Bölüm 26

2.2K 216 240
                                    


"Okul kurulu için yeni bir başkan mı seçecekler?"

İlk defa kantinde tek başıma yemek yemeye karar vermiştim. Fakat yan masadaki konuşmayla tüm dikkatim dağılmış ve iştahım kaçmıştı. Kulağımı yan masamda konuşan kızlara verdim.

"Uzun bir zamandır okulu temsil eden bir öğrenci yok. Nihayetinde seçeceklerdi zaten.." Umursamazcasına konuşan kızın aksine karşısındaki sarı saçlı kız konuştu.

"Tuhaf olmaz mı?.." sorduğu soruyla herkes ona dönüp sorgularcasına baktı. Kız devam etti. "Yani.. Eski kurul başkanı öldükten sonra.. Yerine bir başkası geçecek sonuçta."

Sarı saçlı kız ürperir bir şekilde titrerken diğerleri de gözlerini kaçırdı. Neyden korkuyorlardı? Okul kurulu başkanı olmak lanetli mi olmuştu ben öldükten sonra?

Yan masamda benim ölümümü konuşan insanlar vardı ve ben de onları dinliyordum.. Ne kadar tuhaf..

"Ne alaka Dalmi? Kim Yuna öldü diye okula başkan mı seçmeyeceğiz bi daha? Saçma saçma konuşuyorsun.." telefonunu elinden bırakıp konuştu diğerlerinden daha korkusuz görünen kız.

Yanındaki arkadaşı onu dürtüp beni gösterdiğinde gizlice konuştu. "Kız kardeşi burada.. Sessiz konuş."

Bana baktıklarında gözlerimi kaçırıp önümdeki yemeğime döndüm. İştahım kaçmıştı artık yiyebileceğimi sanmıyordum. Tepsimi tutup ayağa kalkacakken karşıma başka bir tepsinin koyulmasıyla duraksadım.

Şaşkınlıkla karşıma oturan kişiye baktım. Hızlıca çubuğunu alıp beni görmezden gelerek yemeğini yemeye başladı. Kaşlarımı çatıp onu izlediğimde bana baktı. "Yemeğini ye"

Ağzından tek iki kelime çıkmıştı. Ben de itiraz etmedim. Karşımda benimle birlikte yiyen biri varken.. İştahım geri gelmişti.

Yalnızlık takıntım gerçekten büyüktü.

"Sen.. Öğle yemeğini dışarıda yemiyor muydun Taehyung?"
Ona soru sorduğumda bana bakmadan cevap verdi.

"Bugün burada yemek istiyorum."

Omuz silktim ve yemeğimi yemeye devam ettim. Fakat kısa bir süre sonra  kapının sertçe açılmasıyla ödüm koptu. Kapıya doğru baktığımda gelen kişinin Jungkook olduğunu gördüm. Etrafına bakındı kaşları çatık bir şekilde. Daha sonra bizim masayı gördüğünde bize doğru gelmeye başladı.

Bakışları biraz.. Korkutucu görünüyordu. Sadece bana bakmasından dolayı ondan gözlerimi kaçıramıyordum.

Bizim masaya geldiği an Taehyung'un sandalyesine attığı güçlü tekmeyle Taehyung birden yere düştü.

Kantinde herkes şaşkınlıkla bizim masaya bakarken ben az önce ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Şaşkındım. Yerde olan Taehyung da öyle.

"Beş para etmez pislik seni!"

Jungkook öfkeyle Taehyung'un gözlerinin içine bakıp konuştuğunda şaşkınlıkla ona baktım. Ne oluyordu?

Taehyung hiçbir şey demeden yerden kalktı ve üstünü silkeledi. Taehyung'un hiç umrunda değilmiş gibi görünürken, Jungkook çok gergin görünüyordu bu yüzden  endişeliydim.

Aniden Taehyung'un yakasına yapıştı ve sinirle konuştu. "Benimle gel. Konuşacağız it herif." Dişlerini sıkınca çenesi gerginleşti. Taehyung göz devirince Jungkook çocuğunun yakasını sertçe bıraktı ve hızlıca ortamdan ayrıldı.

"Taehyung.. Ne oluyor?" Diyebildim nihayet ona.

Bana döndü ve saçlarını karıştırdı. "Merak etme, önemli birşey yok.." beni rahatlatmak için söylediği belliydi. Tam konuşacakken kalkıp gittiğinde şaşkın bir şekilde arkasından baktım.

heart&head ¦ jeon jungkookWhere stories live. Discover now