Ve ortalık savaş alanına dönmüş gibi herkes dedikodu yapmaya başladı.
Bu gürültüye daha fazla dayanamayacağım için ayağa kalktım ve kantinden ayrıldım.

Bahçeye doğru ilerlerken kolumdan tutulup aniden kenara çekilmemle şaşırdım. Karşımda Bay Yoongi'yi görmeyi beklemiyordum.

"Kim Mina, seninle biraz konuşalım."
Sert bakışları üstündeydi yine her zamanki gibi.. Kafamı salladım sersemlemiş bir şekilde ve arkasından onu takip ettim.

Bir köşeye geldiğimizde durdu ve bana dönüp konuştu. "Çok uzatmayacağım.. Başkan seçimlerini duymuşsundur.. Aday olmanı istiyorum. "

Dünyanın en saçma şeyini duymuş gibi ona baktığımda o da anlamıştı neden böyle baktığımı bu yüzden bende önce davranıp konuştu.

"Bak.. Ablandan dolayı istemeyebilirsin ama onun bıraktığı bir göreve devam etmek güzel birşey olmaz mı?"

Hayır. Tekrar başkan falan olmayacaktım. Asla.

"Neden benim olmamı istiyorsunuz?" Dedim daha sakin olmaya çalışaraktan.

Düşündü ve daha sonra konuştu. "Ablan çok iyi bir başkandı. Senin de öyle olacağını düşünüyorum."

Sıkkın bir nefes verdim. Bu görev beni salmıyordu. Okul başkanı olmak kolay değildi. Hiç değildi. Başıma ne kötü şey geldiyse başkan olduktan sonra olmuştu.

Yoongi öğretmenle yattığım dedikodusu yayıldı ve başkanlıktan atıldım. Jungkook'un ne kadar iyi biri olduğunu göremeyip ondan nefret ettim, arkadaşlarımı kaybettim, erkekler tarafından kolay lokma olarak göründüm, taciz edildim, intihara kalkıştım. Çatıda birisini ittirdim, Kaza geçirdim, nihayet başkanlıktan kurtulmuştum ki şu an kardeşimin bedeninde de olsam yine beni bulmuştu..

Ne hayat ama değil mi?

"Hayır, olamam. Ablamın hakkında çıkan dedikodular hiçte masum değildi Bay Yoongi, bunu en çok siz biliyorsunuz."

Dediğim şeyden sonra bakışları değişti. Yüzü düşünce gergin olduğunu hissettim. Ders zili çaldığında sıkkın bir nefes verip konuştum. "İyi dersler, öğretmenim.. "

Kafamla selamlayıp oradan ayrıldım. Bir an önce okul bitse iyi olurdu, keyfim yerinde değildi.

"Yeni okul kurulu başkanımız..
Kim Seokjin.. Alkışlayalım."

Öğrenciler alkışlarken ben tahtaya çıkan çocuğa baktım. Etrafındakilere uçan öpücükler gönderirken pekte başkan olabilecek bir tipe benzemiyordu. Tamam, bizim okulun kızları çocuğa hastaydı ama başkanlık için sırf yakışıklılığından dolayı seçilmesi saçmalıktı.

Göz devirip sınıftan dışarıya çıktım. Arkamdan büyük bir kalabalık gelip Seokjin'i kutluyordu. Gürültü. Sevmiyordum.

Oflayarak merdivenlere doğru ilerlerken birisi çığlık attı. Kötü bir çığlık. Arkama baktığımda pek birşey görememiştim. Ama buraya doğru koşan bir kız öğrenci gördüm. Ağlayarak geldiğinde sınıftakiler dışarı çıkıp merakla etrafına baktı.

Kız nefes nefese gelip sınıfın önünde durduğunda etrafına bakındı. "Okul.. Okul başkanı kim.. Nerede.." kekeleyerek konuştuğunda etrafındakiler ne oldu diye sorular sordu.

heart&head ¦ jeon jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin