10. Bölüm

27.4K 2.2K 393
                                    

Genç savcı dedesi ile baş başa kaldığında duvarlarını yıkmış ve dedesinin kınalı kuzusu olmuştu. Yattığı yatağın yanına çökerek dedesinin elini avucuna hapsederek yüzüne şefkat ile baktı.

Kadir Bey torununu geldiğini duyduğunda iki yıl boyunca çekilen her şeyi unutmuş gibiydi. Kınalı kuzusu gelmişti. Gelininin kınalı kuzusu için bıraktığı yadigarlarına kendi sahip çıkamamıştı ama kınalı kuzusu sahip çıkacaktı.

Kadir Bey güzel torununun düşünceleriyle kendini mutlu ederken, tartışma sesleri ile kendine geldi. Nemrut gelininin oğlunun en son ise kınalı kuzusunun sesini duymuştu.

Kadir Bey, Turna'sının sesini duyunca ilk kulaklarına inanamadı. Birkaç dakika sonra kapısı sağlık ekipleri tarafından açılınca ses tonundaki heyecanını gizleyemeden "Neler oluyor?" diye sordu. Sağlık ekibinden bir kadın ince sesi ile yüzüne dokundurduğu tebessümle yaşlı adamı cevapladı.

"Turna Hanım sizi kendi konağına götürmemiz için bizi yönlendirdi efendim. Şu an aşağıda ve sizi bekliyor."

Yaşlı adam duyduklarına inanamamıştı. Ne yani torunu "Beni bir daha arama!" dediği halde onu bu cehennemden kurtarmaya mı gelmişti? Bu kadarını beklemiyordu. Yıllardır telefondan konuştuğu, yılda bir kere gidebildiği torununun yanına son üç yıldır hiç göremediği emanetinin on yıl boyunca daha da buz birisine dönüştüğünü düşünmüştü hep.

Kadir Bey güzel torununu bu cani insanlardan kaçırıp başka bir hayat kurabilmesi için Turna bilmese de emin ellere bırakmıştı ama durumu hakkında rapor verdiklerinde duygularını göstermeyi bırak, nadir insanlarla diyalog kurduğu söyleniyordu. Bu yüzden onu buradan kurtaracağını hiç düşünmemişti. Şimdi ise duydukları, hayatın ona oynadığı güzel bir oyunmuş gibi geliyordu. Turna'sı gelmişti. Onun için gelmişti.

Sağlık ekibi Kadir Beyi evden çıkarırken yaşlı adam torununu görmüştü. O kadar soğuk ve duygusuz bakıyordu ki bir an kendisinin de tüyleri ürpermişti. Ambulansa bindirilmesini eski gelininin konağına getirilmesini şaşkınlık ile izlemişti. Ne zaman konağı o karaktersiz insanların elinden almıştı? Durumları ne zamandır biliyordu ve ne zaman bu topraklara ayak basmıştı? Gibi binlerce soru çoktan kafasını meşgul etmeye başlamıştı.

Evin içine girip alt katta olan odalarından birine dört dörtlük bir şekilde yerleştirilmişti. Muayene edilmiş ve başına bir hemşire konulmuştu ama hala Turna'sı gelmemişti.

Düşünceleri içinde boğulurken odasının kapısı açılmış ve torunu hemşireyi diktatör bir şekilde odasına yollamıştı. Kadir Bey bu Turna'yı hiç sevmemişti. Duyduklarını kanıtı gibi karşısında dursa da yanına gittiği zamanlar gelini zamanındaki Turna olmasa da kendisine sıcak davranırdı. Şimdi ise bir yabancının karşısındaymış gibi hissetmişti. Allah'tan bu hisleri çok kısa sürmüştü çünkü hemşire çıktıktan sonra kendi Turna'sını görünce neden soğuk davrandığını da anlamıştı. Şefkatle kendisine bakınca gözleri doldu Kadir Bey'in.

Turna dedesinin gözlerinin dolduğunu fark ederek telaşlı bir şekilde içini dolduran endişeyle konuşmaya başlamıştı.

"Dede neden ağlıyorsun?"

"Geldin değil mi kınalı kuzum? Dedenin sahip çıkamadığı emanetlere sahip çıkmaya geldin. Peki beni arama dediğim için beni affettin mi Turna'm?"

Son Hıçkırık (Savcı ve Komutan güçlü kadın serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin