Bölüm 11 & Bölüm 12

75 30 5
                                    

Şeyma ' Abiii ' diye bağırarak içeri girdi, elindeki valizi yere bırakıp abisine doğru koştu ve sarıldı.

Bekir gülerek; ' Göz bebeğim hoş geldin. Ne o buraya mı taşınacaksın o valiz nedir öyle? ' dedi.

'  Yok abi ya daha çok yünler var. Dedim ki burada da çalışırım. '

Şeyma kapının orada bıraktığı valizini aldı, dolabın önünde bıraktı. ' Sana da bir kaç parça eşya getirdim ve de... İbrahim abim ne aldı bana.' Dedi muzurluk yapar gibi.

*İbrahim en büyük abileri.

' Ne aldı bakayım göster hele. ' dedi Bekir merak içinde.

' Tamam abi bir dakika.' 

Şeyma valizin içinden bir karton kutu çıkardı. Kartonu da dikkatlice açıp fotoğraf makinesini gösterdi. ' Lise bitiyor ya karne hediyesi. ' diyerek sarıldı fotoğraf makinasına.

' Şeyma ne komik kızsın sen ya başını yedin demi adamım. '

' He valla yedim biraz. Çok güzel ama ' sıkıca sarıldı fotoğraf makinasına.

Şeyma'nın bu hali Bekir'i güldürmüştü.

' Çekeyim mi fotoğrafını ' diye sordu abisine.

' Yok yok sakın. Burada, bu halde olmaz. Yarın bahçede çekiliriz olur mu? '

Şeyma kızmış gibi yaparak  ' Tamam abi...' dedi. Makineyi dikkatlice karton kutuya koyduktan sonra abisinin yanında ki kitaba baktı. ' Bakıyorum da kitap okuyoruz.' Dedi.

' Hacı Hamit verdi. '

' Hacı Hamit mi? Şaka yapıyorsun. ' Şeyma şaşırmıştı.

' Sen gelmeden önce buradaydı. Yeni çıktı sayılır. '

' Kapıda yaşlı bir amca ağlıyordu, o mu Hacı Hamit? '

' Ne zaman gördün ki sen onu, niye ağlasın hem' dedi Bekir.

' O değildir o zaman ya herhangi bir hasta yakınıdır.' dedi Şeyma.

...

Bekir bu günlerde hasta haline rağmen hayatının en iyi günlerini yaşıyordu. Dün Sabah bahçede gördüğü kız aklından bir saniye bile çıkmamıştı. Bu günde onun için on iki saatti ve eli sonunda hızlıca bitmişti.

Bölüm 12

     Sabah Şeyma erkenden kalkmıştı. Bekir uyandığında kardeşini göremedi. Bekir yataktan kalkıp elini yüzünü yıkamak için hazırlandığında sağ ayağı, diz kapağının oradan, yere sağlam basmaya çalıştığında kaslarının tutmadığını fark etti. Uyurken üstüne yattım uyuştu herhalde diye düşünüp bastonunu alarak, banyoda elini yüzünü yıkamaya gitti.

Kardeşi de bu sırada içeriye bir torba ile girdi.

' Günaydın abi. Doktor ile konuştum simite izin verdi. Çay simit yaparız hemi.'

Bekir bastonu ile yavaş yavaş masaya yürüdü. ' Yaparız biricik kardeşim. ' dedi onun bu küçük sürprizine gülerek.

' Baston ne için abi gayet iyi duruyorsun. '

' Uyurken ters yattım herhalde sağ ayağım uyuşmuş. ' Bekir masaya oturdu ve devam etti. ' Şeyma kapıdan çıkınca hemen koridorun sağ tarafında kahvaltılıklar var oradan az bir şey beyaz peynir ve zeytinde alsana güzelce yiyelim olur mu? '

'Tabi abi hemen geliyorum.' dedi ve Şeyma abisinin dediklerini almak için çıktı.

...

' Hayırdır Şeyma geç kaldın çayın soğudu bak '

' Sınıftan arkadaşımın annesini gördüm. Onlarda bugün arkadaşımı hastaneye yatıracaklarmış. Beni gördüğüne çok sevindi ona moral olmamı istedi. '

' Nesi var ki kızın? '

' Kalbinde delik mi vardı tam bilmiyorum ki ama teneffüsler de koşamazdı, aşırı yorulursa bayılırdı öyle yani abi.'

' Hadi ya üzüldüm '

' Gelecekler bizi ziyarete, oda numaramızı verdim.'

' Tamam öyleyse hadi otur da yemeğini ye '

Şeyma masaya oturdu beraber yemeklerini yediler. Şeyma abisine okulda neler yaşadıysa nefes almadan anlatıyordu. Bekir ise ilgileniyormuş gibi yapıyor aslında için için gülüyordu. Aslında Bekir'in kafasından geçenler; dün gördüğü kız ve sabahtan beri tutmayan ayağıydı. O kızı gördü göreli içinden hep dua ediyordu; bir daha görebilmek için.

Kapı çalındı. Yengesi ve abisi içeri girdi.

' Nasılsınız bakalım gençler . Bakıyorum yine kurmuşsunuz muhabbeti.' dedi İbrahim

Gülüşmeler, kahkahalar böylece devam etti. Fakat beklenmedik bir şey oldu o gün. Kardeşi fotoğraf çekinmek için ısrar edince hep birlikte bahçeye inmeye hazırlanmışlardı. Tam o sırada kapı çalındı ve içeriye dün gördüğü teyze ile kızı içeri girdi....

AKÇAAĞAÇOù les histoires vivent. Découvrez maintenant