Bölüm 21🌙

5.8K 247 32
                                    

İçimdeki mutluluk tarif edilemez bir şeydi, ne kimse alsın istedim, ne kimse görsün istedim, bana kalsın, bana özel kalsın yeter dedim, sevdiğim adam yanımda ve kollarımda huzurla aşkla yanımda, bitmesin, ne sabah olsun ne akşam, saat dursun, zaman dursun, sevdiğim adamla şuracıkta bir köşede sessizce yaşasam...

Miranmir'le hem gülüyor, hem uzanıyor, hem şımarıyorduk bir anda bileğimden tutup

"sen benim dünyamsın, senı seviyorum hatun"

Kafamı göğsüne sakladım hala daha ona seni seviyorum diyemiyordum daha bu cümleyi özgürleştiremedim dilimde....

"hatun"

Dönüp o muhteşem gözlerine baktım

"ben çok mutluyum"

"ben de çok mutluyum, hiç bozulmasın"

Sıkıca sarıldı..

Saate bakıp

"geç kalıcaz güneşte doğdu, izledik beraber hadi hava alanına geçelim"

"yaaa amaa"

"hadı söz yine böyle kaçamaklar yapıcaz"

Bir adam gelip arabayı getirdi karavanı alıp gitti havaalanına gelince Rozalin uykulu gözlerle bakıyordu

"buke şuan çok uykum var eve geçelim döküleceksin"

Ona gülerken Seyidmir'e döndüm

"ne o küçük ağa senin de mi uykun var"

"senin uykun yok belli buke, hem ben bu gece uyumadım"

"Allah Allah niye"

"sevdiğim kadından ayrıldım bugün Ayyüce nasıl arkamdan baktı görseydin, bu nasıl aşk acısıdır"

Yüzüne bakıp

"bana bak Seyidmir abinin yanında ikide bir o çubuk makarna'dan bahsetme vallahi konuşmam"

"buke benim canım yanıyor sal beni"

Herkes ona gülerken uçağa binmiştik..

🕊️🕊️🕊️🕊️🕊️

Konak kapısından içeri girmiştik
Doğan ağa hızla gelip hepimize tek tek sarıldı

"evimin neşeleri çok özledik sizi"

"alt tarafı 3 gün baba"

"deme öyle Miranmir deme"

Herkes sarılıp öptü birbirini xezal xanım gelip sadece çocuklarına ve Delal ile Bedirxana sarıldı..

Rozalin bana dönüp

"bana sarılmaz anlıyorum babam annemi çok severdi bu yüzden benden nefret eder ama sana niye sarılmıyor ki anlamıyorum"

"sarılmasın Rozalin, napalım oda öyle Biri"

Miranmir annesine

"ana kurt gibi açız ne yemek yaptırdınız"

Oğluna içten gülüp kızlara bağırdı

"de hayde kurulsun sofra"

Yemek yemiştik öyle iştahla yiyordum ki kimseyi görmüyordum kulağıma yavaşça eğilen Miranmir

'' yavaş jınamın yavaş, istanbulda böyle yemiyordun"

"iştahımı kesen Ayyüce yok"

Gülerek önüne dönerken Hejan hala

ROTİNDAWhere stories live. Discover now