5.0 | Final | 2/2

686 86 104
                                    

Bir daha bölüm gelmeyecek, son bölümün hatrına oy verip yorum yapar mısınız lüfeeen 🥺🌸💕

-

Sol ayağımı yere vurarak tutturduğum düzensiz ritim, gerginlik kat sayımın ne denli yüksek olduğunun göstergesiydi. Dakika hesabını aşıp gelmedikleri her saniyenin çetelesini tutacak raddeye gelmiştim ancak ne Jaehyun ne Yugyeom ortalarda yoktu. Hâlâ.

"Nerede kaldı bu salaklar?"

Hışımla diğerlerine döndüğümde beklediğimin aksine karşılaştığım manzara oldukça ilginçti. Jungkook iki pipetle iki şişeden bira içerken Bambam, iki pipeti burun deliklerine sokup birayı çekmeye çalışıyordu; Mingyu kronometre tutarken Bangchan onları videoya alıyordu ve Eunwoo balık gibi çırpınarak kahkaha atıyordu; Lisa ile Minnie, Ten ile görüntülü konuşuyorlardı -bunu tayca konuşuyor olmalarından anlamıştım-; Miyeon telefondan şarkı açıp ağzına yerleştirmiş ve kulaklarını kapamış şekilde şaşkınca etrafına bakınıyordu -ki bunu neden yaptığını anlayamamıştım-; Yuju'nun neresine sokup getirdiğini bilmediğim bir sudoku vardı elinde ve Mina ile Eunha'yla beraber sudoku çözüyorlardı; Jihyo ise... Daniel'la telefonda evlilik hakkında konuşuyordu galiba, çünkü kulak memesi kıvamına gelmişti.

"Ciddi misiniz siz?" Hepsinin işi elinde yarım kalmış vaziyette bana baktılar. "Beni neden eğlenceden mahrum bıraktınız?"

Yuju sudokusunu havaya kaldırdı. "Sen de bize katılabilirsin?"

Elimi hayır anlamında salladım. Zaten Yugyeom ve Jaehyun geldiğinde kalkıp sahile inecektik.

Aynı anda Miyeon konuşmuştu: "Hey, Chae! Sanki müzik kafanın içinde çalıyormuş gibi hissettiriyor. Denemek ister misin?"

"Hayır bebeğim," diye reddettim onu. "Belki daha sonra." Telefonu ağzıma sokmak istediğim bir şey değildi.

"Peki Ten ile konuşmak ister misin?"

"Hayır istemez."

Jungkook kesin bir dille konuştuğunda Lisa yerden taş alıp üstüne fırlattı. "Kes sesini fare, Chae Young'a sordum."

"Elalemin erkeğiyle konuşturma şu kızı," diye dişlerinin arasından konuştu Jungkook. "Zaten zar zor tavladım."

"Yobaz olma Jungkook. Ten harika bir insandır ve Chae Young hakkında öyle düşüneceğini sanmıyorum."

"Sor bakalım bana, bu beni geriyor mu?"

"Bak bak bak bayır tavşanına bak, nasıl da ahkam kesiyor."

Tartışmaları gittikçe şiddetli bir hal alırken dudağımı ısırdım. Böyle giderse Lisa birazdan Jungkook'un üstüne atlayacaktı.

"Ne dedin, ne dedin? Duyamadım Lisa-yah?"

İkisinin arasına geçtim beni fark etmeleri için. "Bir sakin olur musunuz?" Ancak Lisa kolumdan çekerek beni kenara itmiş ve bütün negatif enerjisiyle Jungkook'a sözlü saldırılara devam etmişti.

"Vahşi demek isterdim de, Chae Young burada. Senin yüzünden onun güme gitmesini istemiyorum. O yüzden sussan iyi edersin."

Tekrar araya girmek için çabaladım. "Çocuklar sakin olabilir misiniz?"

Bu sefer Jungkook beni kenara iterek Lisa'nın üstüne yürüdü. "Hem kız arkadaşımı lavuğun tekiyle görüştüreceksin, hem bana hakaret edeceksin, hem de beni başından savmak için Chae Young'u kullanacaksın, öyle mi?" Mahalle karısı gibi elini beline attığında alnımı karışladım. "Bana bak kadın, saçını başını yolarım senin."

Waste it on me.Where stories live. Discover now