FİNAL SON PARÇA /

Start from the beginning
                                    

Anna ise ufak bir kısmı görmüştü sadece. Tek bildiği Spark’ın Medusa yüzünden acı çektiğiydi. Bu da aralarındaki görünmez bağ sayesinde olmuştu. Tabii biraz da Medusa ırkından olmasından kaynaklanıyordu. Spark kendi saçlarını çekiyordu. Sanki acı çekmeyi sağlayıp geri dönmek istiyordu. Diri diri yanıyor gibi çığlık atıyorlardı. Clara “Eleventh”in başında onu yerinde tutmaya çalışıyordu. Anna aklına gelen tek şeyi yapacaktı.

Yılanlarını hissetmek zor olmuştu. Derindelerdi. Çok derinde. Yok edilmiş yılanlarını geri getirmeyi daha önce denemese de kazara yapmıştı daha önce. Tenth ile öpüştüğünde… Yanaklarının kızardığını hissetti.

Bu kez Cryovolcano gücünden yardım alacaktı. Spark’ın yanında geçirdiği onca zaman onun tüm mekanları hissedebilir yapmıştı. Zaman çizgisi soyuttu ancak bulundukları yer bir zamanlar somut olmalıydı. Önce Gallifrey’e ulaştı güçleri. Ne kadar görkemliydi. 

Turuncu gökyüzü yeterince etkileyici değilmiş gibi gümüşün ve siyahın buluştuğu mükemmel bitkiler aklını başından alıyordu. Ne kadar sağlamdı. Tüm evrenin ve zamanın ortasındaydı. Her bir paralel evrenin kontrolünü sağlayan katmanlara sahipti gezegen. Tüm zamanın, tüm evrenlerin ortasındaki boşlukta yeri kaplıyor gibiydi. Hem her evrendeydi hem de hiçbirinde. Mükemmeldi.

Anna Gallifrey’i daha çok izleyebilirdi ancak Spark’ın çığlıkları onu gerçeğe bağlı tutuyordu. Gallifret topraklarına ulaşan gücünü aniden geri çekti. Yalnızca o mükemmelliyet duygusuna odaklanıp tüm gücünü tekrar kullandı. Ancak bu kez kendi içine bakmak için.

Yılanlar patladı. Hepsi çıldırmış gibiydi. Anna kontrol edemeyecek gibiydi. Spark’a yaklaştı. Yılanları serbestti. Sonunda birinin Spark’ı ısırmasını sağladı.

Spark acı bir çığlık attı. Anna’nın yılanlarının farkı aslında gerçek olmamalarıydı. Sembolik ve soyuttular. Yaşam enerjisine ihtiyaçları yoktu. En büyük tehlikeleri ısırmalarıydı. Yılanların ısırığında gerçeklik tohumu bulunuyordu. Anna aynı şeyi Doktor’a da yaptı. Hepsi geri dönmüştü.

Ancak bu kez Anna zor durumdaydı. Yılanlar soyuttu evet, ancak ısırıkların gerçek olabilmeleri için Anna’nın yaşam enerjisini kullanıyorlardı. Ki Anna da henüz gerçek sayılmazdı. Hala gerçek evrende dönüşümü tamamlanmamıştı. Bedeni yeni bir kimliğe bürünse de burdan çıkıp asıl gerçekliğe ulaşmadan tamamen gerçek olamazdı.

Tenth Annayı kucağına aldı. Eleventh’a başıyla işaret verdi. Eleventh koştu. Yine yapıyorlardı. En büyük kabuslarının çözümü yol arkadaşları olabilirdi. Doktor’un en iyi yanları…

Yarık kocamandı. Geçiş kolay olacak gibiydi. Fazla kolay…

Eleventh önce geçti. Clarayı aldıktan sonra Spark’ı çekti yanına. Ve Tenth çıktı ardından. Kucağında Anna ile. Daha sonra Eleventh ve Tenth yarığa yaklaşıp en büyük sırlarını fısıldadılar. Yarık saygı göstermiş gibi usulca kapandı.

Her şey düzelmiş gibiydi. Hepsi kendine geliyordu. Tardis evren yok olduktan sonra kendini asıl evrene getirmişti. Spark’ın aracı nasıl 

olduysa dışarda bekliyordu. Garip olan şey ise Tardis’in iki tane olmasıydı. Tenth ve Eleventh bakıştılar. Aradan geçen 5. Saniyeden 

sonra anlamışlardı.

