Bölüm 2🌿

11.3K 406 139
                                    

Mirwelat...

Huzurdu beklemek...

__________________

Mutfak işleri bitmişti gece ikiye geliyordu bu saate dışarı çıkmam doğru olmazdı bu yüzden mutfaktaki sedire uzandım ve uyudum..

Birinin beni dürtmesiyle uyandım xezal xanım elleri arkada bağlı şekıl de bana bakıyordu..

"ne xayırdır burda uyumuşsun"

"dün çok geç oldu gidemedim"

"burası hayır kurumudur, beni ilgilendirmez bitti mi işin gidecen"

Gözlerine bakarken arkadan sen geldi

"nereye gıtsın ana gece gece başına bir hal gelse"

"bizi ilgilendirmiyor mirwelat"

Gözlerimi devirip kahvaltı hazırlamaya başladım kızlarda uyanınca sofra kuruldu, çayları doldururken doğan ağa

"Miranmir'de artık gelsin çocuklarımla aynı çatı altın da toplanmak istiyorum"

Xezal hanım heyecanla

"gelsin doğan ağa gelsin"

Doldurduğum çay dolup taşıyordu miranmir zor sevdam, kavuşmadığım, özlemim, hasretim, hiç bilmediğim o kokun hep aklımda, miranmirim yüreğim, huzurum, gelme, gelme, gelmeki, hizmetçin olduğumu görme..

Bunları düşünürken rozalinin sesi geldi

"Rotinda çay dökülüyor"

Hemen toparlandım ve aşağı indim 5 yıl sonra geliyor 5 yıl sonra..

Onu ilk okuldan beri seviyorum, çocukluğumdu, okulumdu, o hiç bana bakmazdı, okuldan ayrıldı İstanbula gıttı, sevmeyı asla bırakmadım her yaz rıhaya gelirdi gider gizlice görür ağlar gelırdım geçtiği yoldan geçer kokusunu almaya çalışırdım o beni hiç görmedi, sevdım çok sevdim bildiği gibi değildi.. 5 yıl gelmedi asla da görmedim ama olsun gazeteler vardı ordan görüyordum bır de yolda düşürdüğü puşisi başına bağladığı o puşisi...

Şimdi geliyordu acaba görse napar, napabılır kı evin hizmetçisi olan beni..

☀️☀️☀️☀️☀️

Akşam olmuş, erkekler gelmişti arkamı döne döne ruşenle konuşuyordum

"Rotinda düşüceksin"

"aman Ruşen biraz da biz eğlenelim"

Dememle kapı açıldı ve ben hızla döne döne mirwelat ağanın göğsüne çarptım düşmemem için belimden sarılıp sıkıca kendine çekti gözlerim gözlerine değince ne kadar benziyordu Miranmire..

Mirdeniz gülerek

"ooo hayırdır"

Hemen toparlanıp

"öz, Özür dilerim welat ağam"

Neden kekeliyorsun kızım ya

"ne welat mı"

Gözlerine baktım ne dedim ki

"yanlış anlama welat demez kimse bana ilk sen dedin"

"bir daha demem Mirwelat ağam"

Ağzını açacakken onu öyle bırakıp geri geldim naptın sen kızım yaa

"Rotinda rengın ne olmuş öyle"

"hiç ana yoruldum"

Sofrayı asla kurmamıştım utancımdan gidemedim çünkü..

"Rotinda, doğan ağa kahve yapsın diyor"

ROTİNDATahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon