halkaya dikkatle baktığımda bunun bir yüzük olduğunu gördüm. Ucundaki pembe taşı gecenin ışığıyla parlıyordu.

"Bana evlenme teklifi etti.",

Dediğinde kahkaha attım. Bu çok güzel bir şeydi. Aslı'nın yüzündeki mutluluğu görebiliyordum.

"İnanamıyorum! Tebrik ederim.",

Ayağa kalkıp sarıldığımda o da bana sarılmıştı.

"Aslı.. bunu saklayacağıma söz verdim ama bunu abinin bilmesi lazım.",

Dediğinde Aslı bakışlarını kaçırmıştı.

"Aslı, abinden niye çekiniyorsun ki? Aras aşka inancı olan bir insan. Anlayışla karşılayacağından eminim.",

"Ben de öyle düşünüyorum ama sonuçta Koray onun ve benim çocukluk arkadaşımız. İstemsizce çekiniyoruz İnci.",

"İstersen ben konuşayım? Durumu açıklayayım, sonra dördümüz bir akşam yemeği yiyelim. Ne dersin?",

"Bu işe yarar mı? Benim için bunu yapar mısın?",

"Elbette yaparım. Sen benim de kız kardeşimsin.",

Dediğimde içten bir sarılmayla karşılık vermişti. Seranın camlarına araba farı vurduğunda geri çekildik. Gelen arabaya baktığımda bunun Aras'ın aracı olduğunu gördüm.

"Sen gidip uyu. Bu işi bana bırak, yemeği de haber veririm.",

Dediğimde gülümseyerek seradan çıkmıştı. Aslı çıkar çıkmaz telefonumu cebimden çıkarıp Aras'a mesaj attım.

"Seradayım. Konuşmamız lazım!",

Yazıp gönderdim. Aras'ın vereceği tepkiyi azaltmak istiyorsam ilk önce onun benim tepkimi çekmesi lazımdı.

Seranın kapısına doğru yürüyüp Aras'ın buraya doğru gelişini izledim. Aras'ın takım elbiseli, tıraşlı hali oldukça karizmatikken bir de çatık kaşlarıyla düşülecek hale gelmişti.

Aras iyice yaklaştığında içeriye girip kapının karşısına geçtim. Kollarımı önümde bağlayıp omuzlarımı dikleştirdim.

"İncim? Noldu?",

Aras bana doğru yürüdüğünde onu durdurdum.

"Bana yaklaşma.",

Aras'ın kaşları biraz daha çatıldığında ses tonu değişmişti. Az önceki yumuşak ses bir anda gidip sert sesi yerine bırakmıştı.

"Ne oluyor? Bu tavırda ne?",

Dediğinde öksürüp tekrar kollarımı önümde bağlayıp konuştum,

CEVHERİ (+18)Where stories live. Discover now