-Tabii ya… Tardis o evrende kendini kopyalamıştı.

-Sen gerçekliğe dönüp var olunca o da…

-Kaybolan sahte hayat enerjilerini gerçekliğe attı ve…

-Kendine bir yansıma yarattı.

-Oww Tardis sen harikasın!

Tenth Tardis’ine bindi. Anna da peşinden… Spark ise aracına yürüdü.

-Sen de gel bizimle.

Spark gülümsedi.

-Neler olduğunu zihnimde gördüm Doktor. Neler yaşandıysa bizzat burda (başını işaret etti) yaşadım. Üstelik her şeyi çifte katlanmış şekilde gördüm. Master’ı da gördüm içindeki saf bencilliği de… Savaştan aldığı zevki, yok oluşu sevişini… Artık anlıyorum ki ben onun kızı değil, kurtuluş planıyım. Onu geri getirirken ben yaşasam bile yaşamıma izin vermeyecek. O kadar bencil ki ölümün varlığına inanmıyor.

-E o halde? Gel ve gerçek evrende gerçek maceralar yaşayalım.

-Neler olduğunu gördüm Doktor. Senin yaptıklarını da. Verdiğin kararları da…

Tenth’in yüzü asılmıştı. Spark devam etti.

-Bırak kendi istediğimi yaşayayım. Belki iyi değilimdir kötüyümdür. Belki de melek gibiyimdir. Bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var ki benim bir benliğim var. Kimsenin yanında olmaya ya da kızı olmaya ihtiyacım yok. Ama kork benden Doktor. İçimde sana karşı hisler var. Pozitif veya negatif. Onları tanımlayamıyorum. Tanımladığımda karşına çıkarsam kaç. Zarar vermekten çekinmem. Hiçbir ahlak yasasına bağlı olmak zorunda değilim ben. Üzgünüm Doktor. Kendi yolumu çizeceğim.

Spark arkasına dönüp araca bindi. Anna da içeri girdi. Tenth ve Eleventh bakıştıktan sonra birbirlerine öğütlerde bulundular.

-Sakın zamanı karıştırma.

-Belaya bulaşma.

Eleventh içeri girdi. Clara düşünceliydi.

-Doktor. Şimdi gerçekten… Anılarından kurtulduk mu?

Eleventh gülümsedi.

-Belki ben değil ama tüm evren… Evet.

Clara konsola doğru yaslandı.

-Peki o halde nereye gidiyoruz?

-Görmek istediğim bir yer var… Tarih: 2013

-Yer?

-Londra Ulusal Galerisi!

İzler yavaş yavaş havaya karışırken Kızıl Dehşet doğal rengine, güzelim mavsine dönmüştü. Her şey harikulade gözüküyordu. Mavi yaşam enerjisi Zaman Lordu’ndan akan sarımtırak enerjiyle buluşup havaya yükseliyordu.

Ancak hepsi bu kadar değildi. Kızıl dehşetteki çatlaktan ufak bir ışık sızıyordu. Işık her şeyi yutmaya hazırlanıyordu. Işık, turuncu Gallfrey yansıması ve patlama sesleriyle Kızıl Dehşet’i yok etti. Şimdi sıra tüm evrendeydi.

VE SON. (NOTU OKUYUNUZ.)

Hikayemi düşündüğüm sonla bitirdim. Şimdi anlaşılmıştır herhalde 50.yıldan önce neden bitirmeye çalıştığım...

2.SEZON İLE İLGİLİ NOT;

Devam Kitabı olarak mı çıkartmalıyım bilmiyorum. Ama devam edeceğim. Çünkü o da baya yazılmış durumda. Ancak 2.sezonda Doktor'dan önce yol arkadaşları ön planda.

Çünkü ortalık baya kalabalık orda :D Ama Anna ve Spark'ın hikayesi bitmedi. Onların gizemli yanları hala var.

Lütfen bu konu hakkında fikir belirtin.

Finalle ilgili de yorumlarınızı bekliyorum.

Şu bölüme kadar beni yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim en kısa zamanda geri döneceğim. (Cidden kısa :D)

Doctor, Who Am I? | Türkçe | DWWhere stories live. Discover